Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/874 E. 2021/729 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/874 Esas
KARAR NO : 2021/729

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hamili olduğu 3449275 sayılı 15.11.2012 tarihli 18.500,00 TL miktarlı çekin 15.11.2012 tarihinde ödeme için bankaya ibraz edildiği, bahsi geçen çekin karşılığının olmadığının anlaşıldığı, müvekkilinin bu durumuna rağmen ödeme için beklemesinin de herhangi bir sonuç vermediğini belirterek; davanın kabulü ile belirtilen çekin kalan miktarı olan 17.500,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.

DELİLLER;
-Davacı taraf ticari defterleri,
-Bilirkişi raporu; Bilirkişi raporunda özetle; Mahkemenin istemi üzerine … Bankası … Şubesi tarafından dosyaya kazandırılan 17.01.2017 tarihli yazıda da; Keşidecisinin … Makine Teknik… Ltd. Şti., keşide yerinin Ankara, keşide tarihinin 15.11.2012 olduğu, bankaya ait 3449275 nolu çek için ödeme yapılmadığından karşılıksız işlemi gerçekleştirildiğinin belirtildiğini, davacının muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre; davacıdan 17.256,44-TL alacaklı olduğunu, bu alacaktan … Bankası tarafından davacıya yasal yükümlülüğü (çek tazminatı) nedeniyle ödenen 1.000,00-TL’lik tutarın mahsubu sonucunda davacının davalıdan (17.256,44-1.000,00) 16.256,44-TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarih itibari ile yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesine göre bono veya emre yazılı senet, senet metninde (bono) veya (emre yazılı senet) kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dilde yazılmışsa o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini, vadeyi, ödeme yerini, kime ve kimin emrine ödenecek ise onun adını, düzenlenme tarihini ve yerini, düzenleyenin imzasını içermelidir. Sıralanan bu kayıtlar bononun zorunlu ve geçerliliğini etkileyecek olan zorunlu unsurlardır.
Bonoyu düzenleyen borçlunun ödeme vaadini içeren bir tür kambiyo senedi olan bonoda taraflar 776. maddede belirtilen şekli koşulların yanında bononun ihdas nedeni (malen/nakden ya da teminat kaydı ile alındığını), uyuşmazlık durumunda aralarındaki anlaşmaya göre yetkili olacak mahkeme, faiz gibi bononun geçerliliğine etki etmeyecek ihtiyari unsurları belirleyerek senede ekleyebilirler.
Sıralanan şekil şartlarından da anlaşıldığı üzere, kambiyo senetleri temel hukuki ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır ve soyut bir borç ikrarı içerir. Bu nedenle de bono düzenlenirken temel ilişkinin kaynağına yönelik “bedelin malen-nakden ya da teminat olarak alındığına” ilişkin ibarelerin senede yazılması zorunlu değildir. Taraflar bu ibareleri ticaret hayatındaki olası bir uyuşmazlık durumunda ispat hukukunda karşılaşabilecekleri zorlukları daha kolay aşmak amacıyla ihtiyari olarak kayıt altına almaktadırlar. Yoksa elbette ki bu kayıtlar bağımsız borç ikrarı içeren senetlerin niteliğine etki etmemektedir.
TTK’nın Sebepsiz zenginleşme başlıklı 732. maddesinde;
“732- (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.” denilmektedir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde ;
Davacı eldeki davada, 3449275 sayılı 15.11.2012 tarihli 18.500,00 TL miktarlı çekin bankaya ibraz edildiğini çek bedelinin hesapta bulunmaması nedeniyle yasal zorunluluk bedelinin tahsil edildiği kalan tutarın davalı tarafından ödenmediğini beyan etmekle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın tahsilini talep etmiştir. Davacı defterlerinde yapılan incelemede davalıdan 16.256,44-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı ibraz emrine rağmen ticari defterlerini dosyaya sunmamış olduğundan HMK 222 uyarınca davacı defterleri hükme esas alınmış ve davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile Kısmen Reddine,
16.256,44 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.110,48-TL karar harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 298,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 811,62-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 298,86-TL peşin harç toplamı 328,06‬- TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 808,70-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 751,23-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı