Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/826 E. 2023/755 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/826 Esas
KARAR NO : 2023/755

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
Av. … – …
Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı … ve dava dışı …’nun 2006 yılında …. köyünde bulunan ve önceki müteahhidin iflas etmesi nedeniyle yarım kalan … … projesini yapmak üzere anlaştıklarını, projeyi gerçekleştirmek üzere … A.Ş’yi kurduklarını, bununla birlikte şirket ortaklarının … ve kardeşi, … ve kardeşi ile …’nun oğlu ve eşi olduğunu, davacının hisselerinin kayden kendisi ve kardeşi adına tescil edildiğini, daha sonra şirkete unvan değişikliği yapılarak şirketin … Mühendislik İnş. Tur. Taah. San ve Tic. A.Ş olduğunu, … … projesinin yapımı konusunda anlaşılırken … villadan oluşan projenin öz kaynakla finanse edilemeyeceği öngörülerek bitime az kalan villaların tamamlanarak satışlarının başlaması ve öz kaynaklar ve satış gelirleri ile projenin tamamlanmasının düşünüldüğünü, müvekkilinden ekonomik olarak daha güçlü durumda olan davalı ve diğer ortağın müvekkilinin projeye para yetiştirmekte zorlanmaya başladığını fark edince yapılan villaların satışında zorluk çıkardıklarını, müvekkili hesaplara tam hakim olamadığı için şirkete sermaye ödemesi olarak verdiği 500.000 USD’nin (villa olarak verilen) hesaplara eksik kaydedildiğini, bu durumun davacı şirketten ayrıldıktan sonra şirketin mali müşaviri tarafından yıllar sonra farkedildiğini ve davacının bu paranın kavga sonucu davalı …’e geçtiğini öğrendiğini, müvekkilinin davalıdan 500.000 USD alacaklı olduğunu, müvekkilinin hisselerini 04/01/2008 tarihinde 6.200.000 TL bedelle davalıya sattığını ve taraflar arasında sözlü anlaşma tanzim edildiğini, davalı vekilinin …’na hitaben sunduğu dilekçesi ile bu durumun ispatlandığını, davacının kayden kendisi ve kayden kardeşi …’as ait hisselerin davalı ve kardeşi …’e devredildiğini, davalının satış bedeline karşılık müvekkiline 2.650.000 TL çek verdiğini, davacı adına üçüncü şahsa 400.000 TL ödediğini, davacının 3.150.000 TL bakiye alacağı bulunduğunu, bir kısım ipotekler nedeniyle borcun ödenmediğini, müvekkilinin defalarca alacağını istediğini fakat davalının ipotekleri bahane ederek ödemediğini belirterek tarafların hissedarlarından olduğu … Mühendislik İnş. Tur. Taah. San ve Tic. A.Ş’de davacının hisse satışından bakiye 3.150.000 TL ve şirket kayıtlarına eksik geçen 500.000 USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizin 14/01/2021 tarihli celsesi ara kararı ile davacı vekiline hisse devirleri ile ilgili açıklama yapmak üzere HMK 31 maddesi uyarınca süre verilmiş, davacı vekili 01/10/2021 tarihli açıklama dilekçesi ile; bütün aşamalarda davalı beyanlarında da “ben …’ın ve …’nun hisselerini satın aldım” diye beyanda bulunduğunu, …’nun hiçbir zaman kayden hisse sahibi olmadığını ama davalının …’nun hisselerini satın aldığını beyan ettiğini, yine davalının bu dava ile ilgili olarak da davacı …’ın hisselerini satın aldığını söylediğini, yine davalının cevap dilekçesinde devamında da davacının hisse devir beyanında bedelini aldığının yazılı olduğu savunmasını dile getirdiğini, dayanak olarak da davacı ve kardeşi tarafından imzalanan hisse devir beyan evraklarını sunduklarını, cevap dilekçesinin tamamında aynı şekilde davacının hisselerini satın aldıklarını söylediklerini, yargılamaya konu … A.Ş.’nin gerçek hisse sahiplerinin davacı …, davalı … ve dava dışı … olduğunun maddi gerçek olduğunu ve bütün ortaklar tarafından bilinmekte ve kabul edildiğini beyan etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili 26/12/2018 tarihli beyan dilekçesi ile; davalının davacıya borcu bulunmadığını belirterek zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, şirket hisse satışından bakiye alacağın ve şirkete sermaye olarak konulduğu iddia olunan ancak kayıtlara eksik geçtiği belirtilen villanın değerinin tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu şirketin kayıtları …’nden getirtildiğinde şirketin … … unvanıyla 20/01/2006 tarihinde tescil edildiği, ortaklarının … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık … olduğu 01/06/2007 tarihli Ticaret Sİcil Gazetesi ile anlaşıldığı üzere şirketin unvan değişikliği, sermaye artırımına gidildiği, … Mühendislik İnş. Tur. Taah. San ve Tic. A.Ş unvanını aldığı, her bir ortak yönünden … hisse karşılığı sermaye artırımına gidildiği ve her bir ortağın hissesinin … adet olarak tescil edildiği görülmüştür. Yine 02/12/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde; şirket ortaklarından … şirkette bulunan hisselerini tamamını 04/01/2008 tarihinde …’e şirket ortaklarından … hisselerinin tamamını 04/01/2008 tarihinde …’e devretmesi ve yönetim kurulunun … nolu 04/01/2008 tarihli kararı ile hisse devirlerinin kabulü ve pay defterine işlenmesi sonucu şirketin vaki hisse durumunun … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık …, … hisseye karşılık …, 504 hisseye karşılık …, … hisseye karşılık … olarak ilan edildiği anlaşılmıştır.
… Mühendislik İnş. Tur. Taah. San ve Tic. A.Ş’nin ortaklar pay defteri incelendiğinde; 04/01/2008 tarihinde davacının beheri 1.000 TL olan … hissesini toplam ….000 TL bedelle davalıya devrettiği, yine davacının kardeşi dava dışı …’ın beheri 1.000 TL olan … hissesini toplam ….000 TL bedelle dava dışı …’e devrettiği görülmüştür.
Yine davacının, şirket …’na hitaben tanzim ettiği 04/01/2008 tarihli dilekçesi ile; “Kurucusu olduğum … …’nde bulunan … adet hissemi beheri 1.000,00 TL bedel ile toplam ….000 YTL (iki yüzelli iki bin Yeni Türk Lirası) bedel ile … devrettim. Devir bedelini nakden aldım. Devir ettiğim hisseler ve şirket üzerinde hiçbir hakkım kalmamıştır. Devir alanın hisseleri kendi adına tescil ettirmesine muvafakat ederim. Hisselerimin devir işleminin kabul edilmesini arz ederim.” beyanıyla imzaladığı görülmüştür.
Yine davacı ile davalı arasında akdedilen 04/01/2008 tarihli hisse devir senedi ile; “…. sicil numarasında kayıtlı kurucusu olduğum … …’nde bulunan … adet hissemi beheri 1.000 YTL bedel ile toplam ….000 YTL (iki yüzelli iki bin Yeni Türk Lirası) bedel ile aşağıda tatbik imzası bulunan …’e devir ettim. Devir bedelini nakden aldım. Devir ettiğim hisseler ve şirket üzerinde hiçbir hakkım kalmamıştır. Devir alanın hisseleri kendi adına tescil ettirmesine pay defterine kayıt ettirmesine muvafakat ederim.” beyanıyla taraflarca imzalandığı görülmüştür.
Davalı … vekilinin … Soruşturma sayılı dosyasına sunduğu 31/05/2013 tarihli suç duyurusu dilekçesi içeriğinde …’in …’a ait şirket hisselerini, şahitlerin de huzurunda gerçekleşen pazarlık neticesi 6.200.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, anlaşmanın 04/01/2008 tarihinde yapıldığını, şirket hisseleri karşılığına tekabül eden taşınmazlarda ipotek bulunduğundan …’ın bu ipotekleri, taahhüdüne rağmen kaldırmadığından taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, …’ın ipotekli olarak ödeme talep ettiğini …’in bu talebi kabul etmediğini beyan ettiği, bu soruşturma dosyasında müştekinin …, şüphelilerin … ve … olduğu, iftira suçundan yürütülen soruşturmada Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile uyuşmazlık kapsamında inceleme yaptırılmış, tarafların iddialarına dayalı ödemeler yönünden dosya kapsamında somut belgenin bulunmadığı rapor edilmiştir.
Somut olayda; davacının … Mühendislik İnş. Tur. Taah. San ve Tic. A.Ş şirektinde kuruluştan … hisse, sermaye artırımından … hisse olmak üzere toplam … hisse ile ortak olduğu, davacının, davalı arasında akdedilen 04/01/2008 tarihli hisse devir senedi ile … adet hissesini beheri 1.000 TL bedel ile toplam ….000 TL bedel ile …’e devrettiğini, devir bedelini nakden aldığını, devir ettiği hisseler ve şirket üzerinde hiçbir hakkı kalmadığını, devir alanın hisseleri kendi adına tescil ettirmesine, pay defterine kayıt ettirmesine muvafakat ettiğini beyanla imzaladığı, yine şirket …’na hitaben tanzim ettiği 04/01/2008 tarihli dilekçesi ile de aynı beyanlarını tekrarla hisselerinin devir işleminin kabul edilmesini talep ettiği, nitekim 02/12/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile hisse devrinin ilan edildiği, bu haliyle davacının hisseler ve şirket üzerinde hiçbir hakkı kalmadığına yönelik 04/01/2008 tarihli bu senet ve dilekçedeki imzalarını inkar etmediği gibi davacı vekilinin 08/09/2023 tarihli dilekçesi ile dahi imza inkarında bulunmadığı, bu halde 04/01/2008 tarihli hisse devir senedi ile hisselerini devrettiği ve hisse bedellerini nakden aldığı beyanının davacıyı bağlayıcı nitelikte olduğu, davacının artık devir bedellerine ilişkin alacak talebinde bulunamayacağı (benzer yönde …. sayılı ve … sayılı ilamı), her ne kadar davacı vekili davalı vekilinin … sunduğu suç duyurusu dilekçesi ile davaya konu iddiaların ispatlandığını iddia etmiş ise de bu dilekçenin 2013 yılında düzenlendiği, eldeki davanın 2017 yılında açıldığı, davalı vekilinin eldeki davada ipoteklerin kapatılması suretiyle süreç içerisinde tüm borcun kapatıldığını beyan ettiği, ispat yükü kendisine düşen davacının bu iddianın aksini usulüne uygun dayandığı delillerle de ispatlayamadığı, öte yandan davanın salt kendisinin kayden hak sahibi olduğu hisseler yönünden dava açabileceği, bu haliyle davacının şirket hisse satışından bakiye alacağına karşılık olduğunu iddia ettiği 3.150.000 TL yönünden ispatlayamadığı, yine davalının şirkete sermaye olarak konulduğu iddia olunan ancak kayıtlara eksik geçtiği belirtilen villanın değerinin tahsili istemine ilişkin davasına ilişkin iddiasını ispata yarar delil sunamadığı ve davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının 853,88 TL peşin harç ve 86.464,24 TL tamamlama harcı toplamı ‭87.318,12‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭87.048,27‬ TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 348.261 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinden davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …