Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/815 E. 2022/103 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/815 Esas
KARAR NO : 2022/103

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
YAZIM TARİHİ : 21/02/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisini şirket yetkilisi olarak tanıtan dava dışı …’in 2006 model olduğunu söylediği … marka … iş makinesini 26.500,00 TL bedelle satın aldığını, bedelin 26.000,00 TL’sinin peşin ödendiğini, kalan 500,00 TL’nin ise davalının hesap numarasına sonradan yatırıldığını, müvekkilinin iş makinesine ruhsat ve plaka almak üzere başvuruda bulunduğunda görevlilerin faturayı istemeleri üzerine faturaya baktığında … Hidrolik adına düzenlendiğini, firma yetkilisi olarak … adının yazılı olduğunu, 2006 model … … Marka … türü iş makinesi satış bedeli olarak 5.000,40 TL yazıldığını fark ettiğini, iş makinesinin üzerindeki motor ve şasi numaraları ve etiketlere baktığında ise imal yılının kazınmış olduğunu gördüğünü, bu işlerden anlar bir arkadaşına makineyi gösterdiğinde arkadaşının iş makinesinin 2006 model olmadığını, 1998 veya 1999 model olduğunu, iş makinesinin … firmasının tasarımı ve imalatı olan orjinal bir makine olmadığını, araç üzerinde bulunan şase numaralarının da orjinal olmadığını söylemesi üzerine bu hususları öğrendiğini, müvekkilinin bu nedenlerle iş makinesine ruhsat ve plaka alamadığını ve hali hazırda makineyi kullanamadığını ileri sürerek iş makinesinin ayıplı olması nedeniyle ödemiş olduğu 26.500,00-TL’nin dava tarihinden işleyecek faizi davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmek zorunda olduğunu, satın alınan maldaki ayıp açıkça belli değil ise alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar etmek zorunda olduğunu, dava konusu makinenin davalı müvekkili tarafından keşide edilen faturadan da anlaşılacağı üzere davacıya 15/01/2016 tarihinde satıldığını, iş bu davanın ise 09/11/2017 tarihinde açıldığını, davacının bugüne dek davalı müvekkille hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını, herhangi bir ayıp ihbarında bulunmayarak kendisine satılan makineyi ayıpla birlikte kabul etmiş sayılacağını, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmeksizin, satış tarihinden yaklaşık 1 yıl 10 ay sonra açılan davanın öncelikle bu gerekçeyle reddi gerektiğini, davacının şikayeti üzerine müvekkili … ve eşi dava dışı … hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturması neticesinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, soruşturma dosyasında yer alan bilirkişi raporu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının gerekçesi incelendiğinde, davacının eldeki davadaki iddialarının maddi gerçeği yansıtmadığını ve samimi olmadığını, makinenin satış bedelinin davacının ileri sürdüğü gibi 26.500,00 TL olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, satın alınan iş makinesinin ayıplı olduğu iddiası ile ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu mal iş makinesi olup, ticari nitelikte olması nedeniyle Mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır (Aynı yönde kararlar için Ankara BAM 22. HD’nin 2018/2505 E.-2021/982 K. sayılı ve 11/06/2021 tarihli, 2019/981 E.-2021/2166 K. sayılı ve 27/12/2021 tarihli kararları).
Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilmiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde dava dışı … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı, davalıdan satın aldığı iş makinesinin ayıplı olduğu iddiası ile ödenen satım bedelinin iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. TTK’nin 23.maddesinde; “c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. “
TBK 223.madde “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” Buna göre 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Eldeki davada davacının sunmuş olduğu fatura içeriğine göre dava konusu iş makinesini 15/01/2016 tarihinde satın aldığı, 12/02/2016 tarihinde Ceyhan Asliye Hukuk Mahkemesinin…. Değ. İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunduğu, delil tespit raporunun davalıya tebliğ edilmediği, eldeki davanın açıldığı 19/11/2017 tarihine kadar dava konusu ayıp iddiasının davalıya ihbar edildiğini iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, davacı tarafından süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL peşin harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır