Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/693 E. 2021/408 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/693 Esas
KARAR NO : 2021/408

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
YAZIM TARİHİ :07/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacının bir kısım işçi ücretleri, SGK ödemesi ve teminat mektubu komisyon ödemesinin kendileri tarafından yapıldığından bahisle icra takibi başlatıldığını, Davalı ve davacı şirketlerin kurmuş oldukları ortak girişim ile T.C. Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı güvenlik işini aldıklarını, davacı şirketin pilot şirket olduğundan ihale makamlarınca ödenen ihale bedellerinin davacıya yapıldığını, söz konusu ihalede ortak girişim bünyesinde çalışan personellerin kamu personeli statüsünü kazanması sonucu da son bulduğunu, yani söz konusu ihalenin feshinin davacıdan veya davalıdan kaynaklanmayıp davalıdan kaynaklanmayıp kamu gücünden kaynaklanmakta olduğunu, ortak girişimin zarar ettiği kısımlardan ortak girişim ortaklarının beraber sorumlu olduğunu, ortakların SGK ödemeleri ve ödenen işçi ücretlerine beraber katlanmak zorunda olduğunu, ortakların zarara katılmalarının adi ortaklık açısından emredici bir kural olduğunu, ancak davalı taraf bu SGK ödemeleri ve işçi ücretlerini ödemesinden dolayı müvekkili şirketi borç altına sokmasının mümkün olmadığını, yine davalı tarafın ödediğini belirttiği teminat mektubu komisyon ödemesine de katlanmak zorunda olduğunu, zira TBK’nun ilgili hükümleri uyarınca ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazancın ortaklar arasında paylaşılacağını, teminat mektubunun davalı şirketin söz konusu ihaleyi ortak girişimin alması için kurumlara verilen güvence olduğunu, ortak girişim ortağının bundan dolayı vermiş olduğu teminatın bankaya komisyon ödemesinin diğer ortağı bağlayan bir durum olmadığı gibi davalı şirketin söz konusu ihaleyi kazanması için mecburi bir durum olduğunu, kaldı ki davalının söz konusu teminat mektubunu ortak girişim adına değil kendi adına bankadan aldığını, davalı tarafın kendi adına yapmış olduğu banka işlemi komisyonundan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, tarafların ortaklık süresince elde edilen kârları paylaştıklarını, söz konusu ihaleden dolayı kârın taraflar arasında paylaşıldığı gibi ortaya çıkacak olumsuzluklar sonucunda meydana gelen zarara da tarafların katlanması gerekmekte olduğunu belirterek, … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının icrasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, dava sonunda müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, davalının ağır ve kötü niyetli olmasından dolayı müvekkili lehine % 20’den aşağı olmamak kaydı ile davalının açık kötü niyetli dolayı kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca huzurda açılan davayı kabul etmediklerini, dava usul ve yasaya aykırıdır olduğundan reddini talep ettiklerini, davaya ilişkin zaman aşımı ile görev itirazları olduğunu, davalının davacı ile birlikte kurdukları Varöz Özel Güvenlik Koruma ve Güvenlik Eğit. Hizm. Tic. Ltd. Şti. – … Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. adlı ortak girişim ile T.C. Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığının 01.04.2015-31.12.2017 dönem güvenlik işini, ihale sonucu aldıklarını, davacı şirket pilot şirket olduğundan ihale makamınca ödenen ihale bedelleri ve diğer ödemelerin şüpheli şirkete yapıldığını, ancak kazancın usulüne uygun paylaşılmadığını, davacı şirketin bir kısım işçi ücretleri SGK ödemesi ve teminat mektubu komisyon ödemesini yapmadığı gibi bu ödemelerin karşılığını da müvekkiline ödemediğini, bu giderleri müvekkili şirketin ödeme yapmak zorunda kalmıştır. Ayrıca ihale konusu iş için kuruma teminat mektubunu müvekkili şirketin verdiğini, giderler ve zararların usulüne uygun dağıtılmadığını, davacı şirket yetkilileri ile konu hakkında haricen yapılan görüşmelerin sonuç vermediğini, davalının bu alacakların tahsili için davacı şirket aleyhine … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi ve icra/haciz işlemlerinden netice alınamaması üzerine davacının alacaklıyı zarara uğratmak maksadı ile kasten borcunu ödemediği iddiası ile Ankara … İcra Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın derdest olup duruşmasının 23/01/2020 tarihine ertelendiğini, bu dosyada mahkemenin tarafları uzlaştırmaya davet etmiş ancak Ankara Uzlaştırma Bürosu’nun … Uzlaştırma Dosyası numaralı dosya üzerinden yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamadığını, davacının bu ceza davası üzerine icra dosyasındaki borca ilişkin iş bu davayı açmak üzere dava şartı olması nedeni ile Ankara Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu taraflar ile yapılan görüşmede sonuç alınamadığını, davacı yanca huzurdaki davanın açıldığını, davacı şirketin dava dilekçesinin açıklamalar kısmında esas itibari ile borcu inkar etmemekte ancak zararın paylaşılması gerektiğini ifade etmekte olduğunu, davacı yanın aleyhe olan beyanlarını kabul etmediklerini, Sayın Mahkemeden dava dilekçesindeki ifadelerin dikkate alınmasını talep ettiklerini, borç nedeni ile cezai yaptırımdan kurtulmak maksadı ile ceza davasından sonra bu davanın açılmış olması, dava dilekçesindeki kabule ilişkin ifadeler ve yargılama sırasında görülecek diğer sebeplerden dolayı, davalının takibinin haklı ve iyi niyetli olduğu, davacının tazminat talebinin yersiz olduğu, aynı sebeplerle esas itibariyle davacının kötü niyetli olduğunun görüleceğini, bu nedenle davacının iş bu davadan dolayı ayrıca tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini beyan ederek, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ;
-Taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi
-… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
-Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan ve Mali Müşavir bilirkişi Sn. … 03/02/2021 tarihli raporunda özetle; davacının davalı şirkete 11.211,41 TL borçlu olduğunu belirtmiştir.
-Bilirkişi heyeti 12/04/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı tarafından başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davası olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının icra takibi ile sorumlu olduğunu, davalı … Güvenlik’in ortaklık sözleşmesine göre % 49 oranında (49 x 5.208,70 TL) 255.226,30 TL tutarında ortaklıktan alacak hakkının bulunduğunu, davalının bu ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkı haricinde ve ödeme kayıt bilgileri iş ortaklığı ticari defterlerinde yer almayan ancak ortaklık adına yapılan ödemeleri talep ettiğini, … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkilin bir kısım işçi ücretleri, SGK ödemesi ve teminat mektubu komisyon ödemesinin kendileri tarafından yapıldığı bahisi ile toplamda 04/05/2018 tarihinde masraflar dahil 34.652,57 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını belirtmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava , icra takibine karşı açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Mahkememizce deliller toplanmış, bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Dava ve cevap dilekçesi, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında, dava dışı bir kuruma ait güvenlik hizmet sözleşmesinin birlikte üstlenilmesine dair adi ortaklık sözleşmesi mevcut olduğu, davacının sözleşme uyarınca hakim ortak sıfatına haiz olup, ortaklıkta %51 oranında hisse sahibi olduğu, buna göre tüm ödemelerin davacı tarafa yapıldığı, yine taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca, yapılan ödemelerden tüm giderler ve zarar kalemleri hesaplanıp mahsup işlemi yapıldıktan sonra bakiye kalanın hisseleri oranında ortaklara dağıtılacağının kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalı tarafından dava dışı işçilere yapılan ödemelerin adi ortaklık adına yapılmadığı ileri sürülmemiş yalnızca dava dışı bankaya yapılan teminat mektubu komisyon ödemesinin davalıya ait olması gerektiği ileri sürülerek var ise zarar ve gider kalemlerinin taraflar arasında paylaştırılması gerektiği ileri sürülmüştür.
Mahkememizce dosya içerisine getirtilen teminat mektubuna ilişkin banka cevabi yazı içeriği ile davacının adi ortaklıktaki hakim konumu nazara alındığında, teminat mektubunun adi ortaklık adına kullanıldığı kanaatine varılmış olmakla davacının teminat mektubu komisyon ödemesinin davalıya ait olması gerektiği yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir.
Davacı vekilince kar payı dağıtımın yapıldığı ileri sürülmüş ise de, bilirkişi heyet raporunda ifade edildiği üzere, davacı tarafça bu dağıtımın yapılmamış olduğu buna göre, davalının adi ortaklıktan dava tarihi itibariyle 255.226,30 TL tutarında alacak hakkının bulunduğu, hal böyle olunca davacının icra takibine konu ödemeler nedeni ile davalının sorumlu tutulması gerektiği yönündeki iddiasına itibar edilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça başlatılan icra takibinde, toplam 34.652,57 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmış ise de, takip talebinde yer alan faiz tutarından davacının takip öncesinde usulune uygun olarak temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile sorumlu olmadığı anlaşılmış, dava dışı bankaya yapılan komisyon ödemesi için 17.000,00 TL talep edilmiş ise de, banka yazı cevabi esas alınarak bu tutar 6.431,30 TL olarak belirlenmiş, yine dava dışı işçilere yapılan ödeme tutarı 13.417,00 TL ve 2.574,20 TL SGK ödemesi olmak üzere davacının sorumlu olduğu toplam tutarın 22.476,50 TL olduğu anlaşılmış, bunun dışında kalan 12.176,07 TL yönünden ise borçlu olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ve davalı tarafça tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmış ise de, mahkememizce icra takibine yönelik olarak verilen bir tedbir kararı bulunmadığı gibi, davalının da takibinde kötüniyetli olduğuna dair delilin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı tarafın tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, Davacının … md. … E sayılı takip dosyasında, 34.652,57 TL tutarındaki borcun, 13.417,00 TL işçi ücreti, 2.574,20 TL SGK ödemesi, 6.431,30 TL teminat mektubu ödemesi olmak üzere toplam 22.476,50 TL dışında kalan 12.176,07 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının ve davalının tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 831,75 TL harçtan peşin alınan 59,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 509,52 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan red edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13 gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, tebligat – müzekkere – bilirkişi ücreti karşılığı 2.555,90 TL olmak üzere toplam 2.600,30 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 734,65 TL yargılama gideri ile 59,18 TL peşin harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
9-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinden kabul oranına göre 284,78 TL’nin davalıdan, 1.035,22 TL ‘nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır