Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2021/872 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/445 Esas
KARAR NO : 2021/885

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
YAZIM TARİHİ : 26/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete patlatma işlerinde kullanmak üzere dinamit, kapsül, emniyetli fitil, fitil ürünleri sattığını, ürünlerin davalıya teslim edildiğini, ürünlerin satışına ilişkin 04.10.2018 tarih ve 60.755,38-TL bedelli, 24.10.2018 tarih ve 15.679,90-TL bedelli, 03.11.2018 tarih ve 54.408,70-TL bedelli fatura, 10.11.2018 tarih ve 14.018,40-TL bedelli fatura, 15.11.2018 tarih ve 61.664,02-T.L bedelli, 29.11.2018 tarih ve 55.725,29-TL bedelli, 04.12.2018 tarih ve 14.103,18-TL bedelli fatura, 12.12.2018 tarih ve 14.537,68-TL bedelli fatura, 25.12.2018 tarih ve 43.825,01-TL bedelli faturaları davalıya gönderdiğini, söz konusu dokuz adet fatura borcunun uzunca bir süre ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden toplam 367.311,90 TL tutarlı asıl alacak üzerinden 15.05.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 17.05.2019 tarihinde müvekkili şirketin hesabına 297.894,76-TL’nin “Mahsuben” açıklaması ile yatırıldığını, 21.05.2019 tarihinde de davalı vekili tarafından bütün borç ve ferilerine itiraz edildiğini, yatırılan miktarın öncelikle TBK’nun 100. maddesi gereği ferilerden düşülerek yapılacak hesaplamaya göre bakiye asıl alacağın hesaplanması gerektiğini, yapılan ödemenin davalı şirketin söz konusu ürünleri aldığının ve borcun varlığını kabul ettiğinin göstergesi olduğunu, icra takibinden sonra ödeme yapılmak ve fakat yasal süresi içinde takibe itiraz ederek icra vekalet ücreti, takip harçları ve icra giderleri yönünden alacağı tahsil etmeye yönelik işlem yapılmasının kötü niyetli olarak ortadan kaldırıldığını ileri sürerek Ankara … Müdürlüğünün … sayılı icra takibi sonrası yapılan 297.894,76 TL tutarındaki ödemenin TBK’nın 100. maddesi gereği öncelikle ferilerden düşürülmesi karşısında oluşan bakiye alacak, yasal icra vekalet ücreti, harç ve icra giderleri olmak üzere toplam 25.000,00 TL yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, genel yetki kuralı çerçevesinde müvekkil şirketin bulunduğu İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının müvekkil şirkete gönderdiği 06/03/2018 tarihli yazıyla, bu tarih itibariyle düzenlenmiş ve düzenlenecek olan faturalardan doğmuş ve doğacak hak ve alacakların … Üretim Patlayıcı Maddeler Ltd. Şti.ne devredildiğini, ödemelerin kendisine yapılmasını talep ettiği 05.04.2019 tarihinden öncesine ilişkin asıl alacağın geçmişe dönük faizlerini talep etme hakkının bulunmadığını, 05.04.2019 tarihinden sonrasına ilişkin ise ancak iade işlemlerinin tamamlanmasından sonra muaccel hale gelmiş alacağın varlığından ve talep edilebilirliğinden söz edilebileceğini, davacının alacaklı olduğu tutarın 16.05.2019 tarihinde yapılan iade işlemi ve müvekkili şirket tarafından düzenlenen iade faturasından sonra netleştiğini, davacının iade sonucu ortaya çıkacak rakam kesinleşmeden 15.05.2019 tarihi itibariyle kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin taraflar arasında kararlaştırıldığı gibi iade işlemleri tamamlandıktan hemen sonra 17.05.2019 tarihinde cari hesaba mahsuben 297.894,76-TL olan tüm borcunu ödediğini, başlatılan icra takibinden 20.05.2019 tarihinde haberdar olduklarını, 2018 yılı Aralık ayında olumsuz hava koşulları ve Enerji Bakanlığındaki süreç nedeniyle müvekkili şirketin maden üretimine ara verdiğini, davacı şirkete de üretime ara verilmek zorunda kalınması nedeniyle kullanılmayan patlayıcı maddelerin güvenlik gerekçesiyle ivedi olarak geri alınması ve Emniyet/Jandarma ilgili birimlerinden patlayıcı maddelerin nakliyesi için gerekli izin prosedürünün başlatılmasının bildirildiğini, davacının 2019 yılı Mart ayında iade için Emniyetten gerekli izni aldıklarını, ancak dava dışı şirket ile ürünlerin iadesi konusunda sorunları olduğunu bildirerek ödemelerin bir süre daha bekletilmesinin bildirildiğini, daha sonra davacının dava dışı şirket ile temlik ilişkisinin sonlandırıldığını ve kendi hesaplarına 55.000,00 TL ödeme yapılmasını talep ettiklerini, bunun üzerine davacı şirket hesabına müvekkili şirketçe “… mahsuben” açıklaması ile 55.000 TL ödeme yapıldığını, nihayetinde ise davacı şirket tarafından 16/05/2019 tarihinde iade konusu patlayıcı maddelerin alınacağının bildirildiğini ve iadesi yapılacak patlayıcı maddeler için sevk irsaliyesi ve iade faturası düzenlenmesinin talep edildiğini, ancak kötüniyetli olarak 15/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığını, davacı şirketin patlayıcı maddeleri 16/05/2019 tarihinde geri aldığını, iadesi gerçekleşen patlayıcı maddelerin aynı tarih itibariyle sevk irsaliyesi ve iade faturası da düzenlendiğini ve davacının cari hesap alacak bakiyesinin bu işlemler akabinde netleşmesinden sonra 17/05/2019 tarihinde bakiye 297.894,76 TL’nin “… mahsuben” açıklaması ile ödendiğini, davacı şirketin alacağının 16/05/2019 tarihinde muaccel hale gelmiş olduğunu, müvekkili şirketin de gecikmeksizin ödemesini yaptığını, muaccel olmayan, ödemesinin kime yapılacağı belli olmayan , herhangi bir ihbarda bulunulmayarak temerrüt koşulları oluşmayan miktara temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine ve davacı aleyhine % 20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 15/05/2019 tarihinde davalı hakkında asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 367.311,90 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak 9 adet faturanın gösterildiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali amacıyla süresinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine itirazının TBK’nın 89. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra davacının defter ve kayıtlarının incelemesi amacıyla talimat Mahkemesi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter ve belgeleri incelendiğinde taraflar arasında ticari ilişki olduğunun muhasebe kayıtlarında anlaşıldığını, davacının 2018-2019 yılı yasal defterinin E-deftere tabi mükellef olduğu, Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, mal/hizmet teslimine ilişkin faturaların düzenlendiği kayıtlara geçtiği, 2018 yılında davacı firmanın davalı firmaya 384.717,56 TL borcu olduğu, muavin defter kayıtlarına göre 31.822,81 TL ve 55.000 TL’nin mahsubu neticesinde bakiye alacağının 297.894,76 TL olduğu ve gelen havale ile bu miktarın da mahsubu neticesinde 2019 yılında yasal defter belge ve kayıtlarına göre davalı firmanın herhangi bir alacağı kalmadığının anlaşıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalının defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla yine talimat Mahkemesi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak tutulan 2018 ve 2019 yılına ticari defterlerin davalının lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının 15.05.2019 icra tarihi itibariyle davacıya faiz hariç 329.717,57 TL tutarında borçlu olduğu, davalının icra takip tarihinden 1 gün sonra 16.05.2019 tarihi itibariyle davacıya faiz hariç 297.894,76 TL tutarında borçlu olduğu, davalının icra takip tarihinden 2 gün sonra 17.05.2019 tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Sivas İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak taraflar arasındaki patlayıcı madde devrine ilişkin 13/03/2019 tarihli olur yazısına konu evrak dosyaya kazandırılmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, talimat mahkemeleri aracığıyla alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında patlayıcı madde satım ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından davalıya patlayıcı madde satımı nedeniyle faturalar düzenlendiği, dava konusu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı vekilinin müvekkili şirketin üretime ara verilmesi nedeniyle davacı şirkete bir kısım malı iade isteğinin davacı şirketçe kabul edilerek Emniyet Müdürlüğü nezdinde gerekli izin işlemlerinin başlatıldığını ve nihayet malların 16/05/2019 tarihinde davacıya iade edilerek iade faturası kesildiğini, alacağın bu tarihte muaccel hale gelmesine karşın davacı tarafından borç muaccel olmadan 15/05/2016 tarihinde takip yapıldığını savunduğu, Sivas İlçe Emniyet Müdürlüğünce gönderilen belgelerin incelenmesinde davalı şirketin 07/03/2019 dilekçesi ile nitelik ve miktarı gösterilen malları davalıya devretmek istediği, davalı şirketin de 12/03/2019 tarihli dilekçesi ile söz konusu patlayıcı maddeleri devralma talebinde bulunduğu, 13/03/2019 tarihli olur ile söz konusu devir işlemine izin verildiği, davalı vekilince dosyaya sunulan ve itiraza uğramayan 16/05/2018 tarihli tutanağa göre miktar ve türü belirtilen patlayıcı maddelerin davacı şirketin Sivas deposuna götürülmek üzere Jandarma nezaretinde nakil görevlisine teslim edildiği, davalı tarafından aynı tarihte 31.822,81 TL iade faturası düzenlendiği, buna göre taraflar arasında miktar ve türü açıkça belirtilmek suretiyle miktarı taraflarca bilinebilecek durumda olan patlayıcı maddelerin iadesi hususunun 2019 yılı Mart ayında kararlaştırıldığı, iade konusu patlayıcı maddelerin bedeli 31.822,81 TL yönünden iade işlemleri gerçekleşmeden 15/05/2019 takip tarihi itibari ile talep edilmesinin haksız olduğu, davacının defter ve kayıtlarına göre 2018 yılında 384.717,56 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından 05/04/2019 tarihinde “… Mahsuben” açıklaması ile yapılan 55.000,00 TL’lik ödemeden ve iade edileceği taraflarca daha önce kararlaştırılan 31.822,81 TL’nin mahsubu neticesinde davacının 15/05/2019 takip tarihi ile davacının davalıdan 297.894,76 TL alacaklı olduğu, öte yandan icra takibinden önce davalının temerrüte düşürüldüğü iddia ve ispat olunamadığından icra takibinde talep edilen işlemiş faiz talebinin de haksız olduğu, buna göre davalı tarafından 15/05/2019 icra takip tarihinden sonra ve fakat ödeme emrinin tebliğinden önce 17/05/2019 tarihinde 297.894,76 TL’lik borcun tamamının ödendiği ve davacının bakiye alacağının kalmadığı, ancak itiraz sonucu takip tamamen durmuş olmakla, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. yönünden duran takibin devamı için davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu anlaşılmakla, bu feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirileceğinden davaya konu borç fer’ileri ile ilgili rakam ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemleri gösterilmek suretiyle itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İcra inkar tazminatı hüküm altına alınan takip talebine konu alacak üzerinden takdir edilebileceğinden itiraz edilmeden ve itirazın iptali davası açılmadan önce takip konusu borç ödenmiş olduğundan icra inkar tazminatı talebinin ve şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, bakiye alacak, yasal icra vekalet ücreti, harç ve icra giderleri olmak üzere toplam 25.000,00 TL yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, talebini icra vekalet ücreti, icra harç ve giderleri ile sınırlamadığından ve bakiye alacağının olmadığına karar verilmiş olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne uygun olarak yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu borç nedeniyle takip tarihinden sonra borca itiraz tarihinden önce 17/05/2019 tarihinde 297.894,76 TL ödenmiş ve davacının bakiye alacak yönünden itirazın iptali talebi haksız olduğundan takip konusu bakiye alacağa ilişkin itirazın iptali isteminin reddine,
-Davacının 15/05/2019 takip tarihi itibari ile 297.894,76 TL borçlu olduğu ve borcun tamamının ödeme emrinin tebliğinden ve borcu itiraz tarihinden önce 17/05/2019 tarihinde ödendiği gözetilerek, takip tarihinden ödeme tarihine kadar işletilecek avans faizi, icra masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden itirazın iptali ile takibin devamına,
-İcra inkar tazminatı hüküm altına alınan takip talebine konu alacak üzerinden takdir edileceğinden itiraz edilmeden ve itirazın iptali davası açılmadan takip talebine konu borç ödendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 93,95 TL posta masrafı, 2.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.593,95 TL yargılama giderinden takdiren 865,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin takdiren 880,00 TL’sinin davacıda, 440,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır