Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/745 E. 2021/320 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/745 Esas
KARAR NO : 2021/320

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
YAZIM TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında icra takibine konu kambiyo senedinin düzenlenmesinden önce evlilik arifesindeki ilişkilerinin söz konusu olduğunu, bu ilişkilerinden kaynaklanan güven gereği de taraflar arasında çeşitli zamanlarda maddi konularda birbirlerine yardım ettiklerini, davacı müvekkilinin mimar olmasından kaynaklı ticari hayatın içerisinde mücadele veren bir iş kadını olduğunu, iş hayatında nakit paraya ihtiyaç duyduğu zamanlarda da evlenme arifesinde olduğu davalıdan belli dönemlerde borç para aldığını, müvekkilin almış olduğu borç paranın büyük bir kısmını ödemiş durumdayken davalı ile aralarının açıldığını ve evlenme kararlarından vazgeçtiklerini, davalının ise evlenme kararlarının son bulmuş olması nedeniyle vermiş olduğu borç paradan kaynaklı alacağını sağlama almak amacıyla vermiş olduğu borç para nedeniyle zarara uğradığını gerekçe göstererek bakiye kalan borç tutarından çok daha fazla tutarda olan 105.000,00 TL’lik senedi doldurarak müvekkilinden imzalamasını istediğini, müvekkilinin ise evlilik kararlarının sona ermiş olmasından kaynaklı içinde bulunduğu psikolojik bunalımdan dolayı ve evlenmeyi düşündüğü adama karşı da para hesabı yapmak istemediğinden o an imzalamak zorunda kaldığını, daha sonra da imzalamış olduğu senet nedeniyle davalıya borçlu kalmak istemeyen müvekkilinin davalıya senetteki belirtilen bedeli senet vade tarihi 10.04.2019 tarihinden sonra, 10.05.2019 tarihinde 20.000,00 TL, 20.05.2019 tarihinde 1.000,00 TL, 12.06.2019 tarihinde 84.000,00 TL olmak üzere davalının hesabına gönderilmek suretiyle ödediğini, yapılan bu ödemelerden sonra müvekkilinin senedin iade edilmesini istediğini, ancak davalının çeşitli bahanelerle müvekkilini oyaladığını, ancak davalının alacağını almış olmasına rağmen kambiyo senedine bağlı icra takibini başlattığını ve muhtara tebliğ ile dosyanın kesinleşmesini sağladığını, müvekkilinin aleyhine başlatılan icra takibinin varlığını icra marifetiyle Türkiye … Bankası A.Ş. ….hesabındaki 14.522,11 TL’nin haczedilmesi ile öğrendiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına konu senedin ve iş bu icra takibinin iptaline, müvekkilinden icra tehdidi altında icra kanalıyla ve haciz marifeti ile tahsil edilen 14.522,11 TL’nin davalıdan istirdadına, senet miktarının % 20 sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya, maddi sıkıntılarını çözmesi ve işlerini yoluna koyabilmesi için defalarca elden, banka kanalıyla, davacı adına üçüncü kişilere ödeme yapmak suretiyle maddi yardımda bulunduğunu ve borç para verdiğini, bu hususun davacının beyanlarıyla da sabit olduğunu, davacı her ne kadar borçların müvekkiline ödendiğini söylese de bu hususun doğru olmadığını, tarafların 65.000,00-TL Bağlıca’da bulunan inşaat işçilerine ödenmesi için verilen borç miktarı, 51.000,00-TL … plakalı aracın banka kredisi için verilen borç miktarı, 46.299,46-TL bankadan kredi çekilerek verilen borç miktarı ve faizi toplamı, 60.000,00-TL davacının vergi dairesi ile olan davası ve şirket borçları nedeniyle verilen borç miktarı, 39.000,00-TL davacının yeni iş yeri tutması, iş yeri tadilat ve masrafları için verilen borç miktarı olmak üzere toplamda 261.299,46-TL borcu olduğunu kararlaştırdıklarını ve bunun üzerine davacının … plakalı aracın üzerindeki haczi kaldırdıktan sonra aracı müvekkiline devredeceğini söylediğini, borcun geri kalan 105.000,00-TL’lik kısmı için ise senet düzenleme konusunda anlaştıklarını ve bunun üzerine tarafların dava konusu senedi düzenlediklerini, ancak davacının borcunu ödememesi ve aracı da devretmemesi üzerine söz konusu senedin tahsili için … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davacının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren hukukî bir işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda; taraflar arasındaki akti ve borç ilişkisinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmayıp, davacının davaya ve icra takibine ettiği bononun davalı tarafından davacıya verilen borç para karşılığı düzenlendiği, buna göre taraflar arasında karz akti bulunduğu, eldeki davanın ise karz akti kapsamında düzenlenen bonoya karşı açılan menfi tespit davası olduğu, uyuşmazlığın temelde kambiyo senedinden kaynaklanmadığı, taraflar tacir olmadığı gibi, uyuşmazlığın temelinde ticari bir ilişkinin de bulunmadığı, davanın niteliği ve tarafların sıfatına göre mutlak ya da nispi nitelikte bir ticari dava söz konusu olmadığı, hal böyle olunca uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla (aynı yönde kararlar için bkz. Ankara BAM 4. HD’nin 2020/1454 E.- 2020/1348 K. sayılı ilamı, Ankara BAM 13. HD’nin 2020/92 E.-2020/98 K. sayılı ilamı, Ankara BAM 13. HD’nin 2020/484 E.-2020/430 K. sayılı ilamı), davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, hazır olan davacı vekili ile davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır