Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/720 E. 2022/503 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/720 Esas
KARAR NO : 2022/503

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin enerji sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda yenilenebilir enerji sağlanması yönünde %100 tavuk gübresinden elektrik enerjisi üretmek üzere yatırım yapma kararı aldığını, söz konusu yatırım kararı gereğince elektrik üretebilmesi için gerekli ham maddenin temini ile ilgili olarak davalı firma ile 07/02/2011 tarihinde “Hayvansal Atık Tedarik Anlaşması” imza edildiğini, sözleşmenin imzalanmasına mütakip üretim lisansı alındığı ve tesisin inşaatına başlandığını, inşaatın bitimi sonrası taraflar yeniden bir araya gelerek 07/02/2011 tarihli ek protokol imzaladıklarını, tesisin geçici kabulünün Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 24/10/2014 tarihinde gerçekleştiğini, protokol uyarınca davalı firmadan hayvansal atık alımına başlandığını ancak davalı firmanın günlük olarak temin etmeyi taahhüt ettiği hayvansal atık miktarının altında hayvansal atık teslim ettiğini, taahhüdünü defalarca ihlal ettiğini, eksik ifaya müvekkilinin muvaffakat etmediğini, davalı firmanın ağır kusuru nedeniyle maddi zarar doğduğunu, taraflar arasında imzalanan anlaşma ve eklerinin haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiğini belirterek sözleşmedeki cezai şart alacağı ile mahrum kalan kar alacağına karşılık şimdilik 100.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının elektrik üretim santralinin günlük en fazla 120 ton hayvansal atık işleyebilecek şekilde kurulduğunu, bu kapsamda davacı daha çok kar elde edebilmek amacıyla elektrik üretim santralinde kapasite arttırımı planlayarak anlaşmada teslim alacağı hayvansal atık tonajını kapasite arttırımı planı doğrultusunda kademeli olarak belirlediğini, bu doğrultuda müvekkilinin 10/01/2014 tarihli ek protokol kapsamında 15/03/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ilk 5 ay günlük 100-110 ton, sonraki 7 ay için günlük 120-130 ton, 15/03/2015 tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar günlük 140-160 ton hayvansal atık tedarik etmeyi taahhüt ettiğini, ancak davacının planladığı kapasite arttırımını gerçekleştiremediğini, dolayısıyla günlük teslim alması gereken 140-160 ton hayvansal atığı elektrik üretim santralinde işleyememesi nedeniyle alamadığını, bu durumun davacıya birçok defa bildirilmesine rağmen davacının günlük olarak teslim alması gereken hayvansal atığı teslim almamaya devam ettiğini, davacının müvekkilinin eksik ifa iddiasının gerçekleri yansıtmadığını belirterek davanın reddini, karşı davasında karşı davalı/davacının anlaşmayı haksız olarak feshetmesi nedeniyle müvekkilinin kar kaybına uğradığını ve cezai şarta hak kazandıklarını, karşı davalı/davacının günlük olarak tedarik hayvansal atık tonajının tespit edilerek teslim aldığı hayvansal atığa ilişkin şimdilik 5.000 USD hayvansal atık bedelinin anlaşmanın makul süresinin tespit edilerek müvekkilinin uğradığı şimdilik 5.000 USD kar kaybının tahsili gerektiğini, karşı davalı/davacının müvekkilinin tesislerine hijyenik olmayan araçlarla giriş yaparak hayvansal atıkları bant yanlarına düşürerek çevreyi kirlettiği, bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 93.002,00 TL idari para cezasının tahsili ile anlaşmadaki yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle şimdilik 5.000 USD cezai şart bedelinin tahsili gerektiğini belirterek karşı davanın kabulünü talep etmiştir.
Karşı dava dilekçesine karşı davacı karşı davalı … Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde; davalı/ karşı davacının tüm iddialarını ispat etmesi gerektiğini, İtimat Tavukçuluğun sorumluluklarını yerine getirmediği ve tesiste bulunan tavuk ve civciv sayılarına göre temin etmesi gereken gübreyi müvekkiline vermediğini ve vermesinin mümkün olmadığının delil tespiti ile ortaya konulduğunu belirterek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Asıl davanın davacı vekili 22/12/2015 tarihli dilekçesinde; cezai şart alacağının 1.000,00 TL, mahrum kalınan kar alacağının 99.000,00 TL olduğunu beyan etmiş, 04/01/2022 tarihli ıslah dilekçesinde müddeabihi ıslah yoluyla arttırarak 1.101.133,58 TL olduğunu belirtip eksik harcı ikmal etmiştir.
Dava taraflar arasında akdedilen Hayvansal Atık Tedarik Anlaşması hükümlerinin gereği gibi yerine getirilmediği iddiasına dayalı zarar ve cezai şart istemi, karşı dava ise sözleşmede taahhüt edilen miktarda mal alınmamasından ve ödemelerin gecikerek ve ihtiyati haciz yoluyla tahsil edilmesinden kaynaklandığı iddia olunan kar kaybı ve cezai şart istemine ilişkindir.
Deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraflar arasında 07/02/2015 tarihli “Hayvansal Atık Tedarik Anlaşması” akdedildiği, anlaşmanın konusunun kanatlı hayvan besleme tesisinde oluşan hayvansal atıkların kullanıcıya bedeli mukabili verilmesi işi olduğu ve 20 yıl süreli olduğu, 4. maddede hayvansal atığın özelliklerinin belirlendiği bildirilmiştir.
Dosya bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş, 06/11/2017 tarihli ön rapor sonrası düzenlenen 18/12/2017 tarihli raporda; davacı/ karşı davalı … firması tarafından sözleşmenin haksız feshedildiği, bu kapsamda dava konusu yapılan bedellerin talep edilemeyeceği, karşı dava yönünden ise eksik ifadan kaynaklı taleple bağlı kalınarak 5.000 USD’ın 19/08/2015 tarihinden itibaren 93.002,00 TL idari para cezasının 16/06/2015 tarihinden itibaren cezai şart talep etme hakkı olduğu tespit edilmekle 5.000 USD’nin 19/08/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte talep edebileceği, sözleşmenin feshi durumunda müspet zarar talep edilemeyeceği kural olup aksinin açık bir şekilde sözleşmede taraflarca kararlaştırılması ile kar kaybının da talebinin mümkün olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede bu duruma ilişkin açık bir madde bulunmadığından 5.000 USD kar kaybının fesih tarihi 19/08/2015 tarihinden faizi ile birlikte talep etme hakkı olduğu bildirilmiş, itiraz üzerine alınan 04/06/2018 tarihli ek raporda; aynı görüş tekrarlanmakla birlikte karşı davada muhtemel kar kaybının TBK’nın 408. maddesi dikkate alınarak yapılan incelemede; uğranılan zararın hesabında fesihten sonra kalan tüm sözleşme süresi değil, haksız fesihten sonra feshedilen sözleşme konusu iş ile aynı nitelikte bir işi bulması için gereken süre tespit edilerek makul bir süre göz önüne alınarak uğranılan kar kaybının hesaplanması gerektiği, buna göre en fazla 1 yıllık sürenin hesaplamasının yapılmasının uygun görüldüğü ancak TBK’nın 123 ve 124 maddeleri gereğince kesinti yönteminin uygulanması gerektiği, mevcut dosya ve belgeler doğrultusunda hesaplama yapma imkanı bulunmamakta olup sözleşme kapsamında tarafların belirlemiş olduğu tonaj/fiyat rakamları üzerinden yapılan hesaplamada toplam cironun 176.400 USD olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporuna yönelik itirazlar üzerine dosya yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş, 08/11/2018 tarihli kök ve itiraz üzerine alınan ek raporlarda; dosya kapsamında taraflar arasında düzenlenen sevk irsaliyesi ve faturalar bulunmaması sebebiyle daha önceki bilirkişi raporlarında incelenmiş sevk irsaliyelerindeki gübre miktarları esas alındığında davalı şirket tarafından davacıya teslim edilen gübre miktarlarının sözleşme ek protokol miktarlarından eksik olduğu ve davalı