Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/738 E. 2023/207 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/738 Esas
KARAR NO : 2023/207

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI : …
….
VEKİLİ :Av. …
İFLAS İDARE MEMURLARI :1- …
2-…

3-…
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
YAZIM TARİHİ :11/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Demir ticareti ile iştigal eden müvekkilinin ticari faaliyetleri kapsamında keşidecisi …, cirantası… San. ve Tic.Ltd.Şti. olan; davalı Banka nezdindeki …. nolu hesap üzerine keşideli, … seri nolu 22.11.2013 keşide tarihli, 1.019.000,00 TL tutarlı, … seri nolu, 27.12.2013 keşide tarihli, 1.019.000,00 TL tutarlı ve …. seri nolu 01.10.2013 keşide tarihli 443.850 TL tutarlı çeklerin karşılıksız çıktığını, belirtilen çekler için icra takibine girişilmiş ise de bir sonuç alınamadığını, takiplerin sonucunda çek keşidecisi gerek adi iş ortaklığının gerekse adi iş ortaklığını, oluşturan şirketlerin çok sayıda çeklerinin karşılıksız çıktığını ve piyasaya on milyonlarca lira borçlanıldığının anlaşıldığını, davalı bankanın çek keşidecisi iş ortaklığı ve ortaklığı oluşturan firmaların çeklerin basım tarihlerinde mail durumlarındaki – olumsuzluğa, hesap bakiyelerinin çekle – borçlanmaları karşılayacak durumda olmamasına rağmen çek karnesi vererek müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, davalı bankanın 5941 sayılı Çek Kanunu 2. Maddesi gereğince gereken basiret, dikkat ve özeni göstermediğini, çek hesabının gerçek veya tüzel kişi adına açılması gerekirken iş ortaklığı şeklinde gerçek veya tüzel kişi sıfatı bulunmayan bir ortaklığa açılmak suretiyle müvekkilinin zararına sebebiyet verildiğini, araştırmalardan fayda sağlanamayacağının anlaşıldığını ve ciranta aleyhine yapıla icra takiplerinin sonuçsuz kalması karşısında tüm icrai davalı bankanın tıpatıp benzer bir olayda aynı keşideciye çek hesabı açarken mali durum vd.’leri itbariyle gerekli basiret ve özeni göstermediğini, kanuni yükümlülüklerini yerine getirmediği hususunun … … Mahkemesinin E: 2014/1875, K: 2016/105 sayılı ve 24.02.2016 tarihli kararının verilmesi ile öğrenildiğini, bu kararı müteakiben yapılan araştırma sonucu davalı bankanın müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, belirterek belirsiz alacak mahiyetindeki davanın kabulü ile her türlü talep ve fazlaya dair hak ve alacaklar saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL zararın çeklerden en evvel tarihli olan çekin ibraz tarihinden ( 01.10.2013) itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Adi ortaklığa çek hesabı açılamayacağı iddiasına katılmanın imkanı bulunmadığını, kaldı ki davacının bu davayı açmakta herhangi menfaatinin de bulunmadığını, davacının adi ortaklığı oluşturan her iki şirkete karşı da takip yapıyor olmasına rağmen neden adi ortaklığa çek kamnesi verilmesi hususunu dava konusu yaptığını ispatlaması gerekirken, bu hususta herhangi bir açıklama dahi yapmadan dava dilekçesinin 10. Maddesinde belirtmek gerekir ki … Bankasının mezkur yazısında da ifade edildiği gibi karşılıksız çek çek çıkma olgusu karşısında söz konusu adi ortaklık tarafından yetkili hususu göz önünde bulundurmadan karar vermiş olması hususunun Müvekkili Bankanın sorumlu tutulması için hiçbir şekilde sebep olamayacağını, davacı tarafından dava dilekçesinde bahsedilen … kararının işbu dava bakımından herhangi bir ilgisi olmayıp, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmadığı hususunun tüm hukuk fakültesi mezunlarının bilgisi dahilinde olan bir husus olduğunu, kaldı ki, dava dilekçesinde her iki adi ortaklık bileşeni olan şirkete karşı takip yapıldığının ifade edildiğini, buradan da anlaşıldığı üzere, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması hususunun davalı taraf bakımından herhangi bir hak kaybına yol açmadığını, çek verilen adi ortaklık ve adi ortaklığın bileşenleri çek hesabı açıldığı tarihte çek yasaklısı olmayıp, buna ilişkin olarak dava dilekçesinde anılan … kararının davaya konu olay bakımından herhangi bir ilgisi ve önemi bulunmadığını, Çek Kanunu kapsamında 2. ve 3 madde de çek kamesi verirken Bankanın belirli belgeleri toplama, … bankasından çek yasaklılık durumunu araştırma ve gerçek kişi yada tüzel tüzel kişinin sosyal ekonomik durumunu araştırma zorunluluğu olduğu bildirilmiş olup, cevabi dilekçe de tek tek belitilen belgelerin banka tarafından temin edildiğini, çek yasaklılık durumu olup olmadığının … Bankasından sorgulandığı, çek karnesi vermeden önce Bankanın müşterisi ve davaya konu adi ortaklığından olan … San. ve Tic. A.Ş. ile cari, kredili ve çek kamesi vermek sureti ile çalışması olduğunu ve ortaklığın ticari piyasada almış olduğu büyük montanlı işlerden anlaşılacağı üzere müvekkili Bankanın çek kamesi verirken firmaların sosyo ekonomik durum araştırmasını yapmadığının ileri sürülemeyeceğini, tüm bu hususların müvekkili Bankanın sorumluluklarını yerine getirdiğine delil oluşturmakta olup, müvekkil Banka müşterilerine çek karnesi verirken kanunun kendisinden aramış olduğu basiret ve özeni göstermek sureti ile yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafın müvekkil Bankaya kusur atfeden iddialarının hiçbir yasal dayanağı bulunmamakta olup Müvekkil Banka aleyhine açılmış olan haksız davanın reddi gerektiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
…. Hukuk Dairesinin 18/03/2019 tarih, 2019/552 Esas ve 2019/1868 Karar sayılı ilamı; “Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Mahkemesince, davalılardan … ve Tic.Ltd. Şti. ile …San ve Tic. A.Ş.’nin iflasına karar verilmiştir. Her ne kadar bu davalılar hakkında verilen iflas kararı yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonraya kadar tatilini gerektiriyorsa da diğer davalılar yönünden yargılamayı durdurmanın yararı yoktur. Bu sebeple diğer davalılar hakkında esastan hüküm kurulmuş, iflas eden şirketler yönünden dava tefrik edilmiştir. Borçluların iflası ile birlikte itirazın iptali davası bir kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Kayıt kabul davası esasen sıra cetveline itiraz anlamını da taşır. Bu itibarla…’nın 235. maddesi gereğince bu tür davalara iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesince karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
…. Mahkemesince ise, itirazın iptali davası devam ederken iflas kararı verilmiş ise mahkeme yetkisizlik kararı veremez, davaya kayıt kabul davası olarak devam eder. İflas kararı verildikten sonra açılan Kayıt Kabul davalarında iflas kararının verildiği yani şirketin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer mahkemeleri…’nın 235. maddesine göre kesin yetkilidir. Mahkememize yetkisizlikle gönderilen dosyada dava açıldığı tarihte davalılar henüz iflas etmedikleri için henüz bir sıra cetveli de iflas masası da iflas masasına başvuru da yoktur. Ticaret mahkemesinin dosyası Kayıt Kabul davası olarak devam edecektir. İflas kararının bozulması halinde ilgili mahkeme bu davaya yine itirazın iptali olarak devam edecektir. Oysa…’nın 235. maddesine göre açılan kayıt kabul davası iflas masasına karşı açılır, iflas masasına alacak başvurusunda bulunulur ve red halinde 15 gün içinde iflas masasının ve dolayısıyla iflas kararını veren Ticaret Mahkemelerinin bulunduğu yerde sıra cetveline itiraz davası olarak bakılacağı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
Yargılama sırasında, …. Mahkemesinin 14.09.2017 tarih ve 2016/95- 2017/794 E.K. sayılı ilamı ile davalılardan … ve Ticaret Ltd. Şti. ile …San. ve Tic. A.Ş.’nin iflasına karar verilmiştir. İİK’nın 194. maddesine göre dava kayıt kabul istemine dönüşmüştür.
Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını…’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İİK’nın 235. maddesinde, “sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar” hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda, müflis davalı şirket hakkındaki iflas dosyasının …. Müdürlüğünün 2017/35 iflas sırasına kaydının yapıldığı, iflas kararı veren mahkemenin de …. Mahkemesi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın …. Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklindedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, Davalı Bankanın yaptığı bankacılık işlemlerinden doğan zararın tahsili talebidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda banka kayıtları ve bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamından; dava dışı… İş Ortaklığının mali durumunun olumsuzluğuna hesap hareketlerinde, hesap bakiyesinin çekle borçlanmalarını karşılayamayacak durumda olmasına rağmen, davalı bankanın çek karnesi talebine hiç bir olumsuz değerlendirme yapmadan, tüm taleplerine karşılayıp çek karnelerini verdiği, iş ortaklığı hakkında çok sayıda icra takibi başladığı, bankanın gerekli basiret ve özeni göstermediği, davacı tarafından tacir olup, basiretli tacir olarak iş yaptığı şirketlerin mali durumunu araştırması gerekirken o hususta değerlendirilmediğinden, olayda tarafların %50 kusuru olduğu kanaati ile tahsil edilemeyen çek bedelinin %50 oranının davacı için zarar oluşturduğu gerekçesi ile
davanın kabulüne dair verilen karar … HD’sinin 29/11/2018 tarihli 2016/14223 esas 2018/74898 karar sayılı ilamında özetle; “1-Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de hüküm tarihinden sonra ….Mahkemesi’nin 16.11.2017 tarih ve 2017/41 Esas sayılı kararı ile davalı bankanın iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı banka hakkındaki davanın, iflas idaresi memurlarına tebligat yapılarak davada taraf teşkilinin sağlanması ve davalı banka yönünden davaya kayıt kabul davası olarak bakılması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılamada;
Kayıt kabul davalarında, iflas idaresi müflis şirketi temsilen hasım konumundadır. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları davalar olup, genel mahkemelerdeki alacak davalarından farkı, süreye tabi olması, yetkinin kesin yetki olması, ticaret mahkemesinin görevli olması ve…’nın 235/3. maddesine göre basit yargılama usulünün uygulanmasıdır. Diğer yandan, genel mahkemelerde görülen alacak davası esnasında davalının iflasının açılması halinde dava, kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüşür (…. HD, 20.04.2015 tarih ve 2015/863 E., 2699 K.).
Kayıt kabul davalarında …154/son maddesi gereği iflasın açıldığı mahkemenin yetkisi kesin olmakla, ….Mahkemesi’nin 16.11.2017 tarih ve 2017/41 Esas sayılı kararı ile davalı bankanın iflasına karar verildiği anlaşılmakla, kesin yetki HMK 114 md gereğince dava şartı olmakla, HMK 114/115 mdleri gereği kesin yetkili mahkeme nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin …Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Müflis … Bankasının …’ce iflasın açılmasına karar verildiği görülmekle, …154 mdsi HMK 114/115 mdleri gereği kesin yetkili mahkeme nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin …Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
2- HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili …Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3- HMK 20/1-son md gereği talep olmaması halinde dosyanın resen ele alınarak açılmamış sayılmasına,
4-HMK 331. md gereği Yargılama giderlerinin yetkili / görevli mahkemece değerlendirilmesine,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır