Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. 2022/748 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/418 Esas – 2022/748
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/418 Esas
KARAR NO : 2022/748

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari faaliyetlerinden ötürü müvekkili şirketin davalı şirketten olan cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirket hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacağın dayanağı olduğunu iddia ettiği faturalarda yer alan nakliye hizmetleri yönünden davalı şirket ile yapmış olduğu herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi, iddia edilen nakliye hizmetleri ile ilgili akdi ilişkinin varlığını gösteren herhangi bir yazışma, mail iletisi, teyit mesajı ya da onayı bulunmadığını, davacı tarafından yalnızca fatura düzenlenmesinin tek başına akdi ilişkinin varlığına ve nakliye işinin yapıldığına delil olmayacağından akdi ilişkinin varlığı ve faturalara konu hizmetin gerçekleştirildiğinin davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, nakliye işi yapılması durumunda, nakliyenin yapıldığının ispatı için fatura düzenlenmesi yeterli olmayıp, taşıma irsaliyesi de düzenlenmesi gerektiğini, taşıma irsaliyesinin mevcut olmamasının, davacı şirketçe alacak iddiasına konu nakliye hizmetinin gerçekleştirilmediğini gösterdiğini, takibe konu faturalarda nakliye hizmetinde kullanıldığı belirtilen araçlar arasında davalı şirkete ait araçların da olduğu, bu hususun da alacak talebinin yerinde olmadığını gösterdiğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, nakliye nakliye hizmetinden kaynaklanan cari hesap alacağı iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında 15/03/2019 vade tarihli, 571.829,00 TL tutarlı 32 adet faturadan doğan cari hesap alacağı açıklaması ile 571.828,00 TL asıl alacak, 21.079,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 592.907,30 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı Şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmış, SMMM Bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtları ve dayanak belgeleri muvacehesinde, davacı şirketin davalı şirketten faturalara dayalı açık C/H bakiyesinden kaynaklanan 571.828,00 TL alacaklı durumunda olduğunun tespit edildiği, tarafların BA/BS formu beyanlarının davacı şirket ticari defter kayıtlarında yer alan satış faturaları ile gerek belge adedi gerekse alım/satım tutarları yönünden uyumlu ve birbiri ile çelişmediklerinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı Şirketi ticari defterleri incelenmek suretiyle tanzim edilen ve Mahkememizce alınan SMMM Bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin 2018 yılında başladığı, davacı şirketçe davalıya 2018 yılında 247.446,00 TL tutarında, 2019 yılında 1.069.788,00 TL olmak üzere toplam 1.317.234,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, ilgili faturaların davalı şirketçe ticari defterlerine kayıt edilerek bağlı bulundukları Vergi Dairesine BA formu ile beyan edildiği, taraflar arasında faturalar yönünden herhangi bir uyuşmazlık olmadığının tespit edildiği, davalı şirketin 2018 yılında 47.672,00 TL, 2019 yılında 697.734,00 TL olmak üzere toplam 745.406,00 TL tutarında ödeme yaptığı, buna göre davalı şirketin (1.317.234,00-745.406,00=) 571.828,00 TL tutarında davacı şirkete borçlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, Mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine süresi içinde itirazın iptali talebiyle eldeki dava açılmış olup, davalı taraflar arasında akdi ilişkinin bulunmadığının savunmuştur.
Bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır. Sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda akdi ilişkinin varlığını ve işin yapılıp teslim edildiğini kanıtlama mükellefiyeti bunu iddia eden kişiye aittir. Somut olayda, akdi ilişkinin varlığı ile faturalara konu hizmetin yerine getirildiği hususunda ispat yükünün kural olarak davacı üzerinde olduğu anlaşılmakla birlikte, davalı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde tanzim olunan bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere, davacı tarafından tanzim olunan faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın bu faturalara süresinde itiraz ettiğine ilişkin savunma ve delil de ileri sürülmediği belirlenmiş olmasına göre, davacı tarafça faturalara ve davaya konu hizmetin yerine getirildiğinin ispatlandığının kabulü gerekmektedir.
Bu hale göre, eldeki davada ispat yükü davalı tarafa ait olup, davalı taraf faturalara konu bedelin ödendiğini ispatlamak durumundadır. Ne var ki, davalı tarafça bedelin ödendiği ispat edilememiştir. Dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınan rapor içeriklerinde de ifade edildiği üzere, taraflar arasında faturalar yönünden herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, tarafların ticari defterlerine göre davacının 571.828,00 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, davacı vekilinin 22/09/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibinde talep edilen asıl alacak yönünden itirazın iptalinin talep edildiğinin bildirildiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş, davaya konu alacağın cari hesaba dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne,
Davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 571.828,00 TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Hüküm altına alınan 571.828,00 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 39.061,57 TL karar ve ilam harcının 6.800,86 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye ‭32.260,71‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 191,50 TL tebligat-müzekkere gideri ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.191,50 TL yargılama gideri ile 6.800,86 TL peşin harç toplamı ‭‭10.992,36‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 80.901,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022