Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/983 E. 2022/271 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/983 Esas – 2022/271
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/983 Esas
KARAR NO : 2022/271

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZIM TARİHİ : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; 16.09.2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … …’ın sevk ve idaresindeki 67 AAK 227 plakalı motosikletin çarpışması sonucunda müvekkillerinin oğlu … …’ın vefat ettiğini, Davalı şirkete ait poliçenin 360.000,00TL teminata sahip olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın 29.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/05/2019 tarihli kuruşlandırma dilekçesi ile, her bir davacı yönünden 500,00 TL talep ettiğini açıklamıştır.
Davacı vekili 28/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı … … için 54.206,95 TL, davacı … … için 43.937,63 TL olmak üzere taleplerini artırdıklarını bildirmiştir.
Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava öncesinde müvekkili şirket tarafından 10098605 numaralı hasar dosyası açıldığını, müvekkil şirketçe davacıya davaya konu kazadan doğan zarardan dolayı 22/11/2018 tarihinde 127.145,10TL ödeme yapıldığını, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 12/01/2018-12/01/2019 tarihleri arasında olmak üzere 175970661 numaralı poliçe ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/daimi sakatlık halinde kişi başına azami 360.000,00TL ile sınırlı bulunduğunu, müvekkili şirket sigortalısı araç sürücüsü ve davacı yanın kusurunun tespit edilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevkedilmesini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müteveffanın geliri konusunda resmi kayıtlar nazara alınarak zarar hesabı yapılmasını, davacı yanın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Aynı trafik kazasında davacıların eşi ve babası … …’ın ölümünden dolayı her bir davacı yönünden şimdilik 500,00’er TL olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davadaki taleplerini 15/09/2021 tarihli değer artırım dilekçesi ile artırmış ve davacı … … için 112.822,91 TL’ye, davacı … … … için ise 19.707,66 TL’ye çıkarmış, 17/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile bu kez, davacı … … yönünden 114.528,36 TL, davacı … … … yönünden 18.002,21 TL tazminat talebinde bulunulmuştur.
Davalı vekili birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; Davacıların taleplerinin haksız olduğunu, davadan önce hasar dosyası açıldığını ve davacı … …’a 22/11/2018 tarihinde 127.145,10 TL ödeme yapıldığını, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve 360.000,00 TL limitle sınırlı olduğunu, kusurun tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, desteğin gelirinin resmi kayıtlar nazara alınarak belirlenmesini, davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Asıl ve Birleşen Davanın Konusu; trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilmiş destekten yoksun kalma talepli tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kusur oranı, davacıların müteveffanın sağlığında desteğinden yararlanıp yararlanamadıkları buna göre, müteveffanın ölümü ile destek zararının ortaya çıkıp çıkmadığı, tazminatın miktarı, davalının temerrüte düşüp düşmediği, temerrütün başlangıç tarihi temerrütü faizinin türüne ilişkindir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda; sigorta poliçesi ve hasar dosyaları, desteğin ve davacıların sosyal ekonomik durum araştırmaları, kaza tespit tutanağı, nüfus kayıt tablosu, Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası, davalı sigorta şirketinden dava öncesi yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları, araçların ruhsat kayıtları, dosyaya celp edilmiş, kusur ve aktüer bilirkişi raporları alınmıştır.
Asıl davada düzenlenen 17/05/2019 tarihli kusur raporunda, destek … …’ın %20, sigortalı araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmişken, birleşme öncesi birleşen dosyada alınan kusur raporunda destek … …’ın %25, sigortalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğunun tespiti yapılmış olup, her iki rapor arasında çelişki olması nedeniyle bu kez 12/10/2021 tarihli çelişkiyi giderir rapor alınmış, söz konusu raporda, destek … …’ın %25, sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün 1.06 promil alkollü halde kavşağa giriş yaptığı sırada ilk geçiş hakkına sahip olan karşı araç sürücüsüne yol vermemesi, hızını azaltmaması, desteğin ise kavşağa giriş yaparken hızını azaltmaması nedeniyle kusurlu olduklarını ve ihlal ettikleri trafik kuralları gözetildiğinde ve alınan üçüncü rapor çelişkiyi gidermek üzere alındığından, desteğin %25, sigortalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu görüşü mahkememizce benimsenmiştir.
Desteğin asgari ücret üzerinde geliri olduğu ayrıca ispatlanmadığından hesaplama yapılırken asgari ücret esas alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin son içtihatları gereğince TRH 2010 yaşam tablosu üzerinden muhtemel ömürler belirlenmiş ve prograsif rant yöntemi hesaba esas alınmıştır.
Davacı vekili 01/03/2021 tarihli dilekçesi ile, asıl dava yönünden tarafların uzlaştığını, vekalet ücreti ve yargılama ücretleri dahil alacaklarını tahsil ettiklerini, bu nedenle asıl davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketince desteğin esi … …’a ve kızı … … …’a 22/11/2018 tarihinde 127.145,10 TL ödeme yapıldığı sunulan evraklar ve banka dekont suretinden anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 08/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde, davacı … …’ın 44.999,47 TL, … …’a 55.324,86 TL, 22/11/2018 tarihinde ise … …’a 108.190,48 TL, … … …’a ise 18.954,62 TL ödeme yapıldığı belirlenmiş, davacılara yapılan ödemelerin ödeme tarihi itibariyle gerçek zararları karşılamadığı 27/01/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporu ile tespit edilmiş sonrasında davacıların her biri için bakiye ömürleri ve destekten faydalanacakları süre gözetilerek Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kabul ettiği paylar oranında, davacı çocuk … … …’ın 22 yaşına kadar destek göreceği, davacı eş … …’ın yaşına göre AYİM evlenme tablosu uyarınca %27 evlenme ihtimalinin bulunduğu, 18 yaşından küçük bir çocuğu için %5 indirim yapıldığında evlenme ihtimalinin %22’ye indiği gözetilerek davacıların talep edebilecekleri tazminat tutarı ayrı ayrı belirlenmiş, davacılara daha önce yapılan ödeme tutarları güncellenerek tazminat tutarlarından mahsup edilmiş ve mahkememizin kabulleri doğrultusunda düzenlenen 27/01/2022 tarihli ek rapor hükme esas alınmak suretiyle, asıl davadan feragat etmesi nedeniyle asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden ise davacı … … için 114.528,36 TL’nin, davacı … … … için 18.002,21 TL’nin (davacıların tazminat talepleri içerikli dilekçeleri 16/11/2018 tarihinde tebliğ edilip edildiğinden tebliğ tarihine 8 iş günü eklenmesi suretiyle temerrütün 29/11/2018 tarihinde gerçekleştiği gözetilerek) 29/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal (sigortalı araç hususi nitelikte olduğundan) faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacı … … … yönünden dava 15/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 19.707,66 TL’ye çıkarıp 17/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 18.002,21 TL’ye indirilmişse de, dava değerinin ıslah suretiyle azaltılması mümkün olmadığından davacı … … yönünden davanın kabulüne, davacı … … … yönünden ise davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Asıl davanın feragat nedeni ile reddine,
1-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
2-Başlangıçta alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç almasına yer olmadığına, fazla yatan 321,80 TL harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca uzlaşma neticesinde feragat edilmiş olması ve karşılıklı vekalet ücreti talebi bulunmaması gözetilerek vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
II-Birleşen dava yönünden;
1-Davacı … ….ın açtığı davanın kabulü ile,
114.528,36 TL’nin 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … Arslana verilmesine,
2-Davacı … … … yönünden davanın kısmen kabulü ile,
18.002,21 TL’nin 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … … …’a verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 9.053,16 TL harçtan peşin alınan 125,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.928,06 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 125,10 TL nispi, 44,40 TL başvuru harcı, toplam 169,50 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … … için takdir olunan 14.830,19 TL vekalet ücretinin, davacı … … … yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca takdir edilen 1.705,45 TL vekalet ücretinin davacı … … …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 225,10 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 825,10 TL yargılama giderinin 814,61 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazla giderin davacılar üzerine bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin 114,21 TL’sinin davacı … … …’dan, 1.205,79 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022