Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/231 E. 2021/161 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/231 Esas – 2021/161
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/231 Esas
KARAR NO : 2021/161

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2021
YAZIM TARİHİ :18/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … Metal İnş. Elek. Tekt.Nak. Otom.Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmeye istinaden şirkete kredi kullandırıldığını, dava dışı firma tarafından sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesabı kat edilerek, ihtarname keşide edildiğini ve takip işlemlerine başlandığını, ayrıca dava dışı firma tarafından müvekkili bankaya, kredinin ödeme aracı olarak davalı firmanın keşide ettiği 01.03.2013 keşide, 20.06.2013 vade tarihli 42.800.00 TL miktarlı bono ve 04.03.2013 keşide, 20.07.2013 vade tarihli 45.200,00 TL miktarlı bonoyu ciro ettiğini, söz konusu senetler ile ilgili olarak süresinde protesto çekildiğini, fakat kanunda belirtilen süre içerisinde takip yoluna başvurulmadığından, söz konusu senetlerin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, bu nedenle yetkili hamil müvekkili banka tarafından T T.K.’nun 749. maddesi gereğince iş bu senet ile ilgili olarak kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkının kaybedildiğini, bu nedenlerden dolayı TTK 723 maddesinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideci/davalıdan senet bedelini talep etme durumunda kalındığını ileri sürerek 01.03.2013 keşide, 20.06.2013 vade tarihli 42.800,00 TL miktarlı bono ve 04.03.2013 keşide 20.07.2013 vade tarihli 45.200,00 TL miktarlı bono bedeli olan toplam 88.000.00 TL’nin protesto tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilileri tarafından dava konusu senetlerin keşide edilmediğini, dolayısıyla cironun da söz konusu olmadığını, bonoların üzerindeki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığını, bonolar üzerine basılan kaşenin de sahte olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

DELİLLER: 01.03.2013 keşide, 20.06.2013 vade tarihli 42.800,00 TL miktarlı bono, 04.03.2013 keşide 20.07.2013 vade tarihli 45.200,00 TL miktarlı bono, 24.06.2013 ve 24.07.2013 tarihli ödememe protestoları, davalı şirketin ticaret sicil kaydı, davalı şirket yetkilisine ait imza örnekleri, 08.12.2020 tarihli Jandarma Kriminal uzmanlık raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirket tarafından keşide olunan kambiyo vasfını yitirmiş bonolara dayalı olarak TTK’nun 732. maddesi uyarınca bono bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı, dava konusu bonolar üzerindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığından şirketin bono nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 09/04/2018 tarihli yazısı ile bonoların tanzim tarihi itibari ile davalı şirket yetkilisinin ….olduğu bildirilmiş, Mahkememizce ….’un imza örnekleri alınmış ve dava konusu bonoların tanzim tarihinden öncesine ait mukayese imzaları getirtilerek, dosya imza incelemesi için Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilmiştir. 08/12/2020 tarihli Uzmanlık Raporunda bonolar üzerindeki davalı şirket adına atfen atılan imzaların bonoların tanzim tarihi itibari ile davalı şirket yetkilisi ….’un el ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden; davacı banka tarafından dava dışı şirket tarafından kullanılan kredi borcu nedeniyle davalı şirketin keşide ettiği iki adet bononun verildiği, süresinde takip yoluna başvurulmadığından bonoların kambiyo senedi vasfını kaybetmesi nedeniyle TTK’nun 732. maddesine davalıyı olarak bono bedellerinin tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı, davalı tarafından söz konusu bonolar üzerindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığının savunulduğu, alınan uzmanlık raporu ile dava konusu bonolarda davalı şirkete atfen atılan imzaların bonoların tanzim tarihi itibari ile şirketi temsile yetkili olduğu anlaşılan….’a ait olmadığının bildirildiği anlaşılmakla söz konusu bonolar nedeniyle davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan peşin alınan 1.502,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.443,52 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 12.240,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2021