Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/35 E. 2021/153 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/35 Esas – 2021/153
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/35 Esas
KARAR NO : 2021/153

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı … arasında akdedilen 23/02/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca …’e kredi açılıp kullandırıldığını, davalının sözleşmenin müşterek borçlu müteselsil kefili olduğunu, anılan sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi hesapları 30/12/2016 tarihinde kat edildiğini, keşide olunan ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibine başlandığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kredi sözleşmesinin asıl borçlusu …’in 25/02/2015 tarihinde imzalamış olduğu kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attığı ve sözleşme sebebiyle borçlunun kullandığı kredinin kapatılarak ödendiğini, müvekkilinin borçlunun alacaklı bankadan çekmiş olduğu başka kredi sözleşmelerine kefaletinin bulunmadığı gibi yokluğunda yapılan limit arttırım işlemlerine de herhangi bir kabulünün bulunmadığını, takibe konu kredi alacağının müvekkilinin imzasının bulunmadığı, asıl borçlunun alacaklı bankadan kullanmış olduğu kredi sözleşmelerine ilişkin olduğunu, kredi ilişkisinin yeni bir kredi olup müvekkilinin ilk kredi sözleşmesi ile verdikleri kefalet taahhüdünün kefil aleyhine genişletilemeyeceğini, kefalet şerhinin geçerli olmadığını, kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefaletinin geçerli sayılabilmesi için eşinin rızasının gerektiğini, takibin haksız ve kötü niyetli yapıldığını, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yasal sürede açılmıştır.
Deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davaya dayanak Ankara .. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından davalı kefil aleyhine 1.236.705,45 TL asıl alacak, 267.383,37 TL işlemiş faiz, 13.369,16 TL %5 GV. 544,89 TL masraf olmak üzere toplam 1.518.002,87 TL alacağın 23/01/2017 tarihli ilamsız icra takibi ile talep edildiği, ödeme emrinin 25/01/2017 tarihinde davalı borçluya tevdi olunduğu, yasal itiraz süresi içerisinde tüm borca ve fer’ilerine itiraz edildiği görülmüştür.
Davacı banka ile dava dışı … arasında 23/02/2015 tarih 2.500.000,00 TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, davalının sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet limitinin de 2.500,00 TL olduğu, sözleşme tarihinde davalı kefilin eşi … tarafından kefil olmasına dair rıza belgesi düzenlendiği anlaşılmıştır.
… Noterliğince düzenlenen ticari, kredi kartı ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan toplam 1.485.822,49 TL’nin ödenmesi talepli kat ihtarının davalı kefile tebliğ olunamadığı anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, dosya kapsamı ve yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 10/06/2019 tarihli kök ve 08/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; icra takibine konu kredilerin ticari kredi, ticari kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartından ibaret olduğu, kat tarihinin 30/12/2016 olup davalı kefile ihtarname tebliğ edilemediği için takip tarihinin temerrüt tarihi olduğu, ticari kredili mevduat hesabı ve ticari kredili akdi faiz oranının %24,24 temerrüt faiz oranının %30,24 taksitli ticari kredi akdi faiz oranının %14,88 temerrüt faiz oranının ise %29,70 olduğu sözleşmenin 29 ve 30. maddesinde kredili bankomat ve kredi kartı kapsamındaki sorumluluğun düzenlendiği, takip tarihinden sonra davadan önce olmak üzere 31/10/2017 tarihinde yapılan 300.000,00 TL’lik kısmi tahsilat tutarının TBK 100. maddeye göre öncelikle faiz ve fer’ilerine mahsup edilmek suretiyle dava tarihine göre talep edilebilecek tutarın 1.236.534,68 TL asıl alacak, 388.291,34 TL işlemiş faiz, 34.277,05 TL %5 BSMV, 544,89 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.659.647.96 TL olduğu, kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanan 9.171,31 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %30,24 1.227.363,37 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %39 oranında işlemiş faiz uygulanması gerektiği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu ayrıntılı araştırma ve inceleme içerdiği gibi denetime de elverişli olduğu anlaşılmakla dava tarihi itibariyle yapılan hesaplama yönünden hükme esas alınması uygun görüldüğünden rapora yönelik tarafların itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporuna göre; davacı banka ile dava dışı … arasında 23/02/2015 tarih ve 2.500.000,00 TL limitli kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede kefil sıfatı bulunan davalının TBK’nın 584. maddesi kapsamında sözleşme tarihinde eşin rızasının alındığı, kefalet akdinin geçerli olmadığına ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığı, takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce 31/12/2017 tarihinde yapılan 300.000,00 TL’lik kısmi tahsilat tutarı gözetilerek dava tarihi itibariyle banka alacağının bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 1.236.534,68 TL asıl alacak, 388.291,34 TL işlemiş faiz, 34.277,05 TL %5 BSMV, 544,89 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.659.647.96 TL olduğu, asıl alacağın kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanan 9.171,31 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren % 30,24 oranında 1.227.363,37 (kısa kararda sehven 1.224.363.00 TL yazılmış ) TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren %39 oranında işlemiş faiz uygulanmasına, davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin yerinde olmadığı, alacak likit olmakla itiraz edilen ve dava değeri olarak harçlandırılan 1.518.002,87 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İcra takibinden sonra davadan önce yapılan 300.000,00 TL lik ödeme nedeniyle dava tarihi itibariyle tespit edilen alacak dikkate alınmak suretiyle Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasına vaki davalı itirazının;
1.236.534,68 TL asıl alacak, 388.291,34 TL işlemiş faiz, 34.277,05 TL %5 BSMV, 544,89 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.659.647,96 TL üzerinden ve asıl alacağın kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanan 9.171,31 TL lik kısmına dava tarihinden itibaren %30,24 oranında, 1.227.363,37 TL lik kısmına dava tarihinden itibaren %39 oranında işlemiş faiz uygulanmak suretiyle iptali ile takibin devamına,
-İtiraz edilen 1.518.002,87 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 113.370,55 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 90.887,68 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 129,00 TL posta-müzekkere, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.000,00 TL masrafın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi uyarınca yatırılan gider/delil avansında kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …