Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/74 E. 2021/553 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/74 Esas – 2021/553
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/74 Esas
KARAR NO : 2021/553

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 19/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
YAZIM TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı 22 adet irsaliyeli fatura konusu malların davalı şirkete teslim edildiğini, davalının bir kısım ödemeler yaptığını, ancak 72.639.71 TL bakiye tutarın ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı şirket hakkında … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile müvekkili lehine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, davacı ile müvekkili şirket arasında çeşitli satışlara ilişkin alışveriş meydana gelmekle birlikte dava konusu malların bedellerinin müvekkili şirket tarafından davacıya ödendiğini ve müvekkili şirketin dava dilekçesinde belirtilen miktarda borçlu olmadığını, davacı şirkete müvekkili şirket tarafından 31.10.2018 tarihli 45.000,00 TL bedelli çek verilmesine rağmen davacının belirtilen miktarı alacak kaleminden düşmediğini, ayrıca davacı tarafından teslim edildiği iddia edilen 03.08.2018 tarihli 479,75 TL miktarlı fatura ve 02.08.2018 tarihli 10.978,70 TL miktarlı faturalara konu malların müvekkili şirket yetkilileri tarafından teslim alınmadığını ve faturaların imzalanmadığını, bu durumun yapılacak imza incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, faturanın gönderilmiş olması ya da faturaya itiraz edilmemiş olmasının borcun varlığı için yeterli olmadığını savunarak davanın reddine ve % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
… Dairesi … sayılı icra dosyası: Davacı vekilince 16.01.2019 tarihinde başlatılan ilamsız takiple, 72.639,71 TL asıl alacak ve 6.960,07 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 79.599,78 TL’nin tahsili istendiği, takibin 2018 yılında düzenlenen 22 adet faturaya ilişkin olduğu, davalı vekilince verilen 22.01.2019 tarihli dilekçe ile borca ve yetkiye itiraz edildiği, 22.01.2019 tarihli Karar Tensip Tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
-Bilirkişi Raporu: Mali Müşavir bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda özetle; davacı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin E-defter olduğu ve süresinde beratlarının alındığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve takibe dayanak 22 adet faturanın davacı şirket ticari defterlerine kayıt yapılarak ilgili dönemlerde bağlı bulunduğu Vergi Dairesine BS formları ile beyan edildiği, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarında imzaların bulunduğu, davacı şirket tarafından davalıya toplam 121.208,86 TL tutarında fatura düzenlendiği, karşılığında davalıdan 47.646,00 TL ödeme aldığı ve buna göre davacının 73.562,86 TL davalı şirketten alacaklı olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve takibe dayanak teşkil eden faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket kayıtlarına göre 121.246,28 -92.646,00 =28.600,28 TL tutarında davalı şirketin davacı şirkete borçlu olduğu, düzenlenen faturalar toplamının davacı şirket kayıtlarında 121.208,86 TL ise de davalı şirket kayıtlarında 121.246,28 TL olduğu, aradaki 37,42 TL tutarındaki farkın 13.09.2018 tarihli faturanın davalının defterlerine yanlış kaydedilmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın davalı şirket kayıtlarında mevcut olan ancak davacı şirket ticari defterlerinde görünmeyen 45.000,00 TL bedelli 0002129 numaralı Kuveyttürk açıklamalı ödemeye ilişkin olduğu, davalı şirket kayıtlarında görünen 45.000,00 TL bedelli ödemeye ilişkin dava dosyasına kazandırılan bir evrak bulunmadığından bu hususta inceleme ve tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ödenmeyen bakiye fatura alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı vekilince icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; para borcu söz konusu olup, alacaklının kendi ikametgahında takip yapması mümkün olduğundan davalının icra dairesinin yetkisine itirazının TBK’nun 89. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Dava ve cevap dilekçesi, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasında ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan ilişki bulunduğu, davacı tarafından 22 adet faturadan kaynaklanan bakiye alacağından ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akti ilişkinin varlığı hususunda bir uyuşmazlık mevcut olmayıp, uyuşmazlık, davaya ve faturalara konu malların teslim edilip edilmediği ve bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde müvekkili şirket yetkilileri tarafından teslim alınmadığı bildirilen 03.08.2018 tarihli 479,75 TL miktarlı fatura ve 02.08.2018 tarihli 10.978,70 TL miktarlı faturalar üzerinde imza incelemesi yaptırılmış olup, Jandarma Kriminal Uzmanlık Raporunda; teslim alan kısmında atılı bulunan imzalar üzerinde yapılan incelemede söz konusu imzaların kişiye atfedilecek kaligrafik ve karakteristik özellikler ihtiva etmeyen, çizgisel çelişkilerden oluşan, basit tersimli imzalar olduğu, şirket yetkilisi …’ın imzaları ile karşılaştırıldığında inceleme konusu belgeler üzerinde atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olup olmadığı konusunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Faturaya konu malların davalıya teslim edildiği hususunda ispat yükü kural olarak davacı üzerinde olmakla birlikte, davalının, imzası inkar edilen 02/08/2018 tarihli 10.978,70 TL tutarlı ve 03.08.2018 tarihli 479,75 TL tutarlı faturalar da dahil olmak üzere, davacı tarafından düzenlenen tüm faturaları ticari defterlerine kaydettiği, bu faturalara süresinde itiraz ve faturaları iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürülmediği belirlenmiş olmasına göre, faturalara konu malın teslim edilmediği hususu ile fatura bedellerinin ödendiği hususunda ispat yükünün davalıya ait olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde teslim alınan mallara karşılık müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 45.000,00 TL’lik çek verildiğini savunmuş ise de; … Bankası … Girişimci Şubesinin 03.03.2021 tarihli yazı cevabında 45.000,00 TL tutarlı, 002129 no.lu çekin ibraz edildiğini ve çek ödemesi yapılmadığını bildirdiğinden, davalının ödeme savunmasını ispat edemediği anlaşılmakla, asıl alacak miktarı üzerinden davanın kabulü ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiş; davacı tarafından davalı takipten önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin delil bulunmadığından işlemiş faiz yönünden ve reddedilen miktar yönünden koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 72.639,71 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlarla devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacak tutarı olan 72.639,71 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 4.962,02 TL harçtan peşin alınan 961,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.000,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 10.243,16 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 961,37 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.005,77 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
8-Davacı tarafından yapılan 408,35 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.008,35 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 920,18 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 1.204,58 TL’sinin davalıdan, 115,42 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
11-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2021