Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/47 E. 2022/556 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/47 Esas
KARAR NO : 2022/556

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasının dayanağı olan 25/12/2015 tanzim, 05/08/2016 vadeli 300.000,00 TL bedelli kambiyo senedi ile … sayılı icra dosyasının dayanağı olan 25/12/2015 tanzim, 10/08/2016 vadeli 300.000,00 TL bedelli kambiyo senetlerinin hileden sadır olan senetler olduğunu, müvekkilinin paraya ihtiyacı olunca işyeri çevresinde tanıdığı dava dışı …’ın aracılığıyla davalı …’a müracaat ettiğini, davalı …’ın dava dışı … Grup… Ltd. Şti’nin keşide ettiği 150.000,00 TL bedelli … Bankası Dikmen ya da Keklik Pınarı Şubesi’ne ait çeki verdiğini, müvekkilinin bu çeki 3. kişilere ciro ederek kullandığını, vadesi geldiğinde ise çekin karşılığını bankada hazır edemediğini, davalı …’in hatır olarak verdiği çekin karşılığının ödenmemesi üzerine iş ortağı dava dışı … vasıtasıyla lehtarı …, borçlusu müvekkili, kefili dava dışı … olan 25/12/2015 tanzim tarihli birisi 05/08/2016 vadeli diğeri 10/08/2016 vadeli olan 300.000,00 TL’lik iki adet senet düzenletip imzalattığını, dava dışı …’ın müvekkilinin huzurunda kendi el yazısıyla senetleri düzenleyip imzayı aldıktan sonra huzurda olmayan davalı …’e göstermeye götürdüğünü, davalı …’in senetlerde …’ın iş adresi yazıyor sağlıklı olmaz diyerek kabul etmediğinden bahisle dava dışı …’ın tüm unsurları aynı fakat müvekkilinin ikamet adresi yazılı ikinci senetleri düzenlediğini, müvekkilinin ilk senetleri sorması üzerine davalı …’in yırtıp imha ettiğinin belirtildiğini, müvekkilinin 150.000,00 TL’lik borcu peyder pey ödemeye başladığını, davalı …’in borca %20 faiz işletip faizi borca ekleyip tekrar faiz işlettiğinden müvekkilinin ne kadar öderse ödesin borcu bitiremeyeceğini, tefecilik yapan bu kişilerin elinden kurtulamayacağını anlayıp ailesinden yardım istediğini, müvekkilinin babası ve eniştesinin ödemeleri yaptıklarını, ödemelerin tamamlanması sebebiyle 05/08/2016 vadeli 300.000,00 TL bedelli senedin müvekkilinin eniştesine teslim edildiğini, müvekkilinin eniştesinin senetleri teslim almakla birlikte ayrıca müvekkilinin …’ın borcunun kalmadığına dair yazı istemesi üzerine ibraname başlıklı belge düzenlendiğini, borcun dayanağı senet asılları ve ibraname alınmakla konu kapanmışken yaklaşık bir yıl sonra müvekkilinin e-devlet üzerinden yaptığı sorgulamada Ankara …İcra Müdürlüğünün … ve … sayılı dosyalarıyla hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, icra takiplerinin incelenmesinde ilk imzalanan senetler olduğunun görüldüğünü, tanzim tarihi, vade tarihi, senet bedeli, alacaklısı ve borçluları aynı birbirinin kopyası ikişer adet senet düzenlemek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senet borçlusu müvekkilinin ekonomik durumuna bakıldığında senedin lehtarı davalı … ile 1.200.000,00 TL sini bulan iş ilişkisi olma ihtimali olmadığını, davalılar ile dava dışı …’in kimi zaman … Grup… Ltd. Şti’ni temsilen hareket ettiğini, kimi zaman da sigortalı çalışanı olarak gösterildiğini, davalı …’in kötü niyetli olduğunu, dava konusu senetlerin hilenin ürünü olarak temin edildiğini bildiğini, müvekkilinin başlangıçta aldığı 150.000,00 TL lik çekten dolayı ödediği 480.000,00 TL paradan haberdar olduğunu, dava konusu senetler hakkında icra takipleri başladıktan sonra gerek icra dosyalarındaki iş ve işlemlerden gerekse davalıların ileride ispatlanacak müşterek iş ve işlemlerinden hile amaç ve kazançta birlikte hareket etmeye devam ettiklerinin ispatlanacağını ileri sürerek Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … ve … E sayılı icra dosyalarında müvekkilinin takip konusu senetlere dayanan borcunun olmadığının tespiti ile hile ürünü senetlere dayalı Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … ve … sayılı icra dosyalarında takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tefecilik yoluyla ve haksız olarak alındığı iddia edilen bono sebebiyle istirdat istemine ilişkin olduğunu, davalıların tamamının sanık sıfatıyla yargılandıkları ceza yargılamasının tefecilik, silahla tehdit ve resmi evrakta sahtecilik suçlarına dair olduğunu, davacıyla davalılar arasındaki ilişki bakımından imzalı boş kambiyo senetlerinin veriliş amacı dışında doldurularak sahtecilik yapıldığı ve aynı olay sebebiyle davalıların davacıları tehdit ettikleri hususlarının ceza yargılamasının konusunu oluşturduğunu, ceza yargılamasındaki nitelendirmeye göre bu davada suçun vasıf ve mahiyeti itibariyle yapılan yargılama sonucu verilecek olan kararın eldeki davayı da etkileyeceği, 2017/219322 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasının esasa etkili olması sebebiyle bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın hile iddiasının maddi gerçeği yansıtmadığını, muvazaa iddiası ve kötü niyet iddiasının ispat yükümlülüğünün davacı taraf üzerinde olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın açık hükmü karşısında davacı tarafın iddialarının hukuken dinlenilmeye şayan olmadığını, iradenin fesada uğratılması hallerinin senetle ispat kuralının istisnalarından olduğu için haksız davacı tarafından kötü niyetle öne sürüldüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, senedin bedelsizliği iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya konu Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı … tarafından davacı ve davalı … ile dava dışı … hakkında 25/12/2015 tanzim ve 10/08/2016 vade tarihli, 300.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak; Ankara …İcra Müdürülüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı … tarafından davacı ve davalı … ile dava dışı … hakkında 25/12/2015 tanzim, 05/08/2016 vade tarihli, 300.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Ankara …Asliye Ceza Mahkemesinin …. sayılı dosyası Uyap üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; davalılar … ve … hakkında yürütülen yargılama neticesinde, davalı …’ın tefecilik yapmak ve bedelsiz senedi kullanma suçlarından, davalı …’in bedelsiz kalan senedi kullanma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.

İddia ve savunma, toplanan deliller, Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesinin … K. sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekilince müvekkilinin davalı …’a olan borcuna karşılık 25/12/2015 tanzim tarihli, biri 05/08/2016 vade tarihli diğeri 10/08/2016 vade tarihli 300.000,00’er TL’lik iki adet bonoyu imzalayarak davalı …’a gönderdiğini, davalı …’ın senetlerde müvekkilinin iş adresinin yazılı olması nedeniyle senetleri kabul etmemesi üzerine müvekkilince yeniden tüm unsurları aynı ve ikametgah adresinin yazılı olduğu senetlerin düzenlenerek davalı …’a teslim edildiğini, daha önce düzenlenen senetler sorulduğunda ise imha edildiğinin kendisine bildirildiğini, borcun ödenmesine karşın ilk olarak düzenlediği ve iş yeri adresinin yazılı olduğu bonoların icra takibine konu edildiğini ileri sürerek müvekkilinin takip konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Davalılar hakkında Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile davalılar hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan ceza davası açıldığı anlaşılmakla, ceza dosyasının sonucu bekletici mesele yapılmıştır.
Ankara …Asliye Ceza Mahkemesince davalılar hakkında yürütülen yargılama neticesinde Mahkemenin 16/02/2022 tarihli kararı ile; “Dava dışı …’ın simitçi dükkanı işlettiği, katılan …’in de düzenli şekilde bu iş yerine gidip kahvaltı yapması sebebiyle …’i tanıdığı, …’le yaptığı sohbetlerde iki şahsa yüklü miktarda para kaptırdığını anlatarak …’den yardım istediği, …’in de yardım edebileceği düşüncesiyle katılanı, sanıklardan …’la tanıştırmak istediği, bu kapsamda sanık …, katılan ve …’in 2015 yılı Eylül ayı içinde buluştukları, katılanın aynı şeyleri Bülent’e de anlatıp kısa bir süre sonra eline para geçeceğini beyan ettiği, bunun üzerine sanık …’in, eniştesi … …’in sahibi, kendisinin de imza yetkilisi olduğu … Grup Otomotiv Limited Şirketi adına düzenlenmiş olan çeki 25/12/2015 vadeli ve 150.000 TL bedelli olarak tanzim edip katılana verdiği, bunun karşılığında da 25/12/2015 tarihinde katılandan her biri 300’er bin TL tutarında toplam 600.000TL tutarında 2 adet senet aldığı, 25/12/2015 günü katılanın başlangıçta imza ettiği, 05/08/2016 vadeli ve 300.000TL bedelli 1 numaralı senet ile 10/08/2016 vadeli ve 300.000TL bedelli 2 numaralı senede adres olarak “….Ankara” yazıldığı, sanık …’in yazılan bu adrese itibar etmediğini beyan ederek, senetlerdeki borçlu adresine ev adresinin yazılması için senetlerin yeniden tanzim edilmesini istediği, bu istek üzerine 05/08/2016 vadeli ve 300.000TL bedelli 1 numaralı senet ile 10/08/2016 vadeli ve 300.000TL bedelli 2 numaralı senetlerin yeniden tanzim edildiği, bu iki senede katılanın adresi olarak “….Ankara” adresinin yazıldığı, dört senedin de imza hariç diğer unsurlarını, dava dışı … isimli, sanık …’in beyanına göre şirketi devraldıkları, 2014 veya 2015 yılından beri gayri resmi ortakları olan şahsın doldurduğu ve senetleri sanık …’e götürdüğü, katılanın ev adresi yazılarak tanzim edilen yeni senetleri imzaladıktan sonra, iş yeri adresi yazılı olan daha önceden düzenlenen aynı miktarlı ve vadeli iki senedin kendisine iade edilmesini talep ettiği, sanık …’in bu senetleri imha ettiğini beyan ederek katılana iade etmediği,
Sanık …’in elinde tuttuğu ve borçlu adresi olarak “…” yazılı olan 05/08/2016 vadeli ve 300.000 TL bedelli 1 numaralı senet ile 10/08/2016 vadeli ve 300.000 TL bedelli 2 numaralı senet bedellerinin katılanın yakınları tarafından sanık …’e ödendiği, bu borçlar ödendikten sonra sanık …’in daha önce imha ettiğini söylediği fakat aslında katılana vermekten kaçınarak elinde tutmaya devam ettiği, borçlu katılanın adresi olarak “….Ankara” yazılı olan 05/08/2016 vadeli ve 300.000 TL bedelli 1 numaralı senet ile 10/08/2016 vadeli ve 300.000 TL bedelli 2 numaralı senedi, iş ortağı ve yeğeni olan diğer sanık …’e verdiği ve onun talebiyle, bedelsiz olduğu ve konusuz kaldığı belli olan bu iki senede dayanarak sanık … tarafından, …, katılan ve sanık … aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibi başlatıldığı maddi olay olarak kabul edilmiştir.
Senetlerin imza dışındaki tüm unsurlarının, sanıklarla ortak hareket eden dava dışı … tarafından doldurulduğuna dair 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporunun, katılanın beyanlarıyla uyumlu olduğu; katılan vekili tarafından sunulmuş olan, katılanın, sanık …’e ödemeler yaptığına dair el yazısıyla yazılmış ve sanık … tarafından imzalanmış belge fotokopilerine bakıldığında; sanık … tarafından katılana verilen 150.000 TL tutarındaki çek ile 25/12/2015 tarihinde dava dışı … tarafından doldurulup katılan tarafından imzalanarak sanık …’e verilen her biri 300.000 TL tutarlı ve toplamı 1.200.000 TL’yi bulan 4 senet arasında miktar itibariyle uyumsuzluk bulunduğu; bu senetlerden ilk ikisinin adres değişikliği için diğer ikisi yerine verildiğinin kabulü halinde dahi 150.000 TL’lik çek ile her biri 300.000 TL olan ve toplamı 600.000 TL’yi bulan senetlerin toplam miktarı arasında uyumsuzluk bulunduğu ve esasen bir kişinin hiç tanımadığı, ortak arkadaş vasıtasıyla ilk kez görüştüğü birine sırf yardım amaçlı olarak 150.000 TL’lik hatır çeki vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilmekle, sanık …’in 150.000 TL değerindeki çeki 2015 yılı Eylül ayı içinde faizli para kazanma amacıyla katılana verdiği, karşılığında da 25/12/2015 tarihinde 600.000 TL’lik iki adet senet almak suretiyle tefecilik suçunu işlediği kabul edilmiştir.
Her ne kadar sanık … tarafından; takip konusu yapılan iki senedin, bedeli ödenen diğer iki senet yerine verilmediği, bunların tamamen bağımsız borç ilişkisine dayanan senetler olduğu iddia edilmiş ise de, sadece borçlu adresleri farklı olan ve her biri 300.000 TL değerinde bulunan dört senetteki numaralara bakıldığında, “…yazılı olan 25/12/2015 tanzim tarihli iki senedin 1 ve 2 şeklinde numaralandırıldığı, “…. Ankara ” yazılı olan 25/12/2015 tanzim tarihli iki senedin de 1 ve 2 şeklinde numaralandırdığı görülmekle, şayet bu dört senedin hepsinin birden geçerli olması amaçlansaydı, dört senetteki borçlu adreslerinin aynı olup senet numaralarının da 1, 2, 3, 4 şeklinde devam edeceğinin izahtan vareste olduğu; icra takibine konu edilen ve borçlu adresi olarak “..” yazılı olan, 05/08/2016 vadeli ve 300.000 TL bedelli 1 numaralı senet ile 10/08/2016 vadeli ve 300.000 TL bedelli 2 numaralı senetlerin, sanık …’in imha ettiğini söyleyerek katılana iade etmekten kaçındığı senetler olduğu; katılanın olayın başından sonuna kadar sanık …’le muhatap olduğu, hatır çeki olarak tabir edilen 150.000 TL tutarlı çeki sanık …’ten alıp, senetlerin tamamını sanık …’e verdiği, icra takibinin ise sanık …’in yeğeni ve ortağı olan diğer sanık … … tarafından yapıldığı; sanık …’in verdiği çekin, … Grup Otomotiv Limited Şirketine ait olduğu, şirketin sahibinin dava dışı … … olduğu ancak şirketin fiilen, …’ın oğlu olan sanık … ile …’ın kayınbiraderi olan sanık … tarafından sevk ve idare olunduğu, dava dışı …’ın bu kişilerle ticari bir ilişkisinin olduğuna dair her hangi bir delil bulunmadığı, dava dışı …’in, sanık …’le katılan …’ı tanıştırıp borç ilişkisine sebep olduğu için katılanın borçlu sıfatıyla imzaladığı senetlere kefil sıfatıyla imza atmak zorunda kaldığı, sanık …’in de konusuz olduğunu bildiği iki adet senedi, iş ortağı ve yeğeni olan diğer sanık …’e vererek icra takibi başlatılmasına bilerek ve isteyerek yol açtığı bu suretle yeğeni …’ı bedelsiz kullanma suçuna azmettirdiği,
sanık …’ın da konusuz olduğunu bilerek dayısından aldığı iki adet bedelsiz senedi, katılan aleyhine icra takibine koymak suretiyle bedelsiz kalmış senedi kullanma suçunu işlediği sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle davalı … Karatış’ın tefecilik yapmak ve bedelsiz senedi kullanma, davalı …’in bedelsiz senedi kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ve karar istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleşmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine göre; “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz”. Buna göre hukuk hakimi ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değildir. Ne var ki, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Hukuk hâkiminin, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/11-413 Esas ve 2012/901 Karar sayılı ilamı).
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davalılar hakkında açılan ceza davasında davalı …’ın konusuz olduğunu bildiği iki adet senedi, iş ortağı ve yeğeni olan diğer davalı …’e vererek icra takibi başlatılmasına bilerek ve isteyerek yol açtığı bu suretle yeğeni davalı …’in bedelsiz kullanma suçuna azmettirdiği, davalı …’in de konusuz olduğunu bilerek dayısından aldığı iki adet bedelsiz senedi, davacı aleyhine icra takibine koymak suretiyle bedelsiz kalmış senedi kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle her iki davalı hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Söz konusu senetlerin davamıza konu icra takiplerinde takibe esas senetler olduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Mahkemesi maddi vakıayı saptayan mahkumiyet kararları ile bağlı olduğundan davacı hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına konu 25/12/2015 tanzim, 10/08/2016 vade tarihli ve 300.000,00 TL bedelli senet ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına konu 25/12/2015 tanzim, 05/08/2016 vade tarihli ve 300.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatı istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; dava konusu senetleri icra takibine koyan davalı … olup, İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca tazminata takip alacaklısı hakkında hükmedilir. Bu nedenle takip alacaklısı olmayan davalı … hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Öte yandan kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davalının takipte kötüniyetli olması gerekmekte olup, davalı … hakkında ceza yargılaması sonucu bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmiş olması karşısında, davalı … tarafından alacaklı olmadığı halde davacı aleyhine icra takibine girişilmesi davalının kötü niyetli olduğunu göstermekte olduğundan davalı … aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulüne, davacının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına konu 25/12/2015 tanzim, 10/08/2016 vade tarihli ve 300.000,00 TL bedelli senet ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına konu 25/12/2015 tanzim, 05/08/2016 vade tarihli ve 300.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
-Takiplere konu senetlerin toplam bedeli olan 600.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 120.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 40.986,00 TL karar ve ilam harcının 10.246,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye ‬‭30.739,5‬0 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 84.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama gideri, 10.246,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 10.396,50‬ TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı