Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/836 E. 2023/361 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/836 Esas – 2023/361
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/836 Esas
KARAR NO : 2023/361

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI : 1- …
2-….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/04/2008
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’in eşi ve desteğe olan …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile …’dan … yönüne doğru seyir halindeyken … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 08/05/2007 tarihinde çarpıştığını, kaza sonucu her iki sürücünün öldüğünü, olayda müteveffa desteğin kusurlu bulunduğunu, desteğin kullandığı aracın … sigortası ile davalı sigorta şirketine sigortalı bulunduğunu, ölüm ile destekten yoksun kalan müvekkili …’in alacaklarının %20 sini diğer şirkete devrettiğini ileri sürerek 14/12/2007 davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.500,00 TL’nin sigorta poliçesi sınırları içerisinde davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı şirketin vekaleten dava açma ehliyeti bulunmadığını, müvekkili şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracın sürücüsü olan desteğin kazada %100 kusurlu olduğunu bu nedenle tazminat ödenemeyeceği ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma istemine ilişkin olup davacı şirket diğer davacı …’ten yoksun kalma tazminatına ilişkin alacağın %20’sini temlik aldığını belirterek tazminat isteminde bulunmaktadır.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen 13/11/2008 tarihli kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine … (…) … sayılı ve 24/09/2018 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verildiği, bozma ilamında; davacının talebi ve iddia ettiği zararın ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayandığı, davacının ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusurunun davacıya yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın … poliçesini düzenleyen davalının zarardan sorumlu olduğu, davalının ödeme yapması halinde de davacıya rücu imkanının bulunmadığı, davacının tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
…’nin bozma ilamının usul ve yasa hükümlerine uygun olmakla uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı sigorta şirketi aynı olay sebebiyle dava dışı üçüncü kişilere yapılan ödemeler ile ilgili beyanda bulunması doğrultusunda verilen süre içerisinde sunulan dilekçede; 04/09/2007 tarihinde … adına 504,00 TL, 08/09/2007 tarihinde … adına 3.788,00 TL, 31/10/2018 tarihinde … adına 60.000,00 TL, 14/08/2009 tarihinde … ve …’a 34.276,00 TL, aynı kazada vefat eden …, …, …’nın vefatı, … ve …’nın yaralanması nedeniyle … Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılan … E sayılı dava dosyasından verilen karar doğrultusunda …’nün … sayılı icra takip dosyasında 159.410,00 TL ödendiği beyan edilmiş, beyan doğrultusunda ilgili yerlerden belge örnekleri celp edilmiştir.
Dosyaya kazandırılan davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı üçüncü kişilere aynı olay sebebiyle yapılan ödemeler de gözetilerek zararın belirlenmesi yönünde alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında; müteveffa …’in destek durum ve süreleri ile davacı eşin evlenme ihtimali durumu, kazanç unsuru, desteğin işlemiş dönem kazancı, işleyecek dönem kazancı da değerlendirilerek tazminat tutarının 185.589,19 TL olarak hesaplandığı, ancak 08/05/2007 kaza tarihi itibariyle … poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limit tutarının 60.000,00 TL olduğu, davacı eş …’in destekten yoksun kalma tazminatı dahil daha önce yapılan ödemelerle birlikte toplam tutarın (343.171,03 TL+185.589,19 TL=) 528.760,22 TL olduğu, davacının destekten yoksun kalma tazminatı ve davalı sigorta şirketi tarafından aynı kazaya ilişkin yapılan diğer ödemeler gözetilerek (ödemeler toplamı/ödenen tazminat) garameten yapılan hesaplama sonucu davacı eş … için tazminat tutarının 105.296,80 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacılar vekili 02/08/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile istem değerlerini 53.500,00 TL daha artırarak 60.000,00 TL yükselterek eksik harç ikmal edilmiştir.
2918 sayılı …’nun 96/1.maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine; aynı maddenin 2.fıkrasında ise “başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Madde hükmüne göre garameten ödeme; bir rizikonun gerçekleşmesiyle zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde ön görülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir.
Somut olayda, davacının desteği muris …’in sevk ve idaresindeki araç ile karıştığı kaza sonucu vefat ettiği, davacının destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla sigorta şirketine davacı şirket aracılığıyla 14/12/2007 tarihinde müracaat edildiği, müracaat dilekçesinde kaza sonucu vefat eden dava dışı …’dan da bahsedildiği, davalı şirketin kaza tarihi sonrası birden fazla kişinin kaza nedeniyle ölmesinden ve yaralanmasından haberdar olduğu, bu kapsamda sigorta şirketine başvurular yapıldığı ve davalar açıldığı, teminatın bir kısmının ödendiği, davalı sigorta şirketi işbu davaya konu ölümden haberdar olduğu halde diğer dosyalara davayı bildirmediği, limitin tamamı ödenmiş ise de ödemede kusuru bulunduğundan iyi niyetli ödeme halinin ve dolayısıyla sorumluluktan kurtulduğunun kabulü mümkün değildir. Teminat limitini tüketen davalı sigorta şirketinin az yukarıda belirtilen 2918 sayılı yasanın 96/2 maddesi gereğince davacıya karşı sorumluluktan kurtulması için öngörülen koşulların (başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme ve iyiniyetli ödeme yapma vb.) bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 06/12/2007 tarihli temlikname de gözetilerek davacıların davasının kabulü ile davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun reddine dair (Faks ile) 30/01/2008 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte 60.000,00 TL’nin (davacı … için 48.000,00 TL, davacı şirket için 12.000,00 TL) tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın kabulüne,
Davacı … için 48.000,00 TL, davacı … Limited Şirketi için 12.000,00 TL tazminatın 30/01/2008 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 87,80 TL ve 183,00 TL ıslah harcı toplamı 270,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭3.827,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 31,50 TL tebligat masrafı ve bozma sonrası yapılan ‭225,50 TL posta-müzekkere masrafı ve 1.600,00 TL bilirkişi ücreti ile 87,80 TL peşin harç ve 183,00 TL ıslah harcı olmak üzere ‭‭2.127,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 9.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5- HMK’nın 333.mad. gereğince yatırılan gider avansı ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde …’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2023

Başkan ….

Üye …

Üye …

Katip …