Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/283 E. 2021/18 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/283 Esas
KARAR NO : 2021/18

2- … – …
3- … – …
4- … – …
5- … – …
6- … – …
7- … – …
Av. … – …
Av. … – …
Av. … –

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/01/2016 tarihinde davalı …Ş’ye Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı davalı … adına kayıtlı diğer davalı …’in yönetimindeki çekici araç ile müvekkillerinin murisi …’nin yönetimindeki aracın karışmış oldukları trafik kazasında …’nin hayatım kaybettiğini, olayın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in tam kusurlu olduğunu, muris …’nin babası … adına kayıtlı Rent A Car işletmesi bulunduğunu, ölümü ile davacıların onun desteğinden mahrum kaldıklarını, cenaze ve defin gideri yapmak zorunda kaldıklarını, bu suretle davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların her biri için 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma, 500,00 TL cenaze defin gideri olmak üzere toplam 5.500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı … için 100.000,00-TL, … ve … için 60.000,00’er TL, … ve … için 70.000,00’er TL, … ve … için 20.000,00’er TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan sigorta şirketi yönünden temerrüt, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının poliçe teminat limiti ve gerçek zararla sınırlı olduğunu, davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, olayın kusur yönünün araştırılması için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, davacıların maddi zararlarının tespiti için aktüer sicilinde kayıtlı bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davacıların olaydan dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan herhangi bir ödeme alıp almadıklarının tespitinin gerektiğini, talep edilen faiz türünün hatalı olduğunu, talebin haksız fiilden mütevellit tazminat istemi olduğunu, bu nedenle davacı tarafın ticari faiz talebinin hatalı olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; olayın meydana gelmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunu, dava dilekçesindeki kusura yönelik iddia ile murisin gelirine yönelik iddianın gerçeği yansıtmadığını, kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığından davacıların maddi taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin çok yüksek ve fahiş olduğunu, manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından dava konusu olaya karışan aracı … Noterliği’nin 10.07.2015 tarihli “araç kiralama sözleşmesi” ile dava … ‘ne kiraladıklarını, bu nedenle müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, olayın meydana gelmesinde müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacıların manevi tazminat taleplerinin miktarlarının çok fahiş olup, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek miktarda olduğunu, talep edilen faiz miktarının hatalı olduğunu, davacıların ancak yasal faiz talep edebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
TALEP ARTIRIM: Davacı vekili 14/08/2020 havale tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 295.858,14 TL artırarak toplamda 301.358,14 TL’nin davalı gerçek kişiler yönünden olay tarihinden itibaren, davalı … yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER
-Hasar ve Poliçe Dosyası: Kazaya karışa … plakalı aracın davalı … şirketine 29.11.2011/2012 tarihlerini kapsar trafik (…) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, riziko tarihi itibariyle poliçe teminat tutarının şahıs başına bedeni hasarlarda 225.000,00TL vefat teminatı ile teminat altına alındığı tespit edilmiştir.
-Mersin … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dosyası.
-Kusur yönünden bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; Davalı şirkete ait, diğer davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü davalı …’in meydana gelen olayda %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacılar yakını sürücü …’nin ise, olayda kusursuz olduğu görüş ve kanaati belirtmiştir.
-Aktüer bilirkişiye hesap yaptırılmıştır.
-İbraname, Feragatname ve Makbuz: 20/05/2016 tarihli İbraname, Feragatname ve Makbuz başlıklı belge ile Davacı …, …, …, …, … vekilleri ile davalı … sigortanın imzaladığı belge ile mahkememiz … esas sayılı dosyasındaki tüm talepleri yönünden davalı sigortadan alacaklarının kalmadığı, mahkemeye davanın konusuz kaldığı hususunda beyanda bulunulacağı belirtilerek, fazlaya ilişkin talepleri de dahil olmak üzere sigorta şirketi, sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünü ibra ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminata ilişkindir.
Dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu içeriği, cevabi yazı içeriklerine göre;
Maddi tazminat talebi yönünden: davacılar vekilleri ile davalı … arasında dava açıldıktan sonra 20/05/2016 tarihinde imzalanan “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belge ile davacıların iş bu davaya atıf yapılarak ” … 225.850,00TL’nin … Tahsili ile anılan kaza sebebiyle, mezkur poliçeden, olaydan ve Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından dolayı … Sigorta A.Ş.’den başkaca hiçbir hak ve alacağımız Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından açtığımız ve açacağımız tüm davalardan, icra takiplerinden, keşide ettiğimiz ve edeceğimiz ihtarnamelerden, fazlaya dair haklarımızı da kapsar şekilde, davalı …’yi, sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünü tamamen, gayrı kabili rücu olmak üzere mutlak ve kesin şekilde ibra eder, … İş bu ibranamede zikredilen ödemenin yapılmasına müteakip 5 iş günü içinde; ilgili mahkeme dosyasına ödemeden dolayı davanın konusuz kaldığına ilişkin talepte bulunulacağı…” şeklinde taahhüt verilmekle davalı sigortacı, sigortalı ve sürücüyü asıl alacak, vekalet alacağı ve faiz olmak üzere toplam 225.850,00TL karşılığında ibra-feragat ettikleri anlaşıldığından konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden: Davacıların kaza sonrası duyduğu acı ve elemi kısmen de olsa gidermek amacıyla, davacıların yakınlıkları ve davalıların sosyal ve ekonomik durumu, kazanın gerçekleşme biçimi dikkate alınarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı eş … için 25.000,00TL, çocuklar … ve … için 15.000,00’er TL , baba … ve anne Zülfıye Cebe için 10.000,00’er TL, kardeşler … ve … için 5.000,00’er TL manevi tazminatın, davalı sürücü ve araç işleteninden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Maddi tazminat talebi bakımından ;
-Davalılar hakkında yargılama esnasında tanzim olunan ibraname-feragatname dikkate alınarak, konuyu kalmayan davanın esası hakkında Karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,
-Davacı … için 25.000,00 TL,
-Davacı … için 15.000,00 TL
-Davacı … için 15.000,00 TL
-Davacı … için 10.000,00 TL
-Davacı … için 10.000,00 TL
-Davacı … için 5.000,00 TL
-Davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den 03.01.2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gereken 5.806,35 TL harçtan, peşin alınan 1.384,99 TL ve 1.263,00 TL ıslah harcı toplamı 2.647,99 TL’nin …mahsubu ile bakiye 3.158,36 TL harcın davalılar davalılar … ve ,’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 59,30 TL’nin davalı … ile davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00TL bilirkişi ücreti ve 592,70-TL posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.592,70 TL’den ibraname kapsamında ödendiği anlaşılan 600,00 TL’de gözetilerek bakiye yargılama giderlerine ilişkin olarak takdiren 635,00 TL’nin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacılar tarafından yatırılan 2.647,99 TL harç giderinin ise tüm davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Manevi tazminat talebi bakımından;
a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan;
-Davacı … için 4.080,00 TL
-Davacı … için 4.080,00 TL
-Davacı … için 4.080,00 TL
-Davacı … için 4.080,00 TL
-Davacı … için 4.080,00 TL
-Davacı … için 4.080,00 TL
-Davacı … için 4.080,00 TL vekalet ücretlerinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Reddedilen manevi tazminat bakımından
-Davacı …’den 4.080,00 TL
-Davacı …’den 4.080,00 TL
-Davacı …’den 4.080,00 TL
-Davacı …’den 4.080,00 TL
-Davacı …’den 4.080,00 TL
-Davacı …’den 4.080,00 TL
-Davacı …’den 4.080,00 TL vekalet ücretlerinin tahsili ile davalılar … ve … verilmesine,
6-HMK 333 maddesi uyarınca yatırılan gider/delil avansında kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021

Başkan …

Üye …
(M)

Üye …

Katip …

– KARŞI OY-
Somut olayda, kaza 03.01.2016 tarihinden gerçekleşmiş olup, dava ise kazaya neden olan araç sürücüsü, işleten ve … sigorta şirketi aleyhine 24.03.2016 tarihinde açılmıştır. Yargılama esnasında davalı … ile davacılar vekili arasında tanzim olunan 20.05.2016 tarihli İbraname, Feragatname ve Makbuz başlıklı belge ile: 195.000,00 TL asıl alacak 15.000,00 TL vekalet ücreti, 10.000,00 TL icra vekalet ücreti 4.300,00 TL faiz, 600,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 225.850,00 TL’nin tahsil edildiği belirtilerek, davalı HDİ sigorta, sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünü kapsar şekilde ibra edildiği ve dava dosyasına davacılar vekilince yapılacak beyan ile davanın konusuz kaldığına ilişkin talepte bulunulacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde mevcut poliçe örneğinin incelenmesinde, 03.07.2015-03.07.2016 tarih aralığını kapsar şekilde düzenlenmiş olduğu ve teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, kazanın 03.01.2016 tarihinde gerçekleşmiş olduğu nazara alındığında bu limitin 2016 yılı için 310.000,00 TL olarak uygulanması gerektiği belirgindir.
Mahkememizce yargılama esnasında aldırılan 16.01.2020 tarihli Bilirkişi heyet raporunda: 2020 yılı güncel asgari ücret verileri esas alınarak ve yerleşik yargısal içtihalara uygun olarak, davalı … şirketince yapılan ödeme güncelleştirilmeksizin yapılan hesaplama neticesinde, davacıların bakiye zararlarının tespit edildiği anlaşılmakta olup, rapor içeriği dikkate alındığında, davalı … şirketince yapılan ödemenin(asıl alacak olarak ödenen 195.000,00 TL’nin) sigorta teminat limitinin altında kaldığı gibi, davacıların hesaplanan zararlarının da çok altında kaldığı da anlaşılmaktadır.
Davacı dava dilekçesi ile mahkememizce hükmedilecek maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemekte olup, müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar TBK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları bulunmaktadır. Buna göre Türk Borçlar Kanununda; Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(TBK m.162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(TBK m.163/2). Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(TBK m.163/1). Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (TBK m.166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(TBK m.166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(TBK m.168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez. hükümleri yer almaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan 2918 sayılı KTK madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı sigortalının aracının işletilmesi sırasında doğacak 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğundan, somut olayda; davacılar vekilince yargılama sonrası imzalanan 20.05.2016 tarihli ibraname ile 195.000,00 TL ödeme karşılığında davalı … şirketinin ibra edildiği anlaşılmakta ise de; dosyada mevcut bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere, yapılan ödemenin teminat limiti altında kaldığı ve yine yapılan ödemenin davacıların hesaplanan zararlarını karşılamadığı, buna göre davalı … dışında kalan araç işleteni ve sürücüsünün poliçe limitini aşan miktarda zarar için limiti aşan kısımdan sorumlu olması gerektiği anlaşılmaktadır. (Yargıtay … .H.D 18/12/2019 T. … E, … K., Yargıtay … H.D 19/09/2019, … E, … K.)
Bununla birlikte; Mahkememizce aldırılan 16.01.2020 tarihli Bilirkişi heyet raporu içeriğine göre, davacılar murisinin gerçekleşen kazada kusursuz olduğu belirtilerek buna göre tazminat hesaplaması yapıldığı anlaşılmakta ise de; dosya içerisinde yer alan … Asliye Ceza Mahkemesine ait 05.12.2016 Tarih ve … Esas , … Karar sayılı karar ile, sanık …’in (Eldeki davada araç sürücüsü sıfatıyla davalı) asli kusurlu, kazada vefat eden …’nin ise Tali kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğu, kararın İstinaf incelemesinde geçerek kesinleştiği, mahkememizce … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan 23.07.2019 tarihli raporda ise, alternatifli olarak belirleme yapıldığı ve ilk ihtimalin kabul edilmesi halinde, davacılar murisinin %90 oranında, davalı sürücünün ise %10 oranında kusurlu olacağı, ikinci ihtimalin kabulü halinde ise davalı sürücünün %85 oranında kusurlu olacağı, davacılar murisinin ise %15 oranında kusurlu olacağı belirtilmiştir.
Hal böyle olunca, davacıların gerçek zararının hesaplanmasında/tazminat miktarının belirlenmesinde öncelikle ceza mahkemesinde kesinleşen maddi vaka gözetilmek ve kazanın oluş şekli de dikkate alındığında davacılar murisinin müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek tazminat hesaplaması yapılması gerekmekte ve hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekmekte iken, yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebi hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.

Hakim…