Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/684 E. 2022/12 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/684 Esas
KARAR NO : 2022/12

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı ile 07.04.2017 tarihinde inşaat kalıp ve beton dökümü işçiliği sözleşmesi imzaladıklarını, davalı tarafın sözleşme gereği yapılması gereken ödemeleri yapmadığını, davalının fiili olarak sözleşmeye son verdiğini, bu tarihte 4.307 m³ beton döktüklerini, davalıdan 44.000,00 TL ödeme geldiğini, davalının sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı şekilde feshettiğini buna göre sözleşme gereği 150.000,00 TL cezai şart ödemesinin gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşme gereği gerçekleştirdiği işçilik imalatına karşılık şimdilik 1.000,00 TL nin ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle 150.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketten hiçbir alacağının olmadığını, sözleşme gereği yerine getirmesi gereken edinimleri tam ve eksiksiz aynı zamanda ifa etmediğinden dolayı sözleşmenin tarafların anlaşması ile geçersiz hale geldiğini, davacının, davalı şirket ile imzaladığını iddia ettiği sözleşmenin taraflarına gönderilmesi ile ayrı cevap verme haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası,
-Davacının vergi kaydı ve ticaret sicil müzekkere cevabı,
-Bilirkişi raporu: Davalı şirketin 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının tespit edilemediği, davalı şirketin 2018 yılı ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının nihai takdirinin sayın mahkemenize bırakıldığı, davalı şirketin, dosya muhteviyatına 2017 yılına ait ticari defterlerini ve cari hesap hareketlerini ya da muavin dökümlerini sunmadığı, bu durumda 2017 yılı ile ilgili davacı ve davalı taraf arasındaki alacak-borç ilişkisinin veya alacak-borç durumunun tespit edilemediği, davalı şirketin, dosya muhteviyatına sunduğu 2018 yılına ait ticari defter ve kayıtlar üzerinden davacı ile davalı taraf arasındaki alacak-borç ilişkisinin veya alacak-borç durumunun olmadığının tespit edildiği, neticeten, dosya muhteviyatında bulunan sözleşme ile ilgili hususlar üzerinden tarafların yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespit edilemediği, hukuki değerlendirmenin tamamen sayın mahkemenizin takdirine bırakıldığı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, sayın Mahkemenizin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.

Davacı vekilince açılan dava ile, müvekkili davacı … ile davalı … Ltd. Şti. arasında inşaat kalıp ve beton işçiliği yapımı hususunda anlaşıldığı, 4.307m³ beton döktüklerini, davalıdan 44.000,00 TL ödeme geldiğini, davalının sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı şekilde feshettiğini buna göre sözleşme gereği 150.000,00 TL cezai şart ödemesinin gerektiğini belirterek 1.000,00-TL işçilik alacağı ve 150.000,00-TL haksız fesih nedeniyle cezai şart talep etmiş ise de;
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı davalı vekilince, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi gereğince davacının üzerine düşen edimi yerine getirmesinin engellendiği, davalı tarafça yapılan işlerin bedelinin ödenmediği, sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle cezai şart ödenmesi gerektiği ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta ise de, dosya kapsamına göre, davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, davacının tacir sıfatı taşımadığı, dava konusu işin niteliği dikkate alındığında sözleşme konususun ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşmelerden olmadığı, yine dava değeri ve yapılan işin parasal değeri de nazara alındığında, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın konusu ve tarafların sıfatına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır