Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/255 E. 2022/730 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/255 Esas
KARAR NO : 2022/730

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
YAZIM TARİHİ : 06/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında 23/12/2004 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme konusu edimini yerine getirdiğini ve 30/09/2005 tarihli hakedişin imzalanarak müvekkiline verildiğini, ancak alacağını tahsil edemediğini, alacak miktarının hakedişte rakamla rakamla 120.172,00 USD, yazı ile Yüz yirmi sekiz bin yüz yetmiş iki USD olduğunu, rakam ile yazı arasında tutarsızlık olduğundan yazılı kaydın geçerli kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL alacağın 30/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 16/09/2019 tarihli celsesinde davalılar … (…) ve … hakkında açılan davanın tefrikine karar verilmiş; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısından davalı şirketin 31/12/2012 tarihinde tasfiye kapanışının yapıldığı ve sicil kaydının silindiği bildirilmiş olmakla davacı vekiline taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya davası açmak üzere süre verilmiştir.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.-… K. sayılı kararı ile davalı şirketin ihyasına ve tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerine dayanak yaptığı sözleşmenin 23/12/2004 tarihli ve ödenmediği iddia ettiği hakedişin ise 30/09/2005 tarihli olduğunu, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın zamanaşımı süresinin 5 yıl olması nedeniyle davanın zamanaşamına uğradığını, öte yandan sözleşmenin herhangi bir başka sözleşmeden kaynaklandığı düşünülerek 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı düşünülse dahi alacağın yine zamanaşımına uğrayacağını, zamanaşamının kesilmesi veya durmasına neden olacak herhangi bir nedeninin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin tasfiye edilmiş olduğunu, tasfiye usulüne uygun olarak yapılan çağrılara rağmen davacının basiretli bir tacir gibi hareket ederek tasfiye memurluğuna bir başvuruda bulunmadığını, öte yandan davanın adi ortaklığa karşı açıldığını, müvekkili şirkete doğrudan yönlendirilebilecek bir dava olmadığını, bu nedenli husumet yönünden itiraz ettiklerini, müvekkili firmanın ….adi ortaklığının taraflarından biri olduğunu ve söz konusu adi ortaklığın …. firmasından Afganistan Asgari Yerleşkesinin yapılması işini aldığını, davanın da işin bir kısmı olan çelik çatı işinin montajlanması işini üstlendiğini, davacının taahhüt ettiği işi taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde tamamlamadığını, davacının sunmuş olduğu hakedişin gerçeği yansıtmadığını, hakedişin sözleşme gereği merkezin onayına sunulması gerektiği halde sunulmadığını, hakediş usulüne uygun olmadığından müvekkili şirketin borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilince eser sözleşmesine dayalı olarak iş bedelinin tahsili amacıyla eldeki dava açılmıştır. Davalı vekilince müvekkilinin adi ortalıklığın ortaklarından yalnız biri olduğunu ve yalnızca müvekkiline karşı dava açılamayacağını savunmuş ise de; dava konusu alacağın para borcuna ilişkin olması nedeniyle adi ortaklardan yalnız birine karşı dava açılmasının mümkün olması karşısında bu savunmaya itibar edilmemiştir. Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur. Eser sözleşmesinde iş sahibinin iş bedelini ödeme borcu işin tesliminde muaccel olur. Gerek sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan BK hükümleri gerekse dava tarihi itibariyle yürürlükte olan TBK hükümleri uyarınca eser sözleşmesinde iş sahibi aleyhine açılacak iş bedelinin tahsili istemli davada zamanşamı süresi 5 yıldır ve alacağın muaccel olacağı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Bu açıklamalardan sonra somut olayın incelenmesinde; davacı vekilince iş bedelinin tahsili amacıyla dava açılmış olup, davanın dayanağı 23/12/2004 tarihli eser sözleşmesi ve 30/09/2005 tarihli hakediştir. Davacı işi sözleşme gereği teslim ettiğini ve hakedişin düzenlendiğini ileri sürdüğüne göre alacağın muaccel olduğu tarihin hakedişin düzenlediği tarih olduğu ve zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 30/03/2018 tarihinde açıldığı değerlendirilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili eldeki davaya işin yapıldığı yer itibariyle Afgan hukuku uygulanması gerektiğini ileri sürmüş ise de; sözleşmenin taraflarının Türk şirketi olduğu anlaşılmakla Türk hukukunun uygulanması gerektiği değerlendirildiğinden, bu yönde bir araştırmaya gidilmeyerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın zamanaşımı nedeni ile reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından yatırılan gider avansının ve davalı tarafından yatırılan delil avansından kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır