Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/905 E. 2021/157 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/905 Esas
KARAR NO : 2021/157

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2021
YAZIM TARİHİ : 15/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı otel işletmesine açık hesap usulü turşu satışı yaptığını, davalının ise kendisine teslim edilen turşu bedellerinden 7.500,00 TL’lik kısmını ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlattıkları takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu, fatura ve sevk irsaliyelerinden anlaşılacağı üzere alacak konusu malları davalıya teslim edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı hakkında % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER
Ankara … Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası : 18/09/2017 tarihli İlamsız Takip ile davacı tarafından davalı borçlu aleyhine, 7.500,00 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, borcun sebebinin cari hesap bakiyesi olarak gösterildiği, davalı/borçlunun 25.09.2017 tarihli dilekçesi ile takip konusu borca, faize ve her nevi fer’isine itiraz edildiği, takibin durdurulduğu ve süresinde huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacıya ait 2012-2013-2015 yılları için fiziki olarak tutulmuş olan defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK’nun 64/3 ile 213 sayılı VUK’nun 220. ve 222. maddelerinde öngörülmüş esaslara uygun olarak yaptırıldığı, bankalar hesabının ve alıcılar hesabının kullanılmadığı, veresiye satışların izlenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle ticari defterlerin Maliye Bakanlığınca yayımlanan tebliğ hükümlerine göre tekdüzen hesap planı çerçevesinde usulüne uygun olarak tutulmadığı, davacı tarafından davalı adına 2012-2013-2015 yıllarında KDV dahil toplam 7.514,10 TL tutarında fatura düzenlendiği, muhasebe kayıtlarında fatura bedellerinin tamamının nakit tahsil edildiğine yönelik kayıtlar yapıldığı, veresiye satış yapıldığını gösteren bir kayda rastlanmadığı, taraflar arasında 6102 sayılı sayılı TTK’nun … Maddesinde tanımı yapılan yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davacının muhasebe kayıtlarında diğer müşterilere yapılan satışların da tamamının nakit olarak yapıldığının gösterildiği, hiç bir müşterisi adına cari hesap kartı açılmadığı, davacının … Şubesinde ticari mevduat hesabı bulunduğu, bu hesabın 2012-2013-2015 yıllarındaki işlemlerini gösteren hesap özetlerinin dava dosyasında mevcut olduğu, banka hesap bilgilerine göre davacının tüm müşterilerine yapılan satışların % 9-15 oranındaki kısmının banka aracılığıyla tahsil edildiği, geriye kalan % 91-85 oranındaki tahsilatların ise banka dışı işlemlerle (nakit tahsilat) tahsil edildiğinin anlaşıldığı, davacının ticari defter kayıtları esas alındığında davacı alacaklının davalıdan bir alacağı olduğunun sözlenemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dilekçesi, icra takip dosyası, Bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile cari hesap bakiyesi açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı, davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilen ibraz emrine rağmen ticari defterlerin mahkememiz incelemesine sunulmadığı gibi, bulunduğu yer bilgilerinin de belirtilmediği, alınan bilirkişi raporu ile belirtildiği üzere davacı tarafından davalıya turşu satışına ilişkin toplamda 32 adet fatura veya sevk irsaliyeli fatura düzenlenmek suretiyle belgelendiği davacının kayıtlarına göre ilgili satış bedelleri toplamının KDV dahil 5.513,40 TL olduğu, satışların tümünün nakit tahsilat olarak muhasebe kayıtlarında yer aldığı, davacının şirket muhasebesini tutan muhasebe yetkililerinin banka kanalı ile yapılan ödemeleri kayıtlara yansıtmadıklarını ileri sürerek banka hesap hareketlerinin celbini talep etmesi üzerine banka kayıtları getirtilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, alınan bilirkişi raporunda davacı vekili tarafından sunulan 34 adet faturanın bir kısmının normal fatura, bir kısmının irsaliyeli fatura olduğu, normal faturalarda ayrıca sevk irsaliyesi tarih ve numarasının yazılmadığı, yani ayrıca sevk irsaliyesi düzenlenmediği, alt kısımlarda kime ait olduğu belli olmayan imzaların yer aldığı, faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve toplam bedelinin 7.514,01 TL olduğu, banka kayıtlarının incelenmesinde davalı borçlu tarafından davacı adına 2012-2013-2014-2015 yıllarında hiç bir şekilde havale, Eft şeklinde bir ödeme yapılmadığı, davalıya yapılan satışların tamamının nakit tahsilat olarak gösterildiği ve veresiye satış yapıldığına dair kayıt olmadığının bildirildiği, buna göre davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalıya kesilen faturaların nakit tahsilat olarak kayıtlı olduğu anlaşılmakla, ispat yükü üzerinde olan davacının davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan peşin alınan 128,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 68,79 TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır