Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/286 E. 2022/665 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/286 Esas
KARAR NO : 2022/665

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Keresteciler Sitesi/Ankara Şubesi ile … İnşaat ve İnş.Malz.İm.Oto.Nak.Tic.Ltd.Şti arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzaladığını, …’nın da bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesaplarının kat edildiğini ve borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ancak çekilen ihtarnameye rağmen müvekkili bankanın alacağının ödenmemesi üzerine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkile haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya ödeme amaçlı çekler verdiğini ve davacı bankanın ödeme amaçlı verilen çekleri dahil etmeksizin hesaplama yaptığını, bu nedenle müvekkillerinin sorumlu olmadığı borçların ortaya çıktığını ve icra takibine itiraz edilmesi gereğinin hasıl olduğunu, davacının icra takibinde talep ettiği miktarın doğru olmadığını ve müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmadığını, davacının talep ettiği faiz miktarının fahiş düzeyde olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından davalılar hakkında 244.884,81 TL asıl alacak, 7.800,00 TL işlemiş faiz, 4.200,00 TL temerrüt faizi, 600,00 TL BSMV olmak üzere 257.484,81 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalıların itirazı ile durması üzerine itirazın iptali amacıyla süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar itirazlarında yetkili icra müdürlüğünü bildirmediklerinden usulüne uygun olmayan İcra Müdürlüğünün yetkisine itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bankacı bilirkişi banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaparak hazırladığı kök ve ek raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 28/11/2013 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme limitinin 08/12/2014 tarihinde 500.000,00 TL arttırım ile 1.000.000,00 TL’ye; 09/09/2016 tarihinde 1.000.000 TL arttırım ile 2.000.000,00 TL’ye ve 20/01/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL arttırım ile 3.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, sözleşmenin asıl limit ve arttırılan limitlerin tamamına davalı …’nın müteselsil kefil sıfatıyla imzasının alındığı, davalı asıl borçlu şirkete 17/07/2018 tarihinde 250.000 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredinin en son 17/10/2018 vadeli taksit borcunun tahsil edildiği, yapılan hesaplamaya göre kat tarihine göre alacak miktarının 246.694,80 TL olduğu, ancak ihtarnamedeki istemin daha düşük olması nedeniyle ihtar rakamı 245.790,23 TL’nin esas alınması gerektiği, davalılara keşide edilen …tarihli ihtarnamesinin asıl borçlu şirkete 19/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile ise tebligat yapılamadığı, ihtarname ile verilen 7 günlük süre dikkate alındığında davalı borçlu şirketin 27/02/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefil yönünden temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, buna göre yapılan hesaplama neticesinde davalı asıl borçlu şirketin sorumluluğunun 244.884,81 TL asıl alacak, 6.262,74 TL işlemiş faiz, 4.082,85 TL işlemiş temerrüt faizi, 517,55 TL BSMV olmak üzere toplam 255.747,95 TL, davalı kefil … yönünden 244.884,81 TL asıl alacak, 6.262,74 TL işlemiş faiz, 1.605,83 TL işlemiş temerrüt faizi, 393,70 TL BSMV olmak üzere toplam 253.147,08 TL olduğu, takibe konu kredinin Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılmış olan taksitli ticari kredi niteliğinde olduğunu ve taksitli olarak kullandırılan kredilerin çek hesabı ile bağlantılı olarak çalışmadığını, teminata verilen çeklerin davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan borçlu cari hesap kredisi/kredilerinin teminatını teşkil ettiği için tahsil edilen her bir çekin borçlunun cari hesap kredisinden düşüldüğünü, cevap dilekçesinde söz geçen çeklerden tahsil edilen tutarların davalı şirketin başkaca kredilerden kaynaklı takip borçlarına aktarıldığının belirlendiğini bildirmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile davalı şirket arasında 28/11/2013 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme limitinin 08/12/2014 tarihinde 500.000,00 TL arttırım ile 1.000.000,00 TL’ye; 09/09/2016 tarihinde 1.000.000,00 TL arttırım ile 2.000.000,00 TL’ye ve 20/01/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL arttırım ile 3.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, sözleşmenin asıl limit ve arttırılan limitlerin tamamını davalı …’nın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı asıl borçlu şirkete 17/07/2018 tarihinde 250.000 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı asıl borçlu ve davalı kefile keşide edilen 18/02/2019 tarihli ihtarname ile toplam 245.790,23 TL alacağın tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin asıl borçlu şirkete 19/02/2019 tarihide tebliğ edildiği ve 7 günlük süre dikkate alındığında davalı şirketin 27/02/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefile ise tebligat yapılamadığından kefilin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, buna göre bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde hesaplandığı üzere davacının takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketten 244.884,81 TL asıl alacak, 6.262,74 TL işlemiş faiz, 4.082,85 TL işlemiş temerrüt faizi, 517,55 TL BSMV olmak üzere toplam 255.747,95 TL, davalı kefil …’dan ise 244.884,81 TL asıl alacak, 6.262,74 TL işlemiş faiz, 1.605,83 TL işlemiş faiz, 393,70 TL BSMV olmak üzere toplam 253.147,08 TL talep edebileceği, her ne kadar davalılar vekilince davacı bankaya verilen çekler ile takip konusu borcun ödendiği savunulmuş ise de, bildirilen çeklerden tahsil edilen tutarların davalı borçlu şirketin başka kredilerden kaynaklı takip borçlarına aktarıldığı anlaşılmakla savunmaya itibar edilmemiş, icra takibinde davacı bankaca istenilen faiz oranı ya da faiz türü gösterilmediğinden icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine (aynı yönde karar için bkz. Yargıtay 19. HD’nin 2015/16051 E.-2016/5114 K. sayılı ilamı, 2016/19720 E.-2018/5202 K. sayılı ilamı), takip konusu alacağın likit olduğu ve icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu kanaati ile her bir davalı yönünden hüküm altına alınan tutarın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptaline, takibin 244.884,81 TL asıl alacak, 6.262,74 TL işlemiş faiz, 4.082,85 TL işlemiş temerrüt faizi, 517,55 TL BSMV olmak üzere toplam 255.747,95 TL üzerinden (davalı … yönünden 244.884,81 TL asıl alacak, 6.262,74 TL işlemiş faiz, 1.605,83 TL işlemiş temerrüt faizi, 393,70 TL BSMV olmak üzere toplam 253.147,08 TL ile sınırlı olarak) ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek ve faize % 5 BSMV uygulanmak suretiyle devamına,
-fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Hüküm altına alınan 255.747,95 TL’nin (davalı … yönünden 253.147,08 TL’nin) % 20’si oranında hesaplanan 51.149,59 TL icra inkar tazminatının (davalı … 50.629,42 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davalıların şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 17.470,14 TL harçtan peşin alınan 3.068,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.401,53 TL (davalı … 14.223,86 TL sinden sorumlu olmak üzere) karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 38.804,71 TL (davalı … 38.440,59 TL’sinden sorumlu olmak üzere) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.736,86 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 3.068,61 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭‭3.113,01‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 199,00 TL posta masrafı, 1.350,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam ‭1.549‬,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.538,55 TL’sinin (davalı … 1.522,90 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red/kabul oranına göre hesaplanan 8,90 TL’sinin davacıdan, 1.311,10 TL’sinin (davalı … 1.297,76 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı