Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/330 E. 2021/40 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/330 Esas – 2021/40
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/330 Esas
KARAR NO : 2021/40

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ :Av. …

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
YAZIM TARİHİ :06/02/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.12.2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında müvekkili …’un yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalı …’ye Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile sigortalı bulunduğunu, kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı şirkete sigortalı bulunan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle 2.000,00 TL(1500,00 TL sürekli, 500,00 TL geçici iş gücü kaybı) tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Talep Artırım : Davacı vekili 10.12.2020 tarihli dilekçesi ile, 146.723,19 TL sürekli iş gücü tazminatı, 11.651,30 TL geçici iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 158.374,49 TL’nin kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirketi … nolu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile 01.05.2015-11.05.2016 tarihleri arasında sigortalı bulunduğunu, azami teminat limitinin 290.000,00TL olduğunu, sigortalının kusurunun tespitinin gerektiğini, maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, hesaplamanın Genel Şartlara göre yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLER ;
-Sigorta Poliçesi: Kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 11.05.2015-11.05.2016 tarih aralığını dolayısıyla kaza tarihini kapsar Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile sigortalı bulunduğu, poliçe ile; sakatlanma halinde kişi başına 290.000,00TL azami teminat limiti sağlandığı anlaşılmıştır.
-… Genel Müdürlüğü’nün 02.05.2016 tarihli yazı cevabında; davacının sigortalılığı bulunmadığından; herhangi bir ödeme yapılmadığı ve gelir/aylık bağlanmadığı belirtilmiştir.
-… Müdürlüğü’nün 02.07.2018 tarihli yazı cevabında; davacıya rücuya tabi geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı belirtilmiştir.
-02.05.2016 tarihli Sosyal ve Ekonomik durum araştırma raporuna göre; davacının ev hanımı olduğu tespit edilmiştir.
-… tarafından hazırlanan 07.09.2018 tarihli maluliyet raporunda özetle; Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre; davacının özür oranının % 24 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
-… Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 14.02.2018 tarihli maluliyet raporunda özetle; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliği’ne göre; davacının özür oranının % 13,1 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.

-Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 14.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Kazanın oluşumunda davacının % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
-Karayolları Fen Heyetinden Emekli olan Bilirkişi Kurulu tarafından hazırlanan 29.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kazanın oluşumunda davacının % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

-Aktüerya bilirkişisi … 26/03/2020 tarihli raporunda özetle; … tablosu esas alınarak, … tarafından hazırlanan 07.09.2018 tarihli maluliyet raporuna göre; Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği doğrultusunda davacının özür oranının % 24 olduğunu, tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde; 146.723,19TL sürekli iş göremezlik zararı ve 11.651,30 TL geçici iş göremezlik zararı hesaplandığını, … tarafından hazırlanan 14.02.2018 tarihli maluliyet raporuna göre; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliği doğrultusunda davacının özür oranının % 13,1 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde; 80.469,86TL sürekli iş göremezlik zararı ve 8.724,08 TL geçici iş göremezlik zararı hesaplandığını belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı cismani zarardan dolayı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarına göre;
Davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü sevk ve idaresinde iken yaya durumundaki davacıya çarpması neticesinde meydana gelen kaza neticesinde davacının yaralandığı ve … tarafından hazırlanan 14.02.2018 tarihli maluliyet raporuna göre; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde çalışma gücünden % 13,1 oranında kaybettiği ve 9 ay süre ile iş gücü kaybı yaşadığının belirlenmiş olduğu, mahkememizce aldırılan ve dosya kapsamına ve denetime uygun olmakla hükmün tesisinde esas alınan Karayolları Fen heyetinden emekli 3 kişilik bilirkişi kurulu raporuna göre; gerçekleşen kazada davacının %25 oranında kusurlu, davalı sigorta şirketine araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyet oranı ve kusur oranı göz önünde bulundurularak aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada; 80.469,86TL sürekli iş göremezlik zararı ve 8.724,08TL geçici iş göremezlik zararı belirlendiği, buna göre davalı … sigorta şirketinin davacının araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olmak üzere, davacının oluşan bu zararını gidermekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının gerçekleşme tarihi 19.12.2015 olsa da, poliçesinin düzenlenme tarihinin 11.05.2015 tarihi olması nedeni ile aktüer hesaplamada PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınmıştır.
Kaza tarihi itibariyle sigortalının sorumluluğu 6704 Sayılı Yasanın 3. Maddesi ile değişik 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi hükmü gereğince kanun ve Genel Şartlardaki düzenlemelere göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmiş ve 01/06/2015 tarihli Genel Şartlarda da sürekli sakatlık açısından raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınası gerektiği belirtildiğinden raporun ilgili yönetmelik gereğince alınması gerekmekte ise de,
2918 Sayılı Yasanın 90. ve 92. Maddelerinde 6704 sayılı yasa ile yapılan değişikliklerin, Anayasa aykırı olduğu iddiası ile itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurusunda; Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve E.: 2019/40, K.: 2020/40 sayılı 09/10/2020 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90 maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yüksek Mahkemenin iptal gerekçesinde: ”getirilen düzenlemenin TBK hükümlerine göre belirlenecek “gerçek zarar”ın karşılanamamasına yol açabileceğinin belirtilmiş olduğu”, Anayasa Mahkemesi kararlarının, Anayasanın 153. Maddesi gereğince yürürlüğe girdiği tarihten itibaren devam eden uyuşmazlıklarda uygulanması anayasal bir zorunluluk olduğundan, 2918 Sayılı Yasada 6704 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik dönemi içerisinde gerçekleşen kazalar nedeniyle açılan tazminat davalarında, iptal kararından önce dava neticelenmemiş ise Anayasa Mahkemesinin iptali nazara alınarak, gerçek zararın belirlenmesine ilişkin TBK hükümleri ve Yargıtay’ın tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkeleri çerçevesinde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı nedeniyle Sigortanın sorumluluğunun belirlenmesinde, sürücü ve işletenin sorumluluğunun belirlemesine ilişkin yöntemden farklı bir yöntemin Genel Şartlarda Sigorta yönünden kabul edilmesinin, TBK hükümleri, 2918 Sayılı Yasanın 90, 91 ve 92. Maddesine aykırı olacağından Genel Şartlardaki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin belirlenmesine ilişkin düzenlemenin de, Yüksek Yargıtay tarafından kabul edilen gerçek zararın belirlenmesi ilişkin ilke ve kurallara aykırı olduğu kanaatine varıldığından hükmün tesisi … tarafından hazırlanan 14.02.2018 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliği’ne göre belirlenen iş gücü kaybı oranları ve süreleri dikkate alınmıştır.
Davacı tarafından davalı açılmadan evvel sigorta şirketine usulüne uygun olarak bir başvuru yapılmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiş, kazaya neden olan aracın ticari olduğu nazara alınarak; avans faizine hükmedilebileceği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen kabulü ile; 80.469,86 TL kalıcı maluliyet, 8.724,08 TL geçici maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 89.193,94 TL’nin dava tarihi olan 06.04.2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.092,84 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL, 534,10 TL tamamlama harcı olmak üzere 563,30 TL’den mahsubu ile bakiye 5.529,54 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kadına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 12.395,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan red edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. 13.madde gereğince hesaplanan 9.793,51 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, tebligat-müzekkere ücreti, bilirkişi masrafı 4.100,00 TL olmak üzere toplam 4.129,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.325,50 TL yargılama gideri ile 563,30 TL (peşin + tamamlama) harç giderinin davalıdan tahsiline davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır