Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/242 E. 2023/621 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/770 Esas – 2023/578
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/770 Esas
KARAR NO : 2023/578

HAKİM :….
KATİP : …

-ASIL DAVA-

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018

BİRLEŞEN …. SAYILI
DOSYASINDA ;

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1-….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021

KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari ilişkisi kapsamında dava dışı keşideci … … Tic.A.Ş. den … Bankası … Şubesine ait 31/10/2018 keşide tarihli … nolu, 300.000,00 TL bedelli çeki aldığını, dava dışı keşideci firma … ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin alacağına karşılık kendisine verildiğini, çekin müvekkili firmaya teslim edilirken tahsilat makbuzu düzenlendiğini, dava konusu çekin, müvekkilinden çalınmış bulunan bir çek olduğunu ve üzerinde müvekkilinin cirosu bulunmamakta olduğunu, davalı hamilin bu nedenle yetkili hamil olmadığını, yetkili olmayan hamilin, ciro silsilesinin bozulduğu andan önceki kişilere karşı takip ve dava açma ehliyetine sahip olmadığını, somut olayda müvekkiline müracaat edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davalı tarafrı müvekkilinden çalınan çeklerden birini … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, dava konusu çekten dolayı davalı tarafla hiçbir ticari ilişkisi olmadığı gibi bu yönde bir borcu da olmadığını, müvekkili şirketin, alacaklı ve yetkili hamil olmayan kötüniyetli davalının yapacağı kuvvetle muhtemel icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında olacağından İİK 72/2 maddesi kapsamında teminat karşılığında dava konusu çekin icra takibine konulmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini davanın kabulü ile müvekkili şirketin dava konusu … Bankası … Şubesine ait 31.10.2018 keşide tarihli … nolu,300.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesindeki iddiaların yerinde olmadığını, çekin çalıntı olmadığını, dava konusu çekin davacı şirket tarafından dava dışı … adlı kişiye ciro edildiğini ve ilgili hamil tarafından da ciro edilmeksizin müvekkili alacaklıya verildiğini, müvekkilinin çeki …’dan ciro yoluyla 26.07.2018 tarihinde devir aldığını, çeke dair teslim tesellüm belgesi düzenlendiğini, müvekkilinin çeki doğrudan davacıdan almadığını ancak çekin arka yüzünde şirkete ait kaşe basıldığını ve şirket adına da ciro edildiğini, davacı şirketin cirosunun bulunduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin yetkii hamili olduğu ancak sahte ciro atılarak yetkisiz davalının eline geçen ve ödeme yasağına rağmen keşideci olan diğer davalı tarafından bedeli yetkisiz davalıya ödenen … Bankası … Şubesine ait 07.12.2018 tarihli … nolu 489.085,00 TL çek bedelinin çek tazminatıyla birlikte ödeme gününden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken/müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili çek keşidecisi ise de dava konusu çekin doğrudan davacıya değil ticari ilişki içinde bulundukları … San. ve Tic. Ltd. Şti’ne verilmiş ve davacıya da bu şirketin cirosu suretiyle geçmiş bulunduğundan davanın ciro silsilesi izlenmeden doğrudan keşideci müvekkile açılmasının husumet yönünden usule uygun olmadığını, dava konusu çek ile ilgili olarak yasal ibraz süresinde müvekkil aleyhine herhangi bir icrai işlem başlatılmadığından çek alacağına dayalı olarak takip ve dava talebinin de zamanaşımına uğradığını, … sayılı dosyasında açılan çek iptali davası ile ilgili müvekkile gelen bir tebligat bulunmadığı gibi müvekkilin bu davada taraf da gösterilmediğinden söz konusu çekin zayi olduğu veya ibraz eden şahsin yetkili hamil olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, … Sayılı istirdat davası ise 12.07.2019 tarihinde açılmış olup iş bu dava açılmadan 21.12.2018 tarihinde yaklaşık 7 ay önce müvekkil tarafından yapılan ödemenin mükerrer olarak talep edilmesi ticari ve hukuki teamüllere de aykırı olduğunu, davacı taraf dilekçesinin 1. sayfa 1. paragrafında dava konusu çekin rızaları dışında elinden çıktığını, dava dilekçesinin 2. sayfası son paragrafında ise çekin kaybolduğunu, 3. sayfa 3. paragrafta ise çekin çalındığını, 3. sayfa 1. paragrafta ise davalıların organize bir şekilde çek üzerinde sahtecilik yaptığını beyan etmiş olup bu beyan kendi içinde dahi davacının tutarsızlığının açıkça gösterdiğini, kaldı ki davacının …. soruşturma numaralı yapmış olduğu başvuruda müvekkil firma veya yetkilileri hakkında herhangi bir şikayet olmadığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun mükerrer tahsilat amacı taşıyan usul yasa ve ticari teamüllere aykırı davanın ilk itirazlarımız ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya mahkememizce imza incelemesi yapılmak üzere bilirkişiye tevdi olunmuş 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
İnceleme konusu … antetli keşide yeri … keşide tarihi 31/10/2018 ve keşidecisi … … Tic. AŞ olan … AŞ emrine düzenlenmiş 300.000,00 TL değerindeki çekin arka yüzünde birinci cirantacı … AŞ adına atfen atılı bulunan imza ile …’ün mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden faklılıklar görülmüş olup inceleme konusu çekin arka yüzünde birinci cirantacı … AŞ adına atfen atılı bulunan söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasen … eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Birleşen dosya … esası üzerinden imza incelemesi yapılmak üzere bilirkişiye tevdi olunmuş 15/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
Tetkike konu … Şubesinin “…” iban numaralı hesabına ait keşidecisi … … olan … emrine düzenlenmiş 21/12/2018 keşide tarihli … çek numaralı 489.085,00 TL’lik çekin arka yüzünde … AŞ içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan ciranta imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasen … ve … elinden çıkmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava, çeklerin istirdatı ile çeklerin bedelinin tahsilinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, asıl ve birleşen davada, dava konusu çeklerin lehtarı olarak bulunduğunu, çeklerin çalındığını, sonrasında davalı … tarafından çeklerin takibe konulduğu, çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, yargılama devam ederken sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile talebini müvekkilinin yetkili hamil olduğunun tespiti, çeklerin istirdadı ve mümkün olmaması halinde çek bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkememizce ve birleşen dosya mahkemesinde çek üzerindeki imzaların şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde inceleme yaptırılmış, şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, …. soruşturma numaralı dosyada takipsizlik kararı verildiği, hırsızlık olayı nedeniyle yürütülen soruşturmanın tefrik edilerek … dosyası üzerinden devam olunduğu, şüphelilerin faili meçhul olması nedeniyle dosyanın daimi arama bürosunda olduğu görülmüştür.
Dava, çek istirdatı istemine ilişkin olup, davacı lehtar çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, asıl ve birleşen dosya davalısı … ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuş, çekin keşidecisi olan birleşen dosya diğer davalısı … … ise çek bedelini ciro silsilesine göre yetkili hamil olan …’ye ödediklerini, sorumluluklarının bulunmadığını beyan etmiştir. Dava konusu çekteki ciro silsilesi düzgün olup, aksi ispatlanamadığı için davalı taraf … iyi niyetli yetkili hamil konumundadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 792 (6762 Sayılı TTK’nın 704.) maddesine göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki iade ile yükümlü olup çek istirdadına ilişkin işbu davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Yine keşideci davalı … … tarafından ciro silsilesine göre yetkili hamil konumunda olan …’ye ödeme yapıldığından ve kötü niyetli ödeme olduğu da ispatlanamadığından davacıya karşı bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Davacı tarafça her ne kadar menfi tespit talebinde bulunmuş ise de sonrasında ıslah yoluyla davasını istirdata dönüştürdüğünden menfi tespite ilişkin inceleme yapılmamış olup, istirdat davası olarak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davaların reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Birleşen davaların REDDİNE,
ASIL DAVADA;
– 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 269,80 TL harçtan peşin alınan 5.123,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.853,45 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalılar tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalılar yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 45.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,

BİRLEŞEN … SAYILI DOSYASINDA ;
– 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 269,80 TL harçtan peşin alınan 8.352,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.189,05 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalılar yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 71.471,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince … bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır