Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/782 E. 2021/36 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/782 Esas
KARAR NO : 2021/36

DAVA :Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
YAZIM TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 14.07.2016 tarihli sözleşme ile; … İçme Suyu Şebeke Projesi Hazırlanması Hizmet Alımı İşinin müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, işin tamamlanarak muayene kabul işlemlerinin davalı idarece yapıldığını, sözleşme kapsamında işin % 20’sinin çok üzerinde fazla imalat yapıldığını, bunun yanında müvekkili şirketin 12.10.2017 tarihinde hak edişi imzalayarak davalı idareye sunduğunu, hak ediş alacağının 06.12.2017 tarihinde muaccel hale geldiğini, hak ediş alacağının 03.09.2018 tarihinde ödendiğini, davalı idareye … nolu hak edişte yapılan eksiltmelere ve değişikliklere itiraz edildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, işin bitim tarihinin 01.08.2017 olarak tespitine ve revize edilmesine, … nolu hak edişte arta kalan 28.294,52 TL’nin temerrüt tarihi olan 06.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile tahsili ile hak ediş alacağı olan 77.408,00 TL’nin geç ödenmesi nedeni ile bu alacağın muaccel hale geldiği 06.12.2017 tarihinden itibaren müvekkile ödendiği 03.09.2018 tarihine kadar işletilecek faiz alacağına karşılık şimdilik 1.000,00 TL’ ticari temerrüt faizinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin hak edişlere usulüne uygun ihtirazi koymadan bedeli tahsil etmiş olduğunu, müvekkili idarenin sözleşme ve şartnameler doğrultusunda hareket ettiğini, aykırı davranışının bulunmadığını, bu kapsamda gecikme ya da zararının söz konusu olmadığı, meydana gelen gecikmenin davacıdan kaynaklandığını, davacının fiyat farkı talebinin sözleşme ve şartnameler doğrultusunda dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Islah Dilekçesi: Davacı vekili 06/10/2020 tarihli dilekçesi ile; 1.000,00 TL olarak dava dilekçesi ile talep ettiği faiz alacağını 5.815,40 TL’ye ıslah ettiklerini belirtmiştir.
DELİLLER ;
-Taraflar arasında tanzim olunan 14.07.2016 tarihli sözleşme: “Sözleşmenin türü ve bedeli” başlıklı 6. maddesinde; sözleşmenin birim fiyat sözleşme olduğunun, bedelinin KDV hariç 65.750,00 TL olduğunun, “İşin süresi” başlıklı 9. maddesinde; işin süresinin işe başlama tarihinden itibaren 75 gün olduğunun, işyeri teslimi yapılmayacağının, “Ödeme yeri ve şartları” başlıklı 12. maddesinde; yüklenicinin iş programına göre daha fazla iş yaparsa, İdarenin bu fazla iş bedelinin imkân olduğu takdirde ödeneceğinin, “Fiyat farkı” başlıklı 14. maddesinde; mücbir sebepler veya idareden kaynaklanan nedenlerle işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde, yürürlükte bulunan fiyat farkına ilişkin esaslar dikkate alınarak fiyat farkı hesaplanacağının, belirtildiği anlaşılmaktadır.
-İhtarname: Davacı şirket tarafından davalı İdareye keşide edilen … Noterliğinin 12.03.2018 tarihli ve 03750 sayılı ihtarnamenin “sonuç ve istem” kısmında; işin bitim tarihinin 01.08.2017 olarak revize edilmesinin, … nolu hak ediş tutarının 105.702,52 TL olarak ödenmesinin, aksi takdirde 12.10.2017 tarihinden itibaren doğacak tüm faizleri, masrafları ve hak kayıplarının talep edileceğinin, bu amaçla yargı yoluna başvurulacağının ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
-Hak ediş Raporu: 01.08.2017 tarihli ve … ııolu hak ediş raporunda; sözleşme fiyatları ile yapılan iş tutarının 65.600,00 TL, KDV’sinin 11.808,00 TL, tahakkuk tutarının 77.408,00 TL olduğu, bu hak edişin 16.11.2017 tarihinde onaylandığı anlaşılmaktadır.
-Hizmet işleri kesin kabul tutanağı: Taraflar arasında düzenlenen 12.11.2017 tarihli hizmet işleri kesin kabul tutanağına göre, yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğunun ve kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızalarmın bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
-Fatura: Davacı şirket tarafından davalı idare adına kesilen 14.08.2018 tarihli ve (A) seri, 001202 sıra nolu faturada; “… iİi … İçmesuyu Şebeke Projesi Hazırlanması Hizmet Alımı İşi … No’lu Hak edişi” açıklamasıyla, tutarının 65.600,00 TL, KDV’sinin 11.808,00 TL, toplamının 77.408,00 TL, 8/10 KDV tevkifatı tutarının 10.627,20 TL, ödenecek tutarının 66.780,80 TL olduğu anlaşılmaktadır.
-Ödeme Belgesi: …’nin 31.08.2018 tarihli ve 8 nolu ödeme fişine göre; davalı İdarenin hesabından davacı şirketin …nin Merkez Şubesi nezdinde bulunan hesabına 66.780,80 TL’nin EFT yolu ile gönderildiği anlaşılmaktadır.
-Bilirkişi heyeti 26/09/2019 tarihli raporunda özetle; Teknik yönden davacı şirket talebinin, taraflar arasındaki 14.07.2016 tarihli sözleşme ile … İçme Suyu Şebeke Projesi Hazırlanması Hizmet Alımı İşinde iş artışından ve hak edişin geç ödenmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ve iş bitiş tarihinin tespitine ilişkin olduğunu, dava konusu işteki revize iş programında ve hizmet işleri kesin kabul tutanağında işin bitiş tarihinin 01.08.2017 olarak belirtilmesi nedeniyle, davacının işin bitiş tarihinin 01.08.2017 olarak tespit isteminin yerinde olabileceğini, dava konusu işte ilave iş olmadığının tarafların kabulünde olması nedeniyle, davacının 28.294,52 TL tutarlı iş artışı isteminin yerinde olmadığını, 01.08.2017 tarihli ve … nolu hak ediş raporunun 264 gün geç ödenmesinden kaynaklanan ticari temerrüt faiz miktarının 5.815,40 TL olarak hesap edildiğini, bu hesaplama esas alındığında, davacının hak edişin bedelinin geç ödenmesinde dolayı 5.815,40 TL alacak isteminin yerinde olabileceğini, bu alacağın”taleple bağlılık kuralı” gereğince 1.000,00 TL ile sınırlı olabileceği tespitinin yapılabileceğini, bu durum tespiti takdirinin mahkemeye ait olduğunu, mali yönden, dava konusu işe ilişkin tarafların mali defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda ; tarafların ilgili dönem resmi defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresi içerisinde usulünce yapıldığını , ihale konusu işe ilişkin fatura ve ödemenin defter kayıtlarına uyumlu ve tutarlı bir şekilde intikal ettiğini, resmi defterlerde ve cari hesapta ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığını, fazla imalat ve temerrüt gecikmesi taleplerine ilişkin görüşün belirtildiğini beyan etmiştir.
-Bilirkişi heyeti 12/03/2020 tarihli ek raporunda özetle; Teknik yönden davacı şirket talebinin, taraflar arasındaki 14.07.2016 tarihli sözleşme ile … İçme Suyu Şebeke Projesi Hazırlanması Hizmet Alımı İşinde iş artışından ve hak edişin geç ödenmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ve iş bitiş tarihinin tespitine ilişkin olduğunu, dava konusu işteki revize iş programında ve hizmet işleri kesin kabul tutanağında işin bitiş tarihinin 01.08.2017 olarak belirtilmesi nedeniyle, davacının işin bitiş tarihinin 01.08.2017 olarak tespit isteminin yerinde olup olmadığını, dava konusu işte ilave iş olmadığının tarafların kabulünde olması nedeniyle, davacının 28.294,52 TL tutarlı iş artışı isteminin yerinde olup olmadığını, 01.08.2017 tarihli ve … nolu hak ediş raporunun 264 gün geç ödenmesinden kaynaklanan ticari temerrüt faiz miktarının 5.815,40 TL olarak hesap edildiğini, bu hesaplama esas alındığında, davacının hak edişin bedelinin geç ödenmesinde dolayı 5.815,40 TL alacak isteminin yerinde olup olmadığının, bu alacağın”taleple bağlılık kuralı” gereğince 1.000,00 TL ile sınırlı olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, mali yönden, dava konusu işe ilişkin tarafların mali defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda; tarafların ilgili dönem resmi defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresi içerisinde usulünce yapıldığını, ihale konusu işe ilişkin fatura ve ödemenin defter kayıtlarına uyumlu ve tutarlı bir şekilde intikal ettiğini, resmi defterlerde ve cari hesapta ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığını, fazla imalat ve temerrüt gecikmesi taleplerine ilişkin görüşüne tekrar varılmakla, son takdir yetkisinin mahkemede olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında tanzim olunan 14.07.2016 tarihli proje hizmeti alımına ait sözleşmeye göre, davacı şirket yüklenici (müteahhit), davalı ise iş sahibi konumundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme kapsamında iş artışından kaynaklanan hak ediş alacağı bulunup bulunmadığı, bunun yanında hak edişin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Mahkememizce deliller toplanmış, bilirkişi heyetinde rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime uygun olup, hükmün tesisinde esas alınmıştır.
Dava ve cevap dilekçesi, sözleşme hükümleri, bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekilince açılan dava ile, davacının taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında fazla imalat nedeni ile bakiye alacağı doğduğu yine hak ediş bedelinden eksik ödeme yapıldığı ileri sürülmüş ise de;
Taraflar arasındaki sözleşmenin “Sözleşmenin ekleri” başlıklı 8.2 maddesinde; Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin ekleri arasında 1. sırasında belirtildiği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin bilirkişi heyetince dosya içerisine kazandırıldığı, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin “Hakediş ödemeleri” başlıklı 42. maddesinde yer alan; “…Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. ” düzenlemesi ile hak ediş raporlarında, yüklenicinin, idarece yapılan düzeltmelere karşı itiraz hakkını öngörülen sürede kullanmadığı takdirde hak edişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı öngörülmüş olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde yer alan 01.08.2017 tarihli ve … no’lu hak ediş raporunda; sözleşme fiyatları ile yapılan iş tutarının 65.600,00 TL, KDV’sinin 11.808,00 TL, tahakkuk tutarının 77.408,00 TL olduğunun belirtildiği yine …’nin 31.08.2018 tarihli ve … nolu ödeme fişine göre; davalı İdarenin hesabından davacı şirketin … nezdinde bulunan hesabına 66.780,80 TL’nin EFT yolu ile gönderildiği buna mukabil olarak davacı tarafça tanzim olunan davalı idare adına kesilen 14.08.2018 tarihli ve (A) seri, 001202 sıra nolu faturada; “… İçmesuyu Şebeke Projesi Hazırlanması Hizmet Alımı İşi … No’lu Hak edişi” açıklamasıyla, 65.600,00 TL asıl alacak, KDV 11.808,00 TL olmak üzere toplam 77.408,00 TL ve 8/10 KDV tevkifatı 10.627,20 TL’nin mahsubu ile 66.780,80 TL tutarlı fatura düzenlendiği, buna göre davacı şirketin davalı idarece yapılan düzeltmelere karşı, hak edişin ödendiği 31.08.2018 tarihinden sonra 10 günlük süre içerisinde usulüne uygun itirazda bulunduğuna dair bir delilin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince dosya içerisine sunulan 16.08.2018 ve 28.05.2018 tarihli belge örneklerine göre hak edişlere itiraz edildiği ileri sürülmüş ise de, belge tarihleri dikkate alındığında ve bu tarihlerden sonra davacı tarafça keşide edilen fatura içeriği nazara alındığında, usulüne uygun bir itirazdan bahsetmek olanaklı görülmemiş bu yöne ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hak ediş ödemesinin gecikmeli olarak yapılması nedeni ile doğduğu ileri sürülen faiz alacağı bakımından yapılan değerlendirmede ise;
Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin “Hakediş ödemeleri” başlıklı 42. maddesinde yer alan; “…Hakediş raporu, yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten başlamak üzere en geç sözleşmesinde yazılı sürenin sonunda, eğer sözleşmede bu hususta bir kayıt yoksa otuz gün içinde tahakkuka bağlanır. Bu tarihten başlamak üzere otuz gün içinde de ödeme yapılır. ” düzenlemesi ile hak edişin imzalandığı tarihten başlamak üzere 30 gün içinde tahakkuka bağlanacağı, bu tarihten başlamak üzere 30 gün içinde de ödeme yapılması öngörülmüştür. Başka bir anlatımla hak edişin imzalandığı tarihten başlamak üzere (30+30=) 60 gün içinde ödeme yapılması gerekmekte olup, davacı şirketin 01.08.2017 tarihli ve … nolu hak ediş raporunu 12.10.2017 tarihinde imzaladığı, hak ediş raporunun davalı idarece 16.11.2017 tarihinde onaylandığı, KDV tevkifatı yapıldıktan sonra 66.780,80 TL’nin 31.08.2018 tarihinde ödendiği anlaşılmış olmasına göre, hak edişin ödenmesinde [(31.08.2018-12.10.2017=) 324 gün-60 gün=] 264 gün gecikme söz konusu olduğu kanaatine varılmış, bilirkişi raporu içeriğine göre, hak ediş bedelinin 264 gün geç ödenmesinden kaynaklanan faiz tutarının 5.815,40 TL belirlendiği anlaşılmış olmasına göre, davanın kısmen kabulü ile 5.815,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, 5.815,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 397,25 TL harçtan, peşin alınan 584,28 TL’nin (500,28 peşin harç + 84,00 ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 187,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca belirlenen 4.244,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan, 35,90 TL başvuru harcı, posta ve tebligat gideri, müzekkere masrafı toplamı 1.519,20 TL olmak üzere toplam 1.555,10 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranı dikkate alınarak belirlenen 265,13 TL ile 397,25 TL peşin harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır