Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2021/706 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/180 Esas
KARAR NO : 2021/706

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında mal alım satımına dayanan bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, 1.259,99-TL’lik bir alacağa dayalı takip tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte müvekkili şirketin toplamda 1.380,82-TL’lik alacağı bulunduğunu, bu miktara takip masraflarının ve icra vekalet ücretinin dahil edilmediğini, anlaşma konusu mallar zamanında, belirtilen kalitede ve süresinde davalıya teslim edildiğini, davalı ürünleri teslim almasına karşın bugüne kadar hiçbir şekilde teslim edilen ürünlerle ilgili ayıp iddiasının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından, 12.12.2018 tarihinde davalı borçludan olan alacağın tahsili için Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun tebliğ edildiğini, davalı vekilince davalının borçlu olmadığı iddiasıyla yasal süresi içinde haksız olarak ve kötü niyetle, icra takibine itirazda bulunulduğunu ve takibin durduğunu, duran icra takibine devam edebilmek için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davalı borçlunun Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket yetkilisinin … olduğunu, tarafına … tarafından noterden verilen vekaletname ekinde kendisine ait imza sirküsü bulunduğunu, öncelikle arabuluculuk görüşmesinden müvekkili şirket yetkilisi …’un haberdar olmadığını, taraflarına tebligat yapılmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde yazılı hiçbir hususun kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan kötü niyetli icra takibi dosyasında takip konusu faturalar müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı tarafın ileri sürülen iddialar ve alacak talebinin gerçeği yansıtmadığını, bu haksız ve gerçek olmayan takibe ilişkin itirazlarını tekrar ettiklerini, müvekkilin davacıya karşı muaccel hiçbir borcu olmadığını, borca işlemiş ve işleyecek olan faiz miktarına ve faiz oranına, masrafa, iş bu borcun tüm ferilerine ilişkin itirazlarını tekrar ettiklerini, ödeme emrinde faiz miktarları ve oranlarının yanlış hesaplandığını, ayrıca müvekkile yapılan bir mal teslimatı bulunmadığını,
davacı kötüniyetli olarak teslim etmediği malın ödemesini müvekkilinden istediğini, müvekkilinin davacıya hiç bir şekilde borcu bulunmadığını belirterek açılmış itirazın iptali davasının reddini, kötü niyetli borçlunun takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 Sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; davanın esasına girilmeden önce dava şartı arabuluculuğun usule uygun yapılmadığına ilişkin yapılan incelemede davalı şirket yetkilisi ile 0 532 568 73 59 nolu telefonla irtibata geçilip toplantıya davet edilmesine rağmen toplantıya katılmaması nedeniyle görüşme yapılmadan anlaşamama tutanağı düzenlenmiştir. Davalının ilgili hattın kendilerine ait olmadığı bu nedenle arabuluculuk şartının gerçekleşmediği itirazı üzerine … AŞ ve BTK’ya müzekkere yazılmıştır. Gelen cevabi yazılarda 05325687379 nolu telefon aboneliğinin farklı isimde kişilerce 1994-2009 yılları arasında kullanıldığı 2009 tarihinden sonra aktif olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca davalının arabuluculuk sürecine usule uygun davet edilmemiş olması nedeniyle HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK’nun 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın, 6102 Sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davalı vekilin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır