Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/614 E. 2021/86 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA ASLİYE 5.TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/614 Esas
KARAR NO : 2021/86

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının eşi …’nin hayvan besiciliği işi ile uğraştığını, eşi adına işlemleri vekaleten davacının yaptığını, davalı ile, proje çizimi hususunda anlaştıklarını, bu iş karşılığı davalıya yapılan ödemelere ek olarak 15.11.2017 vadeli 20.000,00.TL bedelli senet verildiğini, davalının, davacı tarafından diğer tüm ödemeler yapıldıktan sonra davacı adına bu ödemeye ilişkin açık fatura düzenlediğini, faturayı teslim alan davacının 16.11.2017 tarihinde banka kanalıyla davalıya 20.060,00.TL ödediğini, akabinde ibraname istediğini ve davalının Ankara …. Noterliğinin 06.12.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ibranamesini gönderdiğini, davacı ve eşinin davalıya hiçbir borcu kalmadığı halde davalının, … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalıyla başka bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, takip dayanağı senedin proje çizimi işi için verildiğini, takip ve haciz işlemleri nedeniyle mağdur olduklarını beyanla borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olması nedeniyle alacağın % 20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; … Müdürlüğünün … E sayılı dosya borcunun, menfi tespit davasının açıldığı gün ödendiğini, dosyanın hitam olduğunu, bu sebeple davanın hukuki vasıflandırmasının değiştiğini, takibe konu senedin düzenleme tarihinin 22.08.2016, vade tarihinin 15.11.2016 olduğunu taraflar arasında, davacının eşi ile akdedilen danışmanlık hizmet alım sözleşmesi dışında birçok ticari ilişki bulunduğunu, senet bedelinin takipten önce tahsil edilmediğini, yapılan ödemenin, faturaya istinaden olduğunu, düzenlenen ibranamenin tarafının davacı olmadığını, …, konusunun tedarik sözleşmesi olduğunu, kambiyo senedinin sebepten bağımsız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
-… dairesinin … esas sayılı icra dosyası
-Fatura, İbraname, Ödeme dekontları,
-Bilirkişi Raporu; Yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; 14.09.2017 dava tarihi itibariyle; … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine konu 22.08.2016 tanzim, 15.11.2016 vade tarih ve 20.000,00.TL bedelli bononun, davacının eşi … ile davalı arasındaki sözleşme ve sözleşmeye istinaden düzenlenen faturalarla irtibatlı olduğuna dair belge bulunmadığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin, sözleşmeye istinaden düzenlenen faturaya mahsuben yapıldığı, takip dayanağı bono ile ilgili bir ödeme bulunmadığından, davacının 22.08.2016 tanzim, 15.11.2016 vade tarih ve 20.000,00.TL bedelli bono ve bonodan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından dolayı borçlu olduğu, takip borcunun 18.09.2017 tarihinde ödendiği, Mahkemece, takip dayanağı bononun, davacının eşi … ile davalı arasındaki sözleşme nedeniyle verildiği kanaatinde olunması durumunda, sözleşmeden kaynaklı bedel ödenmiş olduğundan; davacının … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine konu 22.08.2016 tanzim, 15.11.2016 vade tarih ve 20.000,00.TL bedelli bono nedeniyle borcunun bulunmayacağı, 24.01.2017 takip tarihi itibariyle talep edilen miktarın 20.453,29.TL, dosyaya 18.09.2017 tarihinde ödeme yapılmakla, davalı tarafından davacıya iade edilmesi gereken miktarın 23.957,64.TL, icra dairesince harç olarak alınan ve davacıya iade edilmesi gereken miktarın 2.168,05.TL olmak üzere davacı toplam iadesi gereken tutarın 26.125,69.TL olduğu, yönünde rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2)Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmüne amirdir.
Senetle ispat kuralı ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) 201. maddede yer almakta olup, buna göre; senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen, senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin kanunda belirtilen miktardan az bir miktarda olsa bile tanıkla ispat edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesine göre ise; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilecektir. Dava devam ederken takip konusu borç ödendiğinden dava istirdat davasına dönüşmüştür.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı borçlunun, takip ve dava konusu edilen bononun eşine vekaleten yaptırmış olduğu projelere ilişkin olarak verildiğini yazılı delille kanıtlaması gerekmekte olup, bu iddia senet metninden anlaşılmadığından davacının ispatlayamadığı davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM ;
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan, peşin alınan 349,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 290,25 TL harcın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı