Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/210 E. 2021/900 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/210 Esas – 2021/900
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/210 Esas
KARAR NO : 2021/900

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/03/2016
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
YAZIM TARİHİ : 27/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde özetle; 14/07/2015 tarihinde yaya olan müvekkilinin Çukurca’ dan merkez istikametine doğru yolun sağından yaya olarak gittiği sırada kendisi ile aynı istikamette seyir halinde olan
plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen siyah renkli aracın arkadan çarpması
neticesinde tek taraflı, yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, faili meçhul
araç sürücüsünün müvekkiline çarparak olay yerini terk ettiğini, müvekkilinin kaza
nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihinde 25 yaşında
olduğunu, … Firmasında muhasebeci olarak çalışan müvekkilinin aylık gelirinin
2.500,00-TL olduğunu, kazaya neden olan aracın plaka ve sürücüsü tespit
edilememesi nedeniyle … Hesabından maddi tazminat ve temerrüt tarihinden
itibaren işletilmek üzere faiz istenildiğini beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları
saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminatın … hesabı yönünde
sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/09/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile 12.006,00 TL geçici iş göremezlik ve 290.000,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 302.006,00 TL’ye çıkartılmıştır.
Davalı … Hesabı vekili bila tarihli cevap dilekçesinde
özetle; Kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilmesi halinde müvekkili
kurumun sorumluluğunun doğmayacağını, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının
tespit edilmemesi halinde müvekkili Kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucu yaralandığı iddiasının somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın gelirini bordro ve SGK kayıtları ile ispat etmesi
gerektiğini, kusur durumunun Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenecek
bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyet oranının Adli Tıp
Kurumunun 3. İhtisas Dairesince sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğüne uygun
raporla tespit edilmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya maaş bağlanıp
bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkili Kurumun temerrüde
düşürülmediği gibi davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini beyanla davanın
reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği iddia olunan kaza nedeni ile yaralanmadan kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, ihtilafın; kusur oranının, maluliyet durumunun ve iş gücü kaybının ve gerçekte trafik kazası olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.

Kara Yolları Trafik Kanunu 91.maddesi gereği, KTK.85.maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda sigortacılık kanununun 14.maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu … hesabı karşılamak zorundadır.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış bu kapsamda davacının SED araştırması yaptırılmış, hazırlık soruşturması celp edilmiş, SGK’dan gelir bağlanıp bağlanılmadığı sorulmuş, maluliyet raporu, kusur raporu ve aktüer bilirkişi raporu alınmıştır.
Her şeyden önce davacının yaralanmasının motorlu bir aracın gerçekleştirdiği trafik kazasına bağlı olarak gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmelidir. Hazırlık soruşturması ve olaydan bir gün sonra davacının polis karakoluna müracaatla verdiği ifade değerlendirildiğinde görgü tanığı ve kamera kaydı bulunmamaktadır. Davacı; arkadan gelen bir aracın kendisine çarptığını, gözünü açtığında yolun karşı tarafına geçtiğini, kendisine vuran kişinin kaçtığını, yalnızca aracın rengini siyah olarak hatırladığını beyan etmiştir. Davacının yaralanması ile birlikte hastaneye kaldırıldığı ve olayın hemen akabinde bir gün sonra alınan beyanlarında trafik kazasını gördüğü kadarıyla anlatmış olması, olay tarihinde düzenlenen adli raporda trafik kazasına bağlı yaralanmadan bahsedilmesi, tarif edilen yaralanmanın ancak bir trafik kazasında meydana gelebileceği, hayatın olağan akışına göre davacının başka bir şekilde kasten darp edilmesi halinde failleri gizlemesi düşünülemeyeceği değerlendirildiğinde, davacının beyanına itibarla davacının motorlu bir aracın gerçekleştirdiği trafik kazası neticesinde yaralandığı kabul edilmiştir.
Davacının anlattığı şekilde kabul edilmek suretiyle değerlendirme yapar 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının alabileceği herhangi bir önlem olmaması nedeniyle kusursuz olduğu, kimliği tespit edilemeyen siyah renkli otomobil sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, davacının, yürürken arkasından çarpılmak suretiyle kazanın meydana geldiği gözetildiğinde mahkememizce de kimliği belirsiz sürücünün tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Hacettepe Üniversitesi ATK tarafından düzenlenen 05/10/2017 tarihli raporda, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” esas alınarak davacının kalıcı maluliyetinin %24.2 oranında olduğu, 12 ay süre ile geçici iş göremez halde kaldığı belirlenmiştir. Yargıtay içtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre maluliyet raporunu düzenlenmesi gerek ise de maluliyet raporuna davalının itirazının olmaması ve uygulanan yönetmelik davacı lehine sonuç doğurduğundan mevcut rapor ile yetinilmiştir.
Yerleşik Yargıtay içtihatları gözetilerek bakiye ömür hesabında TRH 2010 yaşam tablosu alınmış, hesaplama yöntemi olarak prograsif rant yöntemi uygulanmış, davacının asgari ücret üzerinde gelir elde ettiğine dair iddia belgelendirilmediğinden asgari ücret üzerinden ve pasif dönemde AGİ’siz asgari ücret uygulanmış, SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı müzekkere cevabından anlaşıldığından yukarıdaki kabullere göre yapılan hesaptan iskontoya gidilmeksizin mahkememizin belirlediği esaslara uygun olarak düzenlenen 26/08/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacının 399.177,03 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 12.006,48 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiği, ancak davalının kaza tarihindeki ZMMS limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, kaza tarihindeki limitin geçici ve kalıcı maluliyet yönünden 290.000,00 TL olduğu, davacı vekilinin iddiasının aksine, geçici iş göremezliğe dayalı tazminatın sağlık giderleri teminatına dahil olmadığı değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
290.000,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,

2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 19.809,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL ve 1.032,00 TL ıslah harcı toplamı 1.061,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.748,70 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 28.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin ve 1.032,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.090,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Davacı tarafından yapılan posta-bilirkişi masrafı toplamı 3.680,20 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre 3.533,90 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021