Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/261 E. 2021/716 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/240 Esas – 2021/722
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/240 Esas
KARAR NO : 2021/722

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2021
YAZIM TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin akaryakıt alım-satım işi yaptığını, davalının ise 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren şirkette % 20 hisseli küçük ortaklarından biri olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan denetimler neticesinde müvekkili şirket tarafından 31/07/20215 tarihinde davalının banka hesabına 10.000,00 TL gönderildiğinin tespit edildiğini, yine yapılan incelemeler neticesinde açıklama olarak ” Ortak Cariye Borç” kaydıyla bu gönderinin yapıldığı ve halihazırda borç olarak şirket ortağına gönderilen bu bedelin müvekkili şirkete geri dönmediğinin anlaşıldığını, şirket kayıtlarında davalı şirket ortağının müvekkili şirkete borçlu olduğu hususunun sabit olduğunu, müvekkil şirketin kayıtlarında bu borç nedeniyle açık olarak görülmesinin sıkıntı teşkil ettiğini, yapılan şifahi görüşmelere rağmen davalının borcun ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durdurulduğunu ileri sürerek davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev, yetki ve husumet ile zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı şirket tarafından müvekkili davalıya gönderilen icra takibine dayanak dekont açıklamasında cariye borç kaydı olduğunun ileri sürüldüğünü, aslında bu işlemin şirket ticari defterleri incelendiğinde de görüleceği üzere davalı müvekkilinin alacağına mahsuben gönderildiğini, davacı şirketin davalı müvekkilinin amcası olan …. tarafından akaryakıt alanında faaliyet göstermek amacıyla 10/10/2012 tarihinde kurulduğunu, davalı müvekkilinin pay devrini dava dışı…’den aldığını ve davacı şirkete karşı her hangi bir borcunun bulunmadığını, dava dışı ortak …’ın davacı şirketi kasten kötüniyetli yönetimi ve suç oluşturan davranışları neticesinde müvekkili davalı tarafından davacı şirkete 2013 ve 2014 yıllarında toplam 640.800,00 TL borç verdiğini, müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olmasına rağmen hakkında başlatılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve icra takibi alacağının % 20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
DELİLLER
-İcra takip dosyası: Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı hakkında 10.000,00 TL asıl alacak, 6.064,44 TL faiz olmak üzere 16.064,44 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine davalının 21/02/2020 tarihli dilekçesi ile itirazı üzerine takibin durduğu ve süresinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
-Banka Dekontu: 31/07/2015 tarihli banka dekontunun incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalıya “ortak cariye borç” açıklaması ile 10.00,00 TL gönderildiği anlaşılmıştır.
-Bilirkişi Raporu: davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından davalı hesabına 31/07/2015 tarihinde ortak cariye borç açıklaması ile 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, ilgili ödemenin 31/07/2015 tarihli … yevmiye numarası ile davacı şirket ticari defterinde kayıt altına alındığı, davacı şirketin 16/05/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı Olağan Genel Kurulu’nun 9. maddesinde “…2014 yılı ve geçmiş yıl zararlarının ortaklar tarafından karşılanması hususu oylamaya sunuldu, ….’ın muhalefeti dışında oy çokluğu ile kabul edilmiştir…” yönünde olduğu, davacı şirketin geçmiş yıllar zararının 1.018.606,05 TL olduğu, buna göre davalının 148.721,21 TL tutarında davacı şirkete borçlu olduğu, davalı tarafından davacı şirket hesabına yatırılan 640.800,00 TL tutarındaki ödemelerin davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından 2014 yılında farklı tarihlerde de davacı şirket hesabına yapılan ödemeler olduğu, davacı şirket hesabından da davalı … hesabına yapılan ödemeler olduğu, sonuç itibari ile davalı tarafından davacı şirkete yapılan ödemeler açısından 2014 yılında davalının hesabının kapandığı ve alacak borç ilişkisinin kalmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;

Dava, şirket ortağı davalıya verilen borcun tahsili amacıyla başlatın icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre; havale, kural olarak bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) havaleyi gönderen tarafın ispat etmesi gerekir. Buna göre somut olayın değerlendirildiğinde, davacı şirketin ortağı olan davalıya 31/07/2015 tarihinde banka havalesi ile “ortak cariye borç” açıklaması ile 10.000,00 TL gönderildiği, dekont içeriğinde yer alan cariye borç açıklaması ile davalıya borç verdiğini ispat ettiği, davalı her ne kadar davacıdan alacaklı olduğunu ve gönderilen paranın bu alacağına karşılık gönderildiği savunmuş ise de, cevap dilekçesinde davalı yanca da davacının ticari defter ve kayıtlarına dayanıldığı, davacının defter kayıtlarına göre davacı tarafından davalıya yapılan ödemeler olduğu, davalının hesabının kapatıldığı ve alacak borç ilişkisinin kalmadığının ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği anlaşılmakla davalının savunmasına itibar edilemeyeceği, davacı icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş ise de; davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün iddia ve ispat olunamadığı kanaatine varılmakla, işlemiş faiz talebine yönelik talebin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne ve şartları oluşmadığından reddedilen kısım yönünden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara … Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 10.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren takipte talep edilen yıllık % 13,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlı avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına,
2-Hükmedilen asıl alacak tutarı 10.000,00 TL’nin % 20’si üzerinden hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 683,10 TL harçtan peşin alınan 194,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 489,07 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranına göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranına göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 194,03 TL peşin harç olmak üzere toplam 248,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
8-Davacı tarafından yapılan 64,75 TL posta masrafı, 750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 814,75 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 507,17 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red/kabul oranına göre hesaplanan 498,31 TL’sinin davacıdan, 821,69 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı asil ile vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021