Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/644 E. 2021/463 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/644 Esas
KARAR NO : 2021/463

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
YAZIM TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı borçludan cari hesaptan kaynaklanan alacağından dolayı davalı hakkında … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezi itibari ile İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında faturaya dayalı ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davacıdan aldığı malların bedelini ödediğini, ancak hatalı ürün gönderimi nedeniyle hiç teslim alınmamış mallar olduğu gibi iade edilen mallar da olduğunu, müvekkilinin teslim aldığı tüm malların bedelini ödediğini, takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLER
… Müdürlüğünün … Sayılı icra Dosyası: Davacı vekilince 07.08.2019 tarihinde 65.000,97.-TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, takibin muhtelif tarih ve numaralı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağına ilişkin olduğu, davalı vekilince 28.08.2019 tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce 10.09.2019 tarihli Karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
– Talimat Mahkemesi aracılığıyla alınan Bilirkişi Raporu: davalı şirkete ait incelemeye konu 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerin TTK’nun 64/3. maddesine göre E – Defter mevzuatına uygun olarak beratlarının alınmış olduğu, yerinde inceleme tarihi itibari ile ticari defterlerin HMK’nun 222. maddesine göre delil niteliğine haiz olduğu, yapılan inceleme neticesinde davacı şirkete 64.999,04.-TL fazla ödeme bulunduğu, davalı şirketin davacı şirketten cari hesap bakiyesi 64.999,04.-TL alacaklı bulunduğu, dava dosyasına sunulu faturaların eksiksiz olarak davalı şirket kayıtlarına alınmış olduğu, fatura bedellerinin çek ödemeleri ile bedellerinin ödendiği, çek tahsilatlarının yapılmış olması halinde davalının davacı şirketten 64.999,04.-TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
– Bilirkişi Raporu: Davacı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 2019 yılı ticari defterlerinin ise E – Defter olduğu ve yasal süresi içerisinde beratlarının alındığı, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılı öncesine dayandığı ve davalı şirketin 2018 yılına 83.907,19.-TL tutarında borç bakiyesi ile devir geldiği, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre ise, 2018 yılına devir bakiye tutarının 83.907,22.-TL olduğu arada (83.907,19-83.907,22)= 0,03.-Kuruş fark olduğu, 2018-2019 yıllarında davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaların toplam tutarının 484.667,26.-TL olduğu ve buna göre, (83.907,19+484.667,26)= 568.574,45.-TL tutarında borç bakiyesi oluştuğu, davacı şirketin davalı şirketten toplam 568.573,52.-TL tutarında ödeme aldığı ve buna göre 568.574,45-568.573,52= 0.93,-KURUŞ fazla ödeme aldığı, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre ise, çek tahsilatlarının yapılmış olması halinde davalının davacı şirketten 64.999,04.-TL alacaklı olduğu, gerek davacı şirket ticari defterleri üzerinde gerekse talimat yolu ile alınan davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde davacı şirketin davalıya düzenlemiş olduğu faturalar ve davalı şirketin yaptığı ödemeler hususunda bir uyuşmazlık olmadığı, taraf ticari defterlerinin birbirini doğrular nitelikte olduğu, uyuşmazlığın 0385071 Nolu 10.05.2019 Vadeli 130.000,00.-TL bedelli çekten kaynaklandığı, uyuşmazlığa konu olan çekin bedeli her ne kadar 130.000,00.-TL ise de, davalı şirket tarafından çeke istinaden yapılan ödeme tutarının 65.000,00.-TL olduğu, ayrıca, …A.Ş. İzmir / Torbalı Şubesinden gelen 23.02.2021 tarihli müzekkere cevabında; ‘’… İlgi yazınızda araştırmanıza konu olan … SÜT VE TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ TİC.PAZ. LTD.ŞTİ. ‘nin … nolu hesabına tanımlı 385071 seri nolu çekin ibrazıyla ilgili Bankamız kayıtlarında herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır…’’ yönünde cevap verildiği görülmekle, banka kanalı ile de çek ödemesinin yapılmadığı, dolayısıyla her ne kadar taraf cari muavin defter kayıtlarında cari alacak/borç bakiyesi 0,93 Kuruş (Davacı şirket Ticari defterleri) / 0,96 Kuruş (Davalı şirket Ticari Defterleri) gözüküyor ise de; uyuşmazlığa konu 130.000,00.-TL bedelli çekin 65.000,00.-TL sinin ödendiği sabit olmakla, davacı şirketin ilgili çeki eksik ödemesinden dolayı (130.000,00-65.000,00)= 65.000,00.-TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satım ilişkisinden kaynaklanan fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Her ne kadar davalı icra dairesi ve Mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ise de; TBK’nun 89. maddesi uyarınca davalının icra dairesinin ve Mahkemenin yetkisine itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava ve cevap dilekçesi, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında ticari alım satım ilişkisinden kaynaklanan cari alacak ilişkisi bulunduğu, bu kapsamda fatura alacağından kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır.
Taraflar arasında ticari nitelikte alım-satım ilişkisi mevcut olup, buna göre davacı-satıcı taraf kural olarak akdi ilişkinin varlığını ve malın teslim edildiğini, davalı-alıcı taraf ise bedelin ödendiğini kanıtlama mükellefiyeti altındadır. Davalı, teslim alınmayan ve iade edilen mallar olduğunu ve teslim alınan tüm malların bedelinin ödendiğini savunmuş olmakla davacının akdi ilişkinin varlığını ispatladığının kabulü gerekir. Davacı tarafından takip konusu yapılan tüm faturaların davalının defterlerine kayıtlı olması ve taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olması karşısında davalının teslim alınmayan ve iade alınan mallar olduğu savunmasına itibar edilmemiştir. Bu hale göre, eldeki davada ispat yükü davalı-alıcı tarafa ait olup, davalı taraf ödeme iddiasını yazılı delille ispatlamak durumundadır.
Alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı ve davalı şirket defter kayıtlarına göre fatura ve ödemeler konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın 0385071 nolu, 10.05.2019 tarihli 130.000,00 TL bedelli çekten kaynaklandığı, çek bedeli 130.000,00 olsa da davalı tarafından çeke istinaden yapılan ödeme tutarının 65.000,00 TL olduğu ve bu hususta da tarafların defter kayıtlarının uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı bankaya yazılan müzekkere cevabına göre söz konusu çekin bankaya ibraz edilmediğinin anlaşılmasına göre davacı şirketin davalıdan 65.000,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konu fatura alacağının alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen miktarın 0.97 Kuruş olduğu ve 1 TL’ nin altında olması gözetilerek takdiren davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulüne, … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 65.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan 65.000,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 4.440,15 TL harçtan peşin alınan 785,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.655,09 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9,250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 785,06 TL peşin harç olmak üzere toplam 829,46 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 148,50 TL posta masrafı, 1.650,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.798,50 TL yargılama giderinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır