Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/389 E. 2022/36 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/389 Esas
KARAR NO : 2022/36

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından kesilmiş faturalarda muhteviyatları belirtilmiş olan bir kısım sondaj, delme ekipman v.s. ürünlerinin davalı şirkete verildiğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayayalı olarak ticari defter ve muavin defter kayıtlarına göre mutabakat sağlandığı halde davacı şirkete olan borçlarının davalının yazılı ve şifahi ikaz ve uyarılara rağmen ödememesi nedeniyle Ankara … Dairesinin … E. sayılı dosyasında 19.426,70 TL için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğunu arabuluculuk girişiminde tarafların anlaşamadıklarını belirterek borcu geciktirme ve icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla icra takibine karşı hiçbir belge ve delil ibraz etmeden kötü niyetle yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamış, 16/19/2019 tarihli beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
DELİLLER:
-Ankara … müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası,
-Tarafların ticari defter ve kayıtları, faturalar, kargo evrakları,
-Bilirkişi Raporları: Davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzen- lenen bilirkişi ek raporunda; Davacının yaptığı satışlarla ilgili düzenlemiş olduğu fatura ve malların davalı tarafa teslim edilmiş olduğu, davacının incelenen defter ve belgelerinden söz konusu satış faturalarının defter kayıtlarında yer aldığı, bu kayıtlarda davalıdan 14.944.70 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalı tarafça sunulmuş belgelerden 11.505,00 TL’lik 15.03.2019 tarihli faturası iade edilmiş malların 27.03.2019 tarihinde davacı şirket yetkilisi ve çalışanı olmayan bir kişiye teslim edildiğinin davacı vekilince iddia edildiği Şubat ayı içinde düzenlendiği ancak davalıya teslim tarihleri bilinmeyen mal ve faturaların iadesinin TTK 21/2. maddesindeki 8 günlük iade süresinde yapılmadığı, iadenin alınan hangi ürünlerle ilgili olduklarına ilişkin bir açıklama yapılmamış, iade faturasında belirtilmiş malların alınan ürünlerle örtüşmediği, alınmış mallar için davalı vekilince sunulmuş EFT dekontunda 01.03.2019 tarihinde 3.500,00-TL ödemede bulunulmuş olduğunun görüldüğü, davacı kayıtlarına alınmamış olunmasına karşın, davacı taraf açıklamalarında bu ödeme için bir itiraz belirtilmemiş olduğu, tespit edilmiş olup, tarafların beyanları sunmuş oldukları belgeler kapsamında yapılan tespitlerden, davacı şirketin davalı şirketten (14.944 70-3.500,00) 11.444,70-TL alacaklı olduğu, davacının teslim tarihi kesin olarak belirlenememiş fatura borçları için, davalı tarafa yapılmış bir ihtarının bulunmadığı, bu nedenle tespit edilen alacak için takip tarihi itibariyle avans faizi uygulamasında bulunulabileceği, görüşüne varılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için dosya (talimat yolu ile) bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Davalı şirketin ibraz ettiği 2019 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görülmüştür. Davalı şirket tarafından davacı şirket adına yürütülen cari hesap muavin defter kayıtlarına göre, taraflar arasındaki ilişkinin davacı satıcının 22.01.2019 tarih 237502 seri no.lu faturası ile başladığı, davalı şirketin 22/01/2019 tarihinden 28/02/2019 tarihine kadar davacı şirketten 4 adet fatura ile 14.926,70 TL tutarında mal ve hizmet satın aldığı, bu süreçte davacı şirkete 3.500,00-TL ödeme yapıldığı, 1 adet 11.505,00-TL tutarında iade faturası düzenlendiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalı şirketin, davalı şirkete cari hesap ilişkisi yönünden, borcunun bulunmadığı, bilakis davacı şirketten bakiye (15.005-14.929,70)-78,30-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesi, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında tacirler arası satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağının mal bedeline ilişkin fatura olduğu, davanın bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olup TBK’nun 89/1.(Eski BK m.73/1)maddesindeki “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” hükmüne göre davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde icra takibi yapabileceği anlaşılmakla, davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır buna göre davacı taraf, kural olarak akdi ilişkinin varlığını ve malın teslim edildiğini, davalı-alıcı taraf ise bedelin ödendiğini kanıtlama mükellefiyeti altındadır.
Taraflara HMK 222 maddesi kapsamında ticari defterin ibrazı için usulüne uygun olarak ibraz emri gönderilmiş ve tarafların ticari defterleri üzerinde Bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor aldırılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı ve malların teslimi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık dava konusu üç adet faturaya konu malların davalıya tesliminden sonra davalı tarafından bu malların iade edilip edilmediği, 3.500,00-TL’lik ödemenin davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf süresinden cevap dilekçesi sunmamış olduğundan davacının tüm iddialarını reddetmiş kabul edilmiş ancak davacının muvafakatinin bulunmaması nedeniyle bildirdiği deliller toplanmamıştır.
Taraf ticari defterleri bir birini doğrulayan kayıtlar içermektedir. Her iki şirket defterlerindeki faturaların aynı olduğu yalnızca davacı kayıtlarında 348,10-TL tutarındaki 28/02/2019 tarihli faturanın davalı ticari defterlerine 330,10-TL olarak kaydedildiği görülmüştür. Davalı faturaya konu ürünlerin ayıplı olduğu ve iade edildiklerini beyan etmişse de süresinde delilleriyle bu itirazlarını ispat edememiştir. 3.500,00-TL ödemeye ilişkin beyanı ise ödeme def’i niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden mahkememizce dikkate alınmıştır. Taraflar arasında davaya konu faturalar dışında bir ticari ilişkinin bulunduğu ve 3.500,00-TL ödemenin buna ilişkin olduğu davacı tarafça ispat olunamadığından bu miktar davacı alacağından mahsup edilmiştir.
Hal böyle olunca davacının dava konusu faturalar sebebiyle davalıdan 11.444,70-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla icra takibine vaki itirazın bu miktar üzerinden iptaline, takip fatura alacağına dayandığından alacağının likit ve belirlenebilir olduğu kabul edilmekle hükmedilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile Kısmen Reddine,
Ankara … Dairesinin … esas sayılı icra takibine vaki itirazın 11.444,70-TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Hükmedilen 11.444,70 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 781,79 TL harçtan, dava açılışında alınan 230,79-TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 551,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 542,36 TL’sinin davacıdan, 777,64 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti, 222,00 TL posta gideri, toplamı 1.616,40 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 952,26 TL’si ile dava açılışında alınan 230,79 TL peşin harç toplamından oluşan 1.183,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu 72,40 TL posta ücreti, olmak üzere toplam 72,40 TL yargılama giderinden davanın ret oranı dikkate alınmak suretiyle 29,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır