Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/507 E. 2022/136 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/507 Esas
KARAR NO : 2022/136

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların kurmuş olduğu … İnşaat – …-… İnşaat İş Ortaklığının davacıdan hazır beton ve inşaat demiri satı aldığını, bu alım satıma ilişkin 19.999,50-TL KDV dahil tutarlı faturanın 14/12/2017 tarihinde düzenlendiğini ve karşı tarafa gönderildiğini, faturaya itiraz edilmediğini, ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, borçlunun kötü niyetli olarak icra takibini durdurmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, borçluya %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu faturanın müvekkil şirketler ile alakası olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden davacı ile müvekkil şirketler arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, takip/dava konusu faturada belirtilen malzemenin alınmadığını, müvekkil şirketlerin ticari defterlerinde davaya konu faturaya ilişkin kayıt bulunmadığını, davanın reddini, davacı hakkında %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
-Ankara …İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası,
-Taraf ticari defterleri, davalı şirketlerin SGK kayıtları,
-Dosya talimat yolu ile bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Davacı taraf defterlerin, genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına, kanun ve mevzuatlara uygun olarak tutulduğu, açılış tasdikinin 213 VUK’da belirlenen yasal süresinde yaptırıldığı, davacının defterinin işletme defteri olması nedeniyle, TTK’nin 64. maddesi gereğince yaptırılması gereken kapanış tasdik işlemine tabi olmadığı, dolayısıyla bu defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, ancak defterin mahiyeti itibariyle, bu davanın çözümünde yeterli kapasite ve işlemi taşımayan basit bir şekilde tutulmuş, 2. Sınıf tacirlerin kullandığı defterlerin olduğu, davacı tarafin takip ve dava konusu edilen irsaliyeli faturanın altında testim alanın sadece imzasının olduğu ancak ismi olmadığı ve fatura içeriği hazır beton ve demirlerin ve faturanın … İnş-…-… İnş. İş Ortaklığı’na teslim edip etmediğini, takip ve dava konusu edilen faturadan belirlenemediği, her ne kadar açılan takip ve davada … İnş. Tah. Müh. Ltd. Şti gösterilmiş ise de, düzenlenen fatura iki davalı şirketlerin konsorsiyum olarak kurmuş oldukları iş ortaklığı adına düzenlenmiş olduğundan bu faturanın davalı şirketin kendi defterlerinde yer almayacağı, takip ve dava konusu edilen faturaların iş ortaklığı defterinde kayıt edilmiş olacağından … İnş – …-… İnş. İş Ortaklığı’nın defterinin incelenmesi gerektiği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosya mahkememizce bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; … İnş. Taah. Ltd. Şti – …-… İnş. Ltd. Şti. İş Ortaklığı’nın ticari defter kayıtları ve bağlı kağıtları ile dosya kapsamı diğer belgeler ve bilirkişi … tarafından tanzim edilen 04/05/2020 tarihli bilirkişi raporu üzerinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirme sonucunda, davalının 2017 ve 2018 takvim yılı ticari defterlerinin HMK. 222. Maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran sayın mahkemeye ait olduğu, dava/takip konusu uyuşmazlığa ilişkin faturanın davalının ticari defterlerine kaydedilmemiş ve BA formu ile beyan edilmemiş olduğu, davalının ticari defterlerinde davacıya borç/alacak bulunmadığı, dava/takip konusu faturanın ve muhteviyatı malların davalıya teslim/tebliğ edildiğine dair belge bulunmadığı, itirazın İptali ve İcra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı şeklinde rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır ve %20 icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Her ne kadar davacı vekilince, davalı tarafça bakiye fatura alacağının ödenmediği ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta ise de;
Davacı eldeki dava ile, alacağın varlığına delil olarak kendisi tarafından düzenlenmiş faturalara dayanmış olup, hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, Fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır. Zira fatura, yalnızca sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekmektedir. Faturayı alan akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekmektedir. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması dahi akdi ilişkinin varlığını ispatlamaya yeterli bulunmayıp, karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı da yoktur. Bu nedenle davadaki ispat yükümlülüğü davacı alacaklıda olup, davacının dava konusu malların davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır.
Davacı tarafça dosya içerisine sunulan faturanın teslim alan bölümünde imza bulunmakta olup, isim bulunmamaktadır, davacının imza sahibi olarak beyan ettiği … adında davalıları çalışanının olduğu da SGK kayıtlarıyla ispatlanamamıştır. Hal böyleyken dosya kapsamına göre, davacı, davalı tarafa mal teslim ettiği hususunu ispatlayamamıştır.
Taraf ticari defterleri de birbirini doğrulamadığı dava konusu faturanın davalılar defterlerinde bulunmadığı da sabit olduğundan ispatlanamayan davanın ve ayrıca ve açıkça davacının takibi kötü niyetli başlattı kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 348,70 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 268,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davalı vekilin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır