Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/429 E. 2022/151 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/429 Esas
KARAR NO : 2022/151

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri davalının sahibi bulunduğu şirketten Araç Kiralama Sözleşmesi ile … plakalı otomobili kiraladığını, araç kiralandıktan bir hafta sonra yağ göstergesinin arıza vermesi üzerine davalının yağı tamamlatıp aracı geri verdiğini, davacıların araçla giderken Samsun’a 50 km. kala araç göstergesinde anahtar işaretli arıza uyarısı vermesi üzerine araç durdurulduğunda kaputtan duman çıkmaya başladığını, davalı telefonla aranıp durum bildirildiğinde davalı tarafından gönderilen çekici ile araç Samsun’da oto tamirciye götürüldüğünü, motoru açıp bakan tamircinin davalı ile görüşerek araçtan kaynaklı arızanın 6.000,00 TL civarında tamir edileceğini söylemesi üzerine davalı Ankara’da daha ucuza tamir edileceğini söyleyerek aracı Ankara’ya götürdüğünü Samsun’daki tamirci aracın radyatördeki su kaçağından dolayı conta yaktığını, arızanın bundan kaynaklı olduğunu söylediğini, bu işlemlerden sonra davalı sözleşmede var olan senedi doldurarak icraya koyduğunu, araçtaki arızanın tamamen araçtan kaynaklanmakta olup kullanıcıya yöneltilecek herhangi bir kusurun, hatalı kullanımın söz konusu olmadığını belirterek öncelikli olarak İİK madde 72 gereği yatırılacak teminat karşılığında verilecek ihtiyatı tedbir kararı ile … Müdürlüğü … sayılı icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine, davacıların … Müdürlüğü … sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı kötü niyetli olduğundan % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacılar arasında 26.03.2019 tarihli ve bir ay süreli Araç Kiralama Sözleşmesi ile … plakalı … marka aracın kiralandığını, davacı tarafın aracı 28 gün 2845,42 km. yol kat ederek kullandığını, 28 günün sonunda 23.04.2019 tarihinde Samsun’a 50 km. kala aracın hararet yapması üzerine aracın davacılar tarafından kullanılmaya devam edilmesi üzerine söz konusu durumun meydana geldiğini, durumun bildirilimesi üzerine aracın müvekkili tarafından çekici ile araç Samsun’dan Ankara’ya götürüldüğünü, müvekkili tarafından araç servise götürüldüğünü, servisçe yapılan incelemede, aracın motor sıkıştırmasından kaynaklı hararet yaptığı ve hararet yaptıktan sonra da kullanıcı tarafından aracı kullanmaya devam ettiği ve buna bağlı olarak üst kapak contasını aktığı, motor silindir kapağını eğdiğini, piston segman grubuna zarar verdiğini, bu zarara istinaden pompa enjektöründe zarar tespit edildiğini, aracın serviste parçaları değiştirilerek 12.760,82 TL karşılığında tamir edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği araçtaki arızanın sürücü hatasından ve aracı hor kullanmadan dolayı doğacak her türlü zararı ödemeye mecbur olacağından davacılarla iletişime geçildiğini, fakat herhangi bir sonuç alınmaması üzerine haciz yoluyla işleme geçildiğini, müvekkili aleyhine doğabilecek herhangi bir zarar sonucu açacakları her türlü dava ve tazminat hakları saklı tutarak, kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, teminat olduğu iddia edilen senedin icra takibine konu edilmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre; Ticaret Mahkemelerinin görev alanına, her iki tarafın ticaret işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile anılan maddede tahdidi olarak sayılan ihtilaflardan kaynaklanan davalar girmektedir. Ticari dava TTK 4. maddede tanımlanmış olup, buna göre ; Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren ticari davalar, her iki tarafın tacir olmaları koşulu ile, ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile anılan maddede tahdidi olarak sayılan ihtilaflardan oluşmak durumundadır.
TTK’nın 3.maddesinde ise “Bu kanunda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi yer almakta olup, aynı yasanın 19/2 maddesinde ise, “Taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır. ” hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4.maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi belirlenmiş olup, anılan maddenin 1.fıkrasının (a) bendinde “Kiralananın taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2001 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilmiştir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesinde ve davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ayrıca ve açıkça ifade edildiği üzere, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesi kapsamında tanzim edilen kambiyo senedinden kaynaklandığı, buna göre temel uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın HMK 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/02/2022 11:16:31

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır