Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/525 E. 2021/796 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/525 Esas – 2021/796
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/525 Esas
KARAR NO : 2021/796

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
YAZIM TARİHİ : 28/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 17/05/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı işçi …’in kurumları bünyesinde TMO Şube Müdürlüğü Bulanık Tesisli Ekip Şefliği açık yığın sahasında güvenlik görevlisi olarak 28/08/2015-30/06/2016 ve 17/08/2016-24/02/2017 tarihleri arasında çalışmakta iken 24/02/2017 tarihinde işyeri tasfiyesi dolayısıyla yüklenici firmaya iadesi yapıldığından işçinin çalışmış olduğu 1 yıl 3 ay 26 günlük hizmeti karşılığı kendisine 3.026,92 TL kıdem tazminatı ödendiğini, 23,15 TL damga vergisi kesildiğini, dolayısıyla müvekkili kurumun toplamda brüt 3.050,07 TL ödeme yaptığını, müvekkili kurumun 6552 sayılı kanunun 8. maddesi ve 29261 sayılı yönetmeliğin geçici madde 1’in 2. fıkrasına göre dava dışı işçiye doğrudan ödemede bulunduğunu, ancak müvekkili kurumun ihale sözleşmeleri ve kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı kanunun 14. maddesi gereğince alt işverenlerden rücu hakkının saklı olduğunu, davacı ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin akdedildiğini, bu sözleşmeler gereğince davalıların sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukların tamamen yükleniciye ait olduğunu, bu nedenle işçiye ödenen kıdem tazminatından her alt işverenin kendi sözleşme sürelerine tekabül eden miktar kadar sorumlu olduklarını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.050,07 TL’nin ödeme tarihi olan 05/04/2017 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte 23,15 TL damga vergisinin davalılardan sorumlu oldukları miktarlar kadar rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Özel Güvenlik ve … Özel Güvenlik vekili tarafından mahkememize sunulan 02/07/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin adreslerinin Uşak ili sınırlarında olduğunu, bu nedenle mahkememizce yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, İş Kanunun 2. maddesine göre asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunu, özellikle kamu sektöründe iş alan alt işverenlerin ihale konusu işin maliyetini hesaplarken kıdem tazminatını bu hesaplamaya dahil edilmediği, sözleşme gideri veya genel giderler için ayrılan tutarın ise ihale bedelinin %3 ile sınırlandığı, dolayısıyla kıdem tazminatını ödemek isteyen alt işverenlerin dahi bu ödemeyi yapamadığını savunarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi raporunda özetle; dava dışı işçi …’in 28/08/2015-30/06/2016 ve 17/08/2016-24/02/2017 tarihleri arasında davacı kurum işyerinde alt işverenler nezdinde istihdam edildiği, davalı şirketler iş ortaklığı bünyesinde çalışmakta iken 24/02/2017 tarihinde işten çıkartıldığı ve kendisine kıdem tazminatı ödendiği, son aldığı brüt ücretin 1866,38 TL olarak hesaplanıp bu tutar üzerinden ödeme yapıldığı, davacı işyerinde alt işverenler değişmesine karşın dava dışı işçinin çalışmasını aralıksız sürdürmüş olmasının işyeri devri niteliğinde olduğu, işçinin toplam hizmet süresi ve en son giydirilmiş brüt ücreti dikkate alınarak kıdem tazminatı alacağının hesaplanması gerektiği, yapılan hesaplama neticesinde 3.026,92 TL kıdem tazminatı oluştuğu, sorumlulukların belirlenmesi açısından yapılan incelemede 01/01/2016 tarihinden sonraki teknik şartnamelerde yüklenici firmanın sorumluluğunun kıdem tazminatı dışındaki işçi ödemelerinden dolayı olacağı açıkça kararlaştırıldığından, davacının 01/01/2016-31/08/2017 tarihleri arası sözleşme dönemi yönünden rücu hakkı bulunmadığı, 01/01/2014-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem incelendiğinde davacı kurumun ödemiş olduğu işçi alacağının bu dönem açısından rücu edebileceği ve bu miktarında 750.92 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiş; ek raporda ise davalıların ödenen tazminatın tamamından davalıların sorumlu olduğunun kabulü halinde davalı … Güvenlik…LTD. Şti.nin 538,31 TL, davalıların oluşturduğu iş ortaklığının sorumluluğunun ise 2.511,76 TL olduğu belirtilmiştir.
İddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Davacı ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, iş bu sözleşmeler kapsamında, davalı şirketlerde işçi olarak çalışmakta olan dava dışı işçinin iş akdinin sona ermesi nedeni işçiye ödenen kıdem tazminatının davalılardan tahsili istemi ile eldeki davanın açıldığı, taraflar arasında imzalanan 01/01/2016 tarihinden sonraki teknik şartnamelerde yüklenici firmanın sorumluluğunun kıdem tazminatı dışındaki işçi ödemelerinden dolayı olacağının açıkça kararlaştırıldığı, buna göre davacının 01/01/2016-31/08/2017 tarihleri arası sözleşme dönemi yönünden rücu hakkı bulunmadığı, 01/01/2014-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem incelendiğinde, taraflar arasındaki teknik şartnamenin 18.5 maddesinde yüklenicinin yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak zorunda olduğu, mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkartılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, buna göre davacının ödemiş olduğu işçi alacağını bu dönem açısından rücu edebileceği, Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre bu döneme ilişkin dava dışı işçinin çalışmasının 28/08/2015-31/12/2015 arası ve davalıların oluşturduğu iş ortaklığı bünyesinde olduğu, alınan bilirkişi ek raporuna göre bu döneme ilişkin sorumluluk miktarının 775,62 TL olduğu, buna göre davacının bu miktar yönünden davalılara rücu edebileceği kanaati ile 23/05/2017 ödeme tarihinden ve taleple bağlı kalınarak yasal faizi işletilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, 775,62 TL’nin 23/05/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan peşin alınan 52,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 7,21 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 775,62 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.274,45 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 52,09 TL peşin harç olmak üzere toplam 87,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 260,50 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 860,50 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 218,82 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 74,57 TL’nin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2021