Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/312 E. 2021/756 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/312 Esas
KARAR NO : 2021/756

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin tasfiye aşamasında olduğunu, müvekkili kooperatif tarafından Ankara …. Noterliği’nce düzenlenen 17.01.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameler ile davalıya, 2016 ve 2017 yıllarına ait kalem kalem sayılan masraflar nedeniyle her bir üyeye düşen toplam 5.750,00.TL. olmak üzere toplam 11.500,00.TL.’nın ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ödenmesinin bildirildiğini, davalının 19.01.2017 tarihinde üyelikten istifa ettiği ve kooperatif ile bağı kalmadığı gerekçesiyle imzadan imtina ettiğini tebligat zarfları üzerine yazarak tebligatları kabul etmediğini, Ankara …. Noterliği’nce düzenlenen 11.09.208 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile de 2015 yılına ait 20.000,00.TL, 2016 ve 2017 yıllarına ait daha önce bildirilen masraflara ek olarak 2018 yılına ait her bir üye için 1.900,00.TL. iskan masrafı, 465,00.TL. veraset harç bedeli, 1.600,00.TL. kilit taşı masrafının ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödemesini bildirdiğini, davalının vekili aracılığıyla ihtarnameye karşı Ankara … Noterliği’nce düzenlenen 24.09.2018 tarih ve 22712 yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile kooperatifteki üyeliğini 26.02.2015 tarihinde tebliğ edilen istifaname ile nihayete erdirdiğini bildirdiğini ve talep edilen bedelleri de ödemediğini, 2015 yılına ait ödenmeyen 20.000,00.TL.nın hataen 10.000,00.TL.’lık kısmı için davalı aleyhine daha önce Ankara … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 10.046,85.TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığını, itirazı üzerine duran icra takibi için Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve derdest olduğunu, davalının 2 adet üyeliği bulunduğunu, davalı aleyhinde Ankara … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 31.186,26.TL.lık icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazının iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davalı müvekkilinin itiraz dilekçelerinde belirttikleri üzere 26.02.2015 tarihinde kooperatife tebliğ edilen istifa ihtarnamesi ile davacı kooperatifle olan ortaklık ilişkisini sonlandırdığını, istifasından çok önce de kooperatif dairesini satarak dairedeki mülkiyet durumunu da sonlandırdığını, dava dilekçesindeki üyelik iddiasının doğru olmadığını, kanunun 42. Maddesi ve anasözleşmenin 23. Maddesinde ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesinin genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri arasında sayıldığını, dava konusu olayda genel kurul kararı almayan/alamayan tasfiye memurlarının tasfiye masrafları olarak adlandırmayıp değişik gider kalemleri adı altında kooperatif harcamaları olarak adlandırdıkları harcama kalemlerinin tasfiye masrafları olarak alacak/borç ihdaslarının yasaya ve hukuka aykırı geçersiz/batıl olduğunu, 20.02.2010 tarihli genel kuruldan önce kesin maliyet bedellerinin çıkartılmak suretiyle 20.02.2010 tarihli genel kurulda ortağın yatırdığı paraların toplamının kontun kesin maliyeti bedelinden indirilmesi suretiyle geri kalan bedel olarak 28.000,00.TL. genel kurul kararı olarak kararlaştırıldığını, genel kurulun 7/B maddesindeki kararla anılan bu ödemeyi defaten yapan ortaklara konut tapusunun ve borcu yoktur ibrasına ilişkin karar yazısının verilmesine genel kurulca karar verildiğini, 2’si kendi adına 1’i eşi … adına olmak üzere 3 hisse karşılığı konutlarının anılan genel kurul kararı ödemelerini defaten yapan müvekkilinin konutların tapularını ve genel kurul kararı gereği ve uygulaması olarak kooperatiften 3 kooperatif hissesinin geriye ve ileriye dönük olarak ödenmesi gerekebilecek herhangi bir borcunun bulunmadığına /bulunmayacağına ilişkin olarak da ibraname kararını aldığını, aynı genel kurulda tasfiye kararı alınarak kooperatifin tasfiye sürecine girdiğini, ayakta olan genel kurul kararını ve yönetim kurulunun bertaraf edecek şekilde tasfiye memurlarının aldığı karar ve uygulamalarının batıl olduğunu, 19.12.2018 tarihinde …hazırlık soruşturma numaralı suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek davanın reddine, dava konusu edilen tutarın 20’si oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi ….’a tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 16/12/2019 tarihli raporunda; genel kurul kararları dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde 03/10/2018 takip tarihi itibariyle kooperatifin davalıdan 4.100,00 TL asıl alacak, 348,75 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.448,75 TL toplam alacak talep edebileceğine dair görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyanın hesap bilirkişisi ….’ya tevdine karar verilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 25/03/2021 tarihli raporunda; davacı kooperatifin genel kurulda alınmış karar uyarınca davalı …’dan icra takip tarihine kadar talep edebileceği aidat tutarının 3.150,00 TL, gecikme faizinin ise 775,67 TL olmak üzere toplam 3.925,67 TL olabileceği, kooperatif genel kurulca kararlaştırılmamış olsa dahi, tasfiye gideri olarak talep edilen, istifa eden üyeye yapılan ödeme, muhasebe ücreti, tasfiye kurulu üyesi huzur hakkı, iskan, çevre düzenlemesi vb. Giderleri talep edebileceği kanısına varılması durumunda davacının takibe konu ettiği tutarları talep edebileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi için dosyadan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu ek raporda kök raporda belirtilen görüş ve tespitlerde bir değişiklik olmadığına dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, icra dosyası celp edilmiş, kooperatifçe çekilen ihtarnameler, genel kurul tutanakları dosyaya celp edilmiştir.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 29.430,00 TL asıl alacak, 1.756,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.186,26 TL üzerinden takip başlattığı, davalının süresine itirazı ile takibin durduğu görülmüştür.
Davanın konusunun; davalının tasfiye ortaklık giderleri borcunun bulunup bulunmadığı, bu amaçla davacı tarafından başlatılan takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davalının en önemli savunma vasıtası kooperatiften istifa ettiği ve kendisinin borcu yoktur yazısı verilmesine dairdir. Kooperatifler kanununun 23. Maddesinde emredici bir hüküm olarak düzenlenen eşitlik ilkesi uyarınca istifa edilmesine rağmen tapusunu iade etmemiş olanlarda dahil olmak üzere her üyenin eşit şekilde tasfiye masraflarına katılmasının gerekmekte olması, emredici nitelikteki eşitlik ilkesine aykırı ibranın geçerli olmayacağı, icra dosyası incelendiğinde talep edilen tutarların bir kısmının tasfiye masrafına ilişkin olduğu, gönderilen ihtarnamelerde de tasfiye masrafının talep edildiği gözetilerek bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacı kooperatifin defterleri tam olarak sunulmadığından defterlerin incelenmesi suretiyle davanın çözüme kavuşturulması mümkün olmamış, karar defteri incelendiğinde üyelerin doğmuş ve doğacak borçları ile ilgili farklı zamanlarda kararlar alındığı ancak kararların bir kısmının Genel Kurul Kararına dayanmadığı, davacı kooperatifin 2011 yılından sonra genel kurullarını 3 yılda bir yapmış olduğu ve yapılan her genel kurulda üyelerden alınması gerekecek aidat tutarı ile ilgili belirleme yapılmadığı, kooperatifin amacına ulaşması nedeniyle tasfiyeye girdiği, tasfiye giderlerini davalının da ödemesinin yasal zorunluluk olduğu bu nedenle tasfiye giderlerinin karşılanması amacıyla genel kurullarda kararlaştırılmış tutarların ödenmesinin gerektiği, genel kurul kararı alınmadan yönetim kurulunun üyelerden aidat talep edemeyeceği, 28/02/2016 tarihinde yapılmış 2015 yılı genel kurulundan bir daha ki genel kurula kadar üyelerden bir defaya mahsus olmak üzere 500,00 TL ve aylıkta 50,00 TL aidat toplanmasına karar verilmiş olması nedeniyle, bu genel kurul kararında belirlenen tutarın davalı tarafça da ödenmesinin gerektiği yine genel kurulda alınan karar gereği %5 gecikme faizi kabul edilmiş ise de TBK 120. Madde hükmü gereği yasal faizin %100 fazlası olan oran üzerinde faiz belirlenemeyeceği mahkememizce benimsenmiş ve söz konusu tespite uygun olarak düzenlenen denetime elverişli 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle 28/02/2016 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davalının 3.150,00 TL aidat tutarı ve 775,67 TL gecikme faizi olmak üzere borçlu bulunduğu ve bu miktar yönünden yapılan itirazın haksız olduğu mahkememizce kabul edildiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuş, alacak likit olmadığından davacı tarafın inkar tazminatı talebi ile davacının takibinin kötü niyetli olduğunu ortaya koyar delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Ankara … Müdürülüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
-3.150,00 TL asıl alacak, 775,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.925,67 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz yürütülmesine, davacının fazla istemi ile davacı ve davalının tazminat istemlerinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 268,16 TL harçtan başlangıçta yatırılan 376,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 108,5‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 268,16 TL peşin harç + 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 312,56‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı oranında yapılan hesaplama neticesinde AAÜT uyarınca 3.925,67 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde AAÜT uyarınca 4.089,09 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.389,10 TLnin yargılama giderden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 300,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye kısmen davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin, davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)