Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/549 E. 2021/44 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/549 Esas
KARAR NO : 2021/44

DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
YAZIM TARİHİ : 06/02/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı tarafından müvekkili aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile kambiyo takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, dava konusu icra dosyasının halen derdest olduğunu, davaya konu takibin dayanağı …’na ait keşide tarihi 25/11/2008, keşide yeri Ankara, çek numarası … olan 14.000,00 TL bedelli çek olduğunu, bu çekin müvekkili tarafından tanzim edilmediğini, mahkemece yapılacak incelemede bu konunun açıkça ortaya çıkacağını, davalının hukuken basiretli davranma yükümlülüğü olduğunu belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER ;
-Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası
-… Bankası’na ait keşide tarihi 25/11/2008, keşide yeri Ankara, çek numarası … olan 14.000,00 TL bedelli çek
-Davacıya ait imza örnekleri
-…… 30/10/2020 tarihli Uzmanlık Raporunda; imzaların genel şekli ve işleklik derecesi, imzaların başlangıç hareketinin yapılışı, imzalardaki buklesel hareketlerin yapılışı, imzalardaki dönüş hareketlerinin yapılışı, imzalardaki el kaldırma hareketinin yapılışı, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıkların görüldüğünü, inceleme konusu çekin ön yüzündeki atılı bulunan söz konusu imzanın …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, çek üzerinde yer alan imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup; keşideci tarafından yetkili hamile karşı dava açılmıştır.
Senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilecek nitelikte olup, senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren defilerdir. Bu defilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) defi niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi defi sayılacağı, ‘görünüşe itimat (güven)’, ‘iyiniyet’ ilkesiyle, ‘kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması’ ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK. mad. 571/II, 592, BK. mad. 18/II, 505/II, TMK. mad. 990’ da olduğu gibi) düzenlemiştir.
Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’i niteliğinde olup, nitekim Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2010 gün ve … E., … K. ile 06.07.2011 gün ve … sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Dava konusu olup, keşidecisi davacı olan, …’na ait olup, keşide tarihi 25/11/2008, keşide yeri Ankara, çek numarası … olan ve 14.000,00 TL bedelli davalı bankanın yetkili hamili olduğu çek üzerinde keşideci adına atılan imzanın davacıya ait olmadığı hususunun … tarafından hazırlanan 30/10/2020 tarihli uzmanlık raporu ile tespit edilmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmayacak şekilde, uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Diğer anlatımla, borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı davalının takibinde haksız olması yeterli olmayıp, kötüniyetli olduğunun da ispatı gereklidir. Davalı alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davacı borçludadır. (…, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, … 2003, sayfa 173 vd. Yargıtay …H.D 19.01.2012 tarih ve … E, … K sayılı ilamı, Yargıtay … Hukuk Dairesi … Esas, … K)
Somut uyuşmazlıkta ise icra takibinin, imzalı çeke dayalı olarak var olduğu düşünülen hakkın kullanılması amacına dayalı olup, yargılama sonunda senetteki imzanın davacıya ait olmadığı ve yapılan takibin haksızlığı belirlenmiş ise de, salt buna dayalı olarak davalı alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığının kabulü olanaklı görülmemiş, bu nedenle davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddime karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne, Davaya ve Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe esas, … na ait, 25.11.2008 Keşide tarihli, 14.000,00 TL tutarlı, … çek no’lu, Keşidecisi …, … çek nedeni ile davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Davacının kötüniyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 956,34 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 283,70 TL harcın mahsubu ile kalan 672,64 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 324,73 TL tebligat-müzekkere ücreti, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 353,93 TL yargılama gideri ile 283,70 TL peşin harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır