Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/29 E. 2021/66 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/29 Esas
KARAR NO : 2021/66

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu … plaka sayılı aracın davalılar tarafından sigorta ve kasko sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin aracını arkadaşı olan ve vefat eden … ve eşi …’ya ödünç olarak verdiğini, …’nun aracı kullanması esnasında 19/09/2015 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, ancak kazanın özetinde …’nun araç sürücüsü olduğu yönünde tespitte bulunulduğunu, jandarmanın tanzim ettiği yanlış kaza tutanağı sebebiyle müvekkilinin süre gelen zamanda defalarca sigorta şirketi ile görüşmesine rağmen aracının uğradığı hasar bedelinin davalılardan alamadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL aracın uğradığı maddi zarar bedeli, 100,00 TL araç değer kaybı ve 100,00 TL araç mahrumiyet bedeli olmak üzere davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini, yetki itirazında bulunduklarını, huzurda ikame edilen davanın dayanağı olan genişletilmiş kasko sigorta paket poliçesi kapsamında “dain-i mürtehin” konumunda olan taraf müvekkili banka olduğunu, buna karşın hiçbir hukuki temele dayanmayan ve taraflarınca anlaşılmayan bir şekilde müvekkili bankaya yöneltilen davanın müvekkili banka yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini belirterek öncelikle yetki ve husumet itirazlarının dikkate alınarak yetkili mahkemece davanın müvekkili Banka yönünden husumet nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin haksız olup reddi gerekmekte olduğunu, davaya konu trafik kazası meydana geldikten sonra görevli resmi ekiplerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, tutanakta araç sürücüsünün … olduğu ve geçerli bir ehliyetinin bulunmadığı tespitleri resmi ekiplerce yapıldığını, bununla birlikte müvekkili sigorta şirketince bir hasar dosyası oluşturularak dosya nezdinde ayrıca yaptırılan tespitlerde …’nun kaza esnasında sürücü konumunda bulunduğunu, kaza sonrasında yolcu konumunda oturan … ile yer değiştirmeye çalıştıklarını, kaza sonrasında sürücü …’nun kafasını aracın ön camına vurduğunu, kaza sonrasında Çankırı ilindeki otoparka çekilen araçta yapılan kontrollerde sürücü koltuğunun …’nun direksiyon ve pedallara yetişemeyeceği kadar geride olduğunu, hususlarının belirtildiğini bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava kasko poliçesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Dava konusu sigorta poliçesinin incelenmesinde dava konusu aracın …Genişletilmiş Kasko Sigorta Paket Poliçesi ile 22/10/2014 ve 22/10/205 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğu, poliçede …Şubesi’nin daini mürtehin sıfatına haiz olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 1453. maddesi hükmü uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa’nın 1454. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona aittir. Bu durumda, sigorta ettiren ancak malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta ettirilenin açık muvafakatını almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat isteme hakkına sahip olur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarına göre, poliçe dain ve mürtehin lehine düzenlenmiş olsa dahi sigorta ettirenin tek başına doğrudan sigortaya karşı dava açma hakkı bulunmakla birlikte yargılama sırasında dava dışı dain ve mürtehinin, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığının araştırılması, muvafakatı sağlandığı taktirde yargılamaya devam edilerek, davanın sonuçlandırılması, aksi taktirde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, açılan iş bu davada, mahkememizce dain-i mürtehin sıfatı bulunan davalı …. Şubesi’nin açılan davaya muvafakat ve icazetleri olmadığını cevap dilekçesi ile bildirdikleri, Dain-i Mürtehin sıfatını taşıyan dava dışı bankanın bu beyanı kayıtsız şartsız bir muvafakat olmadığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT uyarınca 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara tarafa ödenmesine,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı