Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/589 E. 2021/770 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/589 Esas
KARAR NO : 2021/770

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının müvekkili şirkette getir götür işleri yaptığını, davalının kesilen çekleri muhataplarına teslim etmek görevini üstlendiğini, müvekkili şirket tarafından 2014 yılında 5 adet çek defteri alındığını, dava konusu çekin 2 nolu çek defteri içerisinde yer aldığını, bu çek kesildiğinde çek üzerinde müvekkilinin kendi imzası bulunda dahi bu çekin alacaklısının davalı olmadığını, davalının bu çeki bankaya ibraz ettiğini, karşılıksız çıkınca müvekkili şirket yetkilisini karşılıksız çek sebebiyle şikayet ettiğini, gerçekte 6989249 seri numaralı çekin 25.000,00 TL bedelli olması gerekirken davalının eline geçmesiyle 250.000,00 TL’ye çıkarıldığını, düzenlenme tarihinin 2014 yılı olması gerekirken artık şirketin faal bile olmadığı bir dönemde 30/06/2017 tarihi olarak da düzenlendiğini, 25.000,00TL bedelli çekin alıcısına verilmesi gerekirken çekin karşılıksız düzenlendiğini ve müvekkili şirket yetkilisinin karşısına çıkarıldığını belirterek karşılıksız çek iddiası ile Ankara …. İcra Ceza Mahkemesinin… esas sayısı ile vermiş olduğu kararın infazın durdurulmasına karar verilmesini, davacı şirketin davalı … …’a dava konusu çek nedeniyle borçul olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının davasının haksız ve mesnetsiz olduğu gibi HMK’ya aykırı dava dilekçesinin de reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, dava değeri açık bir şekilde belirtilmediği gibi iddianın dayanağı olan bütün vakıalar ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği hususların açık ve net bir şekilde belirtilmediğini, davada zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Ankara …. İcra Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyası,
-Dava konusu çek aslı,
-Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’nca dava konusu çek üzerinde yapılan inceleme sonrası tanzim edilen raporda; İnceleme konusu çekin bedel, tarih ve alacaklı kısımlarında tahrifat yönünde yapılan inceleme neticesinde, inceleme konusu çekin bedel, tarih ve alacaklı kısımlarında bulunan el yazılarının aynı cins mavi renkli mürekkep kalem ile yazıldığı tespit edilmiştir. İnceleme konusu çekin bedel tarih ve alacaklı kısımlarında tahrifat yapıldığını gösteren (ekleme, karalama, lekeleme, silinti, kazıntı vb) herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır, şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava kambiyo senedinde yapılan tahrifat nedeniyle menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlığın çözümü için senede karşı senetle ispat kuralı, bononun hukuki niteliğine ilişkin kuralların bir arada irdelenmesi gerekmektedir.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190.maddesine göre “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Senetle ispat kuralı ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) 201. maddede yer almakta olup, buna göre; senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen, senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin kanunda belirtilen miktardan az bir miktarda olsa bile tanıkla ispat edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesine göre ise; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilecektir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde ;
Davacı eldeki davada, davaya konu çekin davacıya müvekkilce verilmediğini, çekte tahrifat yapıldığını eldeki çek nedeniyle borçlu olmadıklarını ileri sürmektedir, menfi tespit davalarında kural olarak davalı alacaklı alacağını ispatla yükümlü ise de, takibe konu çek kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerret olduğu, bu durumda çekten dolayı borçlu olunmadığına dair ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı borçlunun, takip ve dava konusu edilen çekin tahrif edildiği iddia edilmişse de Jandarma Kriminal raporunda da açıkça görüldüğü üzere çekte tahrifat bulunmamakta olup, davacının ileri sürdüğü ”tahrifat iddiasını” dosya kapsamına göre ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 4.269,38 TL’den mahsubu ile bakiye 4.210,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı