Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/864 E. 2023/753 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/864 Esas
KARAR NO : 2023/753

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI :….

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin takım tezgahları ve teknik hırdavat sektörlerini aynı çatı altında buluşturan ilk şirket olduğunu, 06/04/2018 tarihinde …. tarafından açık ihale usulü ile gerçekleştirilen …. ihale kayıt numaralı “…” ihalesinin müvekkili üzerinde bırakıldığını, ihale kararına binaen 04/05/2018 tarihinde idare ile müvekkili arasında prefabrik büfe alımına ilişkin kamu ihale sözleşmesi imzalandığını, işin yapılacağı sürenin sözleşmenin 9.maddesinde “işe başlama tarihinden itibaren 120” gün olarak öngörüldüğünü ve büfelerin son teslim tarihinin “02/08/2018” olarak belirlendiğini, sözleşme konusu büfelerin teslimi suretiyle sözleşmenin ifası amacıyla 14/04/2018 tarihinde yetkili satıcı olan davalı … …-… ile satış ve sonrası hizmetleri ihtiva eden karma nitelikte bir sözleşme imzalandığını, sözleşmede müvekkilinin alıcı davalının satıcı olarak belirlendiğini, sözleşme konusu büfelerin satıcı tarafından idareye teslim edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmenin 8. Maddesine göre işin süresi sözleşme tarihinden itibaren 90 takvim günü olarak belirlendiğini, davalının edimi olan 25 adet büfenin zamanında teslim edilmesi karşılığında müvekkilinin yapacağı ödemenin koşullarının sözleşmenin Ödeme Şekli ve Teminatlar başlıklı 7.maddesinde belirlendiğini, müvekkilinin davalıya yapması gereken nakit ödemeyi fazlasıyla gerçekleştirildiğini, nakit ödemenin yanı sıra toplam bedeli 400.000,00 TL olan 10 adet çekin de davalıya teslim edildiğini, çeklerin 6 adedinin davalının bankasına iade edildiğini ve karşılığında 240.000,00 TL’nin davalı tarafından tahsil edildiğini, 4 adet çekin henüz vadesinin gelmediğini, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca işin zamanında teslimatının yapılmadığını, vade tarihinin taraflarca zımnen uzatılmasıyla günümüze kadar gelinen sürede davalı tarafından 15 adet büfenin teslim işlemi yapıldığını, davalının idareye teslim ettiği büfelerin karşılığı olan bedellerin müvekkilince davalıya ödendiğini, temerrüt konusu 10 adet büfenin teslim edilmesinin mümkün olmadığının davalı tarafından şifahen bildirildiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlali nedeniyle müvekkilinin idareye karşı taahhüt ettiği edimi yerine getiremediğinden idare tarafından 20/11/2018 tarihinde müvekkiline ihtarname gönderdiğini, idarece sözleşmenin feshedilecek olması nedeniyle davalı tarafça sözleşmenin ifa edilmesinin de müvekkili için pratik olarak bir faydası kalmadığını, davalının zilyetliğinde bulunan vadesi gelmemiş dört adet çeki iade etmemesi ve vadi tarihlerinde tahsil edeceğini belirtmesinin davalının kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu beyanla davalı aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne, davalı şirket ile yapılan 14/04/2018 tarihli sözleşme dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerinin bir kısmının davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle bir kısmınını ise müvekkilinin maddi yönden zarar uğramasına sebep olacak şeklide yerine getirilmiş olması hasebiyle müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği çekler karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, ifaya olan inancı sebebi ile sözleşme içi davalıya yaptığı haksız ödemelerin istirdat yolu ile iadesine, dava konusu farklı vade tarihli 4 adet çekin iptaline, davalı tarafın sözleşme süresince sözleşmeye uygun olmayan edimleri nedeniyle müvekkilinin katlanmış olduğu zararın karşılığı olarak şimdilik 1.000,00 TL bedeline uygulanacak olan faizi ile birlikte istirdat yoluyla iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …-… cevap dilekçesinde; davacı ile şirketi arasında 14/04/2018 tarihinde 25 adet büfenin imalatı ve teslimi hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin süresinin sözleşme tarihinden itibaren 90 takvim günü olarak belirlendiğini, işin ifa edilememesinde taraflarının herhangi bir kütü niyeti ve suiistimali olmadığını, dövizin artması ve buna takriben malzemelerin fiyatlarında yaşanan %100’e varan artışlar nedeniyle davacı tarafla sözleşmede belirlenen bedelin işin tamamına yetmediğini ve zararın kaçınılmaz olması nedeniyle işin aksamasına sebep olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilen 4 adet çekin zilyetliğinde bulunmadığını, ticari ilişkileri sebebiyle başkalarına ciro edildiğini, çeklerin tahsil edilmediğini, aksaklıklar nedeniyle işin ifasının gecikmesi sonrasında davacı ile yapılan görüşmeler sonrasında davacının eksik kalan işin başka bir firma tarafından yaptırılması teklifinin taraflarınca kabul edildiğini, 15 adet büfenin eksiksiz olarak yapıldığını ve belediyeye teslim edildiğini, geri kalan 10 adet büfenin yapımının ise ekonomik kriz nedeniyle ve belirtilen nedenler ile ifa edim tarihinde teslim edilemediğini, geri kalan büfelerin yapımı için elinde olan malzemeleri davacıya teslim ettiğini, herhangi bir şekilde fazla ödeme ya da yapılan masraf bulunmaması nedeniyle iade edilecek bir bedel olmadığını, ödenen 370.000,00 TL’nin 15 adet büfenin yapımına ilişkin bedel olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin işi eksik teslim etmesi nedeni ile avans olarak verildiği iddia olunan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemi ile işin eksik yapılması nedeni ile davacının yapmış olduğu masrafların tahsili istemine ilişkindir.
Talimat yoluyla alınan 03/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalıya ait 2018 ve 2019 yılı yevmiye defterlerinin, Vergi Usul Kanunu’ nun 220. Maddesinde sayılan tasdik ettirilmesi zorunlu defterlerden olduğu, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edilme şartlarına haiz olup olmadığının bilinmediği, davalıya ait incelenen 2018 ve 2019 yılları muavin defter kayıtlarına göre, 31.12.2018 tarihi itibariyle davacı şirketten 567.529,37 TL alacağının olduğu, davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin yasal defterlere kaydedilmediği, bu tutara davacı şirket tarafından yapılan ödemeler ilave edilirse 17.529,37 TL tutarında alacağının olacağı davalı tarafından fatura edilen ürünlerin teslimi yapılan ürünler mi olduğunun bilinmediği, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği 25 adet büfe bedeli olarak 530.000/00 TL tutarına anlaşıldığı, davalı tarafından 15 adet büfe teslimin yapıldığı bu durumda 530.000,00 / 25 -21.200,00 TL bir adet büfe bedelinin olduğu teslim edilen kısım ürünlerin bedeli ise 318.000,00 TL tutarında olduğu, davacı şirket tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgelerinin toplamı ise (130.000,00 TL banka havalesi, 260.000,00 TL tahsil edilmiş çek ile ödeme, 160.000,00 TL tahsil edilmemiş davaya konu çekler ile ödeme ) 550.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda 550.000,00-318.000,00= 232.000,00 TL tutarında fazla ödemenin yapıldığı, bu tutardan ödenmemiş 160.000,00 TL tutarındaki çekin ödenmemesine hükmedilirse 72.000,00 TL tutarında fiili fazla ödemenin söz konusu olacağı, ancak davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde işyerinden teslimi yapıldığı iddia edilen üretim malzemelerinin bedeli tarafımca tespit edilemediği mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce alınan 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; Davacı şirketin 2018-2019 yılına ait ticari defterlerinin E-Defter olduğu ve yasal süresi içerisinde beratlarının alındığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre 25 adet büfe alım işinden 15 adedinin davalı firmaca yapıldığının ve teslim edildiğinin tarafların da ikrarında olduğu, sözleşme bedelinin KDV dahil 530.000,00 TL olduğu / 25 Adet Büfe- 21.200,00.-TL ( 1 Adet Büfe Bedeli) x 15 adet Büfe (Teslim Edilen)= 318.000,00 TL tutarında olacağını, Davacı şirket tarafından davalı firmaya yapılan toplam ödeme tutarının (130.000,00+330.000,00)=460.000,00 TL olduğu buna göre, (318.000,00 – 460.000,00)=142.000,00 TL tutarında davacının davalı firmaya fazla ödeme yaptığı ve alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Tarafların itirazları sonrası alınan 07/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 697.779,30 TL olacağı mütalaa olunmuştur.
Taraflar arasında 14/04/2018 tarihinde satış ve sonrası hizmetleri ihtiva eden karma nitelikte bir sözleşme imzalandığını, sözleşmede davacının alıcı davalının satıcı olarak belirlendiğini, sözleşme konusu büfelerin satıcı tarafından idareye teslim edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, işin süresinin sözleşme tarihinden itibaren 90 takvim günü olarak belirlendiği, davalının ediminin 25 adet büfenin zamanında teslim edilmesi olduğu, sözleşme bedelinin KDV dahil 530.000,00 TL olduğu, davalı tarafından 15 adet büfenin teslim işlemi yapıldığı, 10 adet büfenin teslim edilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı vekili tarafından iş bu dava açılarak, davalı lehine keşide edilen … Şubesince düzenlenen, … nolu 30/11/2018 tarih 40.000,00 TL, … nolu 31/12/2018 tarih 40.000,00 TL, … nolu 30/01/2019 tarih 40.000,00 TL, … nolu 28/02/2019 tarih 40.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti , sözleşme içi davalıya yaptığı haksız ödemelerin istirdatı ve uğranılan maddi zararın tazminini talep ettiği, davalının cevap dilekçesinde 370.000,00 TL kendisine ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin 15 adet büfenin yapımına ilişkin olduğunu, menfi tespit istenilen çeklerin zilyetliğinde bulunmadığını, kendisinin tahsil etmediğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 27/02/2019 tarihli dilekçe ile dava konusu 4 adet çekin icra tehdidi altında ödendiği, bu çekler yönünden davanın istirdat davasına dönüştürülmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, sözleşme bedelinin KDV DAHİL 530.000,00 TL olduğu, bir adet büfe bedelinin (530.000,00/ 25 21.200,00 TL olduğu, davalı tarafça yapılan iş bedelinin (21.200,00 TL x 15 adet büfe) 318.000,00.TL olduğu anlaşılmıştır. Davalının da ikrarında olduğu üzere davacı tarafça yapılan ödeme miktarı 370.000,00 TL’dir. Bu haliyle, davacı tarafça davalıya (370.000,00-318.000,00) 52.000,00 TL fazla ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin davalı yanca davacıya iade etmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından fazla yapılan ödeme olarak 142.000,00 TL talep edilmiş ise de, bilirkişi tarafından yapılan incelemede dava konusu yapılan 4 adet çekin de hesaplamaya dahil edildiği, 4 adet çekle ilgili ayrı bir hüküm kurulduğundan fazla ödeme miktarının 52.000,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Çekler yönünden yapılan incelemede ise; taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davalı lehine … Şubesince düzenlenen, … nolu 30/11/2018 tarih 40.000,00 TL, … nolu 31/12/2018 tarih 40.000,00 TL, … nolu 30/01/2019 tarih 40.000,00 TL, … nolu 28/02/2019 tarih 40.000,00 TL bedelli çeklerin keşide edildiği, davalının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı bu çeklerin bedelsiz kaldığı, bu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu yapılan çekler dava sürecindeyken icra tehdidi altında ödendiğinden … nolu çek karşılığı 24/01/2019 tarihinde ödenen 51.291,83 TL’nin, … nolu çek karşılığı 11/01/2019 tarihinde ödenen 47.501,58 TL’nin, … nolu çek karşılığı 31/01/2019 tarihinde ödenen 40.000,00 TL’nin, … nolu çek karşılığı 28/02/2019 tarihinde ödenen 40.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan (istirdadına) tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça 10 adet büfenin tedarik ve montajı için ödenen 295.000,00 TL, nakliye için ödenen 4.630,00 TL, …’nin hakedişten yaptığı kesinti tutarı için 77.364,30 TL talebinde bulunulmuş ise de; her talebin dava açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu ödemelerin dava tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmakla bu talepler yönünden red kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;

1-Davanın kısmen kabulüne,
-…. Şubesince düzenlenen,
*… nolu 30/11/2018 tarih 40.000,00 TL,
*… nolu 31/12/2018 tarih 40.000,00 TL,
*… nolu 30/01/2019 tarih 40.000,00 TL,
*… nolu 28/02/2019 tarih 40.000,00 TL
bedelli 4 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile,
*… nolu çek karşılığı 24/01/2019 tarihinde ödenen 51.291,83 TL’nin,
*… nolu çek karşılığı 11/01/2019 tarihinde ödenen 47.501,58 TL’nin,
*… nolu çek karşılığı 31/01/2019 tarihinde ödenen 40.000,00 TL’nin,
*… nolu çek karşılığı 28/02/2019 tarihinde ödenen 40.000,00 TL’nin
ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan (istirdadına) tahsiline,
-Fazla ödenen 52.000,00 TL’nin 27/11/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
-Fazlaya ilişkin istemin bu aşamada reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.765,50 TL karar ve ilam harcının 2.749,48 TL peşin harç ve 11.900,00 TL ıslah harcı toplamı 14.649,48 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.116,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 36.619,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 664,50 TL tebligat-posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.864,50 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 616,69 TL’nin ve 2.749,48 TL peşin harç ve 11.900,00 TL ıslah harcı toplamı ‭‭15.266,17‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …