Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/176 E. 2021/227 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/176 Esas
KARAR NO : 2021/227

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
YAZIM TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili … (… Otel isimli) …. parselde bulunan gayrimenkullerin malikinin müvekkili şirket olduğunu, 20.05.2018 tarihinde Ankara’da meydana gelen aşırı yağış nedeniyle müvekkili şirketinin bulunduğu sokakta Ankara Büyükşehir Belediyesine ait kanalların tıkandığını ve oluşan sel suyu ile kanalların çöktüğünü, bu tıkanma ve çökme nedeniyle müvekkili şikete ait binaların alt katlarının yerden yaklaşık 1,5 metre su ile dolduğunu, iş bu tarihten sonra İtfaiyenın gelerek buradaki suları çekmeye çalıştığını ve fakat suların tamamen çekilemediğini, şiddetli yağıştan 2 gün sonra ASKİ tarafından gelinip kanallar açılmış olmasına rağmen kafi gelmediğini ve her iki binayı da her yağışta su bastığını, iş bu tıkanma ve sel suyu nedeniyle müvekili şirkete ait her iki binanın altında bulunan oto anasörlerinin elektrik panolarının sular altında kaldığını, ve her iki asansörün de çalışmadığını, her iki oto asansörünün hidroliklerinin su altında kaldığını ve hidroliklerde su dolduğunu, meydana gelen zararın müvekkili şirketin işleyişini önemli ölçüde sekteye uğrattığını, müvekkilinin iş bu suyun çekilmesi için bir takım masraflar yaptığını ve buna ilişkin faturaları dilekçe ekinde ibraz ettiklerini, bu olayın akabinde Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş dosyası ile tespit talep edildiğini, bilirkişilerce yerinde tespit yapılarak ekte sunulan raporun hazırlandığını, müvekkili şirketin, yukarıda bahsi geçen gayrimenkulünün davalı şirkete 29/12/2018 başlangıç tarihli 698615017 poliçe numaralı 365 gün süreli TURİSTİK TESİS PAKET SİGORTA POLİÇESİ ile sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde müvekkilinin uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu, bu nedenle sigorta şirketine 01.08.2018 tarihinde başvurarak ilgili poliçede belirtilen sigorta bedelinin talep edildiğini, davalı taraça bu güne kadar müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; tahsilde tekerrür olmamak ve sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere; müvekkili şirket için 1.000,00 TL alacağın davalı … şirketine başvuru tarihi olan 01.08.2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı, 24.02.2021 tarihli dilekçesi ile talebini 1.467,25 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 29.12.2017 – 29.12.2018 arasında meri 698615017 poliçe numarasıyla “Anadolu Turistik Tesis Paket Sigorta Poliçesi” adlı sigorta sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu poliçenin sadece … … Otel No:… adresindeki taşınmaz için tesis edildiğini, mevcut poliçede sigortalı taşınmaz değerinin davacı tarafından 450.000,00 TL üzerinden sigortalatılmışsa da TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2018 yapı yaklaşık birim maliyetleri tebliğince dava konusu taşınmaz değerinin IV. Sınıf A Grubu yapılar üzerinden 4.343.400,00 TL olduğunun tespit edildiğini, sigortalı taşınmazın gerçek değerinin 4.343.400,00 TL iken 450.000,00 TL üzerinden sigortalandığından işbu poliçede eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, aynı doğrultuda sigortalı taşınmazda bulunan makine – tesisat için 10.000,00 TL üzerinden sigorta sözleşmesi tesis edilmişse de davaya konu asansörler ile ısıtma ve soğutma grup tesisat gerçek değerinin 250.000,00 TL tutarında olması hasebiyle davacı yanın bu yöndeki talepleri bakımından da eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, 20.05.2018 tarihinde Ankara’da meydana gelen yoğun yağışlar dolayısıyla 21.05.2018 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediyesi – ASKİ Genel Müdürlüğü sorumluluğunda bulunan bölge kanalizasyon giderlerinin tıkanması neticesinde sigortalı taşınmazın bodrum katına su dolması neticesinde davaya konu rizikonun meydana geldiğini, hiçbir surette kabul anlamına gelmemekle birlikte; dava dilekçesinde oto asansörlerinde meydana gelen hasar haricinde başkaca bir hasardan bahsedilmediğinden belirlilik ilkesi gereğince davacı yanın talebinin salt her iki bina altında bulunan asansöre ilişkin olduğunu, taraflar arasında tanzim edilen sigorta sözleşmesinde riziko adresinin …. Otel No:… Çankaya / Ankara olarak belirtildiğini ve poliçe içerisinde ne 6 ne de 8 numaralı binaların teminat altına alındığı şartına yer verilmediğini , dolayısıyla tamamen iradi gerekçelerle yapılan, işbu davaya konu mal sigortası poliçesinden müvekkili şirketin sorumluluğunun sözleşme ile sınırlı olduğunu, davacı yan tarafından alınan tespit raporunu kabul anlamına gelmemekle birlikte birim fiyatları ile hesaplama yapıldığı iddia edilen raporda dahi dava konusu emtia fiyatlarının 10.000,00 TL’yi aştığının bizzat davacı tarafın dayanak gösterdiği bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, dolayısıyla eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, yine dava konusu talepleri kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için mevcut zararın teminat kapsamında ve müvekkili şirketinin sorumluluğunu doğuracak nitelikte olduğu varsayılsa dahi; sigorta sözleşmesinin 13. sayfasında; “Sel su baskını teminatı ile ilgili olarak meydana gelebilecek bir hasarda, aşağıdaki grupların her birinin sigorta bedelinin %2’si oranında tenzili muafiyet ilgili grup için uygulanacaktır.” ibaresine yer verildiğini, dolayısıyla sorumlu olunduğu kanaatine varılsa dahi; tazminat tutarından; bina hasarı için, enflasyon oranında artırılmış 468.616,43 TL tutarındaki taşınmaz sigorta teminat bedelinin % 2’si oranında (9.372,33 TL tutarında) muafiyet tenzilinde bulunulması gerektiğini, aynı doğrultuda makine tesisatı için de enflasyon oranında artırım yapılarak 10.000,00 TL üzerinden sigortalanan emtianın sigorta bedelinin 10.413,70 TL olacağı ve bu tutar üzerinden %2 oranın muafiyet tenzili yapılması gerektiğini, bu hesaplama yapıldığında ekte sunulu ekspertiz raporunda görüleceği üzere müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, işbu dava açılmadan önce davacı tarafça tek taraflı ve yokluklarında yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen bilirkişi raporunu da kabul etmediklerini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 1427. maddesinde yer alan “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur.” hükmü uyarınca davacının başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin de yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, turistik tesis paket sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Tüm deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Makine Mühendisi ve Sigorta Hesap Bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı şirkete ait … Otel isimli gayrimenkulün davalı şirkete 29.12.2018 başlangıç tarihli 365 gün süreli Turistik Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olduğu, sigorta teminatları arasında bina ve makine-tesisat bulunduğu, bina sigorta bedelinin 50.000,00 TL, makine-tesisat bedelinin 10.000,00 TL olduğu, sigorta eksperi tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda; binanın 8 ve 10 kapı numaralı binaların birleşiminden oluşmakta olduğu ve 2012 yılından beri aynı şekilde faaliyette olduğu, işyerinin farklı poliçelerinin bulunmadığı, riziko adresinin poliçede yanlışlıkla sadece 10 numara olarak belirtildiğinin anlaşıldığı, 6 no.lu bina yönünden ise sigorta poliçesinin tanzimi esnasında söz konusu binanın inşa halinde olması nedeniyle poliçe kapsamı dışında olduğu, bu nedenle 6 no.lu binadaki oto asansörünün hasar hesabına katılmadığını, poliçe 10. sayfasında yer alan özel şartları arasında her bir grup için her birinin toplam sigorta bedelleri üzerinden ayrı ayrı % 2 muafiyet uygulanacağının belirtildiği, makine ve tesisat değerinin hasar tarihi itibari ile 250.000,00 TL olduğunun ekspertiz raporu ile tespit edildiği, bu durumda makine-tesisat hasarı yönünden eksik sigorta olduğunun anlaşıldığı, enflasyona endeksli sigorta bedelinin bu teminat yönünden 10.413,70 TL olarak ekspertiz raporunda tespit edildiği, 10.413,70/250.000,00=0,04165 eksik sigorta oranı tespit edildiği, eksik sigorta ve poliçe gereği uygulanması gereken % 2 oranındaki muafiyet ile birlikte değerlendirildiğinde 1.467,25 TL ödenebilir tazminat bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi heyet raporuna göre; davacı şirkete ait gayrimenkulün davalı şirkete 29.12.2018 başlangıç tarihli 365 gün süreli Turistik Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olduğu, 20.05.2018 tarihinde meydana gelen yağış nedeniyle davacıya ait gayrimenkulde bulunan oto asansörlerinin hasar gördüğü, meydana gelen hasarın dava konusu poliçe teminatı içerisinde yer aldığı, alınan bilirkişi heyet raporuna göre davacının 1.467,25 TL hasar bedeli talep edebileceği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekilince dava 1.467,25 TL üzerinden ıslah edilmiş ise de; davalı vekilince ıslah edilen kısma ilişkin olarak zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nun 1420. maddesi genel kural olarak sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. Aynı Kanunun 1446. maddesinde, sigorta ettirenin, rizikonunun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirmesi gerektiği, 1427/2. bendinde, sigorta tazminatı veya bedelinin, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı düzenlenmiştir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ek dava ile talep edilecek ya da ıslahla artırılacak kısım yönünden de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. Dosya kapsamına göre hasarın 29.05.2018 tarihinde davalıya ihbar edildiği, buna göre tazminatın 14.07.2018 tarihinde muaccel hale geldiği, bu tarihten itibaren 2 yıl geçtikten sonra 24.02.2021 tarihinde davanın ıslah edildiği, dolasıyla ıslah edilen kısım yönünden alacağın zamanaşımına uğradığı kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar alacağın 14.07.2018 tarihinde muaccel olduğu kabul edilmiş ise de, davacı vekilince dava dilekçesinde 01.08.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edildiğinden, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL’nin 01.08.2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL’nin 01/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline,
-Fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 68,31 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,91 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 467,25 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 71,00 TL posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.271,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 866,24 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red/ kabul oranına göre hesaplanan 899,64 TL’sinin davalıdan, 420,35 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır