Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/137 E. 2021/758 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/137 Esas – 2021/758

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/137 Esas
KARAR NO : 2021/758

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen ipoteğin
paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi kapsamında yapılan ihalede 09.05.2019 tarihinde
2.850.000 TL bedelle müvekkili Bankaya alacağa mahsuben ihale edilen taşınmazın satışının
kesinleştiğini, bunun üzerine taşınmazı işgal edenlerin icra marifetiyle tespit edilip kendilerine
tahliye emri gönderildiğini, ancak tahliye emrinin tebliğinin ardından da davalı tarafın taşınmazı
tahliye etmediğini,
Taşınmazın tahliyesinin durdurulması talepli olarak Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin
… E. sayılı dosyasından şikayete gidildiğini ve önceki maliklerle yapılan kira kontratının
gerekçe gösterilerek taşınmazın tahliye edilemeyeceğinin iddia edildiğini, anılan dava kabul
edilmemekle birlikte davalı taraf söz konusu süre boyunca taşınmazı hiçbir ücret ödemeden
kullandığını ve müvekkili Bankanın ihale tarihi itibariyle kendisine geçen taşınmazın gelirinden
mahrum kaldığını,
bu nedenle Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından yapılan
şikayeti kabul anlamına gelmemekle beraber davalıya … yevmiye
numaralı ihtarnamesinin keşide edilip üç aylık toplam 124.800,00 TL ecrimisil bedelinin
müvekkili Bankaya ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen anılan tutarın
ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı
dosyasından icra takibi başlatıldığını,
davalı tarafın anılan takibe konu tutara itiraz etmesi üzerine arabuluculuğa başvurulmak
suretiyle huzurdaki davanın ikame edildiğini,
davalı tarafın mülkiyeti müvekkili Bankaya geçmiş taşınmazda faaliyette bulunduğu
hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta olup kabul anlamına gelmemekle birlikte ister
taşınmazı haksız yere işgal etmiş olsun isterse tahliye etmemede haklı bir nedene dayansın,
davalının taşınmazı kullandığı süreye ait ecrimisil bedellerini müvekkili Bankaya ödemesi
gerektiğini belirterek borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına,
davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Huzurdaki davanın, müvekkilinin taşınmazı kiracı veya malik olarak değil de fuzulen işgal
ettiğinden bahisle açılmış olması nedeniyle anılan isteğin TMK hükümlerinden
kaynaklandığını ve uyuşmazlığın çözümünün HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk
Mahkemesinin görevinde bulunduğunu,
Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine
başlatılan icra takibinde borca ve tüm ferilerine yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu,
Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından …..Bankası A.Ş.
tarafından … Pazarlama İnşaat A.Ş. ve diğer borçlular aleyhine, borçlu … Pazarlama
İnşaat A.Ş. adına kayıtlı …Nolu dükkan vasıflı taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını,
satışın kesinleşmesi neticesinde söz konusu taşınmazın alıcı …Bankası A.Ş. adına
tescil edilerek davalı alıcı tarafından müvekkili şirkete İİK md. 135/2 hükmü uyarınca Tahliye
Emri gönderilmesinin talep edildiğini, talep gereğince de usul ve yasaya aykırı tahliye emrine
müvekkili tarafından yapılan itiraz üzerine Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin …
Esas, …. Karar ve 25.09.2019 tarihli kararında “Davalı tarafından takip borçlusu
kiralayan aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte taşınmazın paraya
çevrildiğini, davalı tarafından kira paralarının kendilerine ödenmesine dair muhtıra çıkarıldığını, davacı tarafından satış görüşmelerinde kira,
ecrimisil vb isimler altında hiçbir bedelin talep edilmeyeceği taahhüt edilerek taşınmazın
müvekkili şirkete satıldığı dikkate alındığında, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun
iddialarının yersiz olduğunu, taşınmazın maliki olan müvekkilinden kendi mülkünde bulunduğunu müvekkili şirketin herhangi bir borcunun
olmaması karşısında icra takibinde istenen meblağ ve ferilerinin haksız ve mesnetsiz
olduğunu,
belirterek görev itirazının kabul edilerek görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi
olduğuna davacının itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinin reddine,
davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere
kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava; davacının icra yoluyla satın aldığı taşınmazda mukim olan davalıya karşı kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4.maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi belirlenmiş olup, anılan maddenin 1.fıkrasının (a) bendinde “Kiralananın taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2001 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilmiştir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının icra yoluyla satın aldığı taşınmazda, davalının taşınmazın önceki sahibi (dava dışı icra dosyası borçlusu) ile yapmış olduğu kira sözleşmelerinin var olduğu, davacı taşınmazı icra yoluyla satın almışsa da normal satış şartları geçerli olacağından dava dışı borçlu ile davalı arasındaki kira sözleşmesinin TBK 310 uyarınca yeni malike karşı da ileri sürülebilecektir. Uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın HMK 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, davalı vekilin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021