şirket tarafından gübre açığını kapatabilmek için dava dışı bir şirketten gübre temin edildiği, üretilen gübrenin davacı şirket tarafından alınmadığına dair dosya kapsamında somut delil olmadığı, davacının asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğini iddia eden davalı şirket tarafından akdin fesih tarihinden önceki dönemlerde ihtirazi kayıt konmadan gübre verilmeye devam edildiği, sözleşmeden dönme halinde tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulunacağının TBK 125. maddede belirtildiği, sözleşme davacı tarafından feshedildiğine göre hükümsüz olan sözleşmeye tekrar dönerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararın ve cezai şartın talep edilemeyeceği, talep edilebilecek zararı menfi zarar olmakla birlikte davacının menfi zararına dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, asıl davada davacı tarafından yapılan feshin haklı olduğu değerlendirildiğinde 5.000 USD cezai şart ve 11.834,25 TL kar kaybı hesaplandığı, yapılan feshin haksız olduğu değerlendirildiğinde eksik ifa sebebiyle oluşan zararın 8.250,27 TL olarak hesaplandığı bildirilmiş, ayrık görüşteki bilirkişi ise davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğu, cezai şart ve kar kaybı talep hakkının bulunmadığı, karşı dava yönünden idari para cezasını talep etme hakkı olduğu, davacı tarafından feshin haklı olduğu değerlendirildiğinde cezai şart ve kar kaybı talep edebileceği bildirilmiştir.
Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden dosya yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş, 01/03/2021 tarihli kök ve itirazlar üzerine alınan ek raporlarda; sözleşmenin haksız fesih olduğunun kabulü halinde şirket zararının 21.983,86 TL hesaplandığı, eksik gübre alımı nedeniyle kar kaybının 141.544,93 TL olduğu, cezai şart talep hakkının bulunduğu, sözleşmenin haklı feshi halinde ise eksik temin edilen gübreler nedeniyle uğranılmış olan zararın 348.908,58 TL, 250.000 USD fesih tarihindeki dolar kuru karşılığının 752.225,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Asıl ve karşı davada iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi heyet raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 07/02/2011 tarihli Hayvansal Atık Tedarik Anlaşması ve 10/01/2014 tarihinde bu anlaşmaya bağlı ek protokol imzalandığı, söz konusu anlaşma ile asıl davada davacı/karşı davada davalı şirkete ait enerji üretim tesisinde kullanılmak üzere asıl davada davalı/birleşen davada davacı şirkete ait beslenme tesisinde oluşan hayvansal atıkların bedeli karşılığı teslimi hususunun kararlaştırıldığı ve 01//04/2014 tarihinden itibaren gübre alımına başlandığı, asıl davada davacı/karşı davada davalı şirketçe Ankara 38. Noterliğinin 19/08/2015 tarihli ihtarnamesi ile gerekli hayvansal atık miktarının temin ve teslim edilmediği gerekçesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği, asıl davada davacı şirketçe haklı fesih iddiasına dayalı olarak cezai şart ve mahrum kalınan kar kaybının talep edildiği, taraflara ait tesislerin yerinde incelenmesi neticesinde tanzim edilen 18/12/2017 tarihli tarihli bilirkişi heyet raporunda belirtildiği üzere asıl davada davacı şirkete ait tesisin iki aşamadan meydana geldiği, tesisin ilk aşamasının çalıştığı, asıl davada davalı şirketin sözleşme gereği üretmesi gereken gübre miktarını ürettiği, ancak asıl davada davacı şirketin üretim kapasitesinin yetersiz olması nedeni ile üretilen bu gübreleri alamadığı, dolayısıyla asıl davada davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshettiği anlaşılmakla asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak davalı şirketçe feshedildiği, davacının sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmadığı, haksız feshe bağlı olarak davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 11.2 maddesi uyarınca hem cezai şart hem de davalının temerrüdüne dayalı zararını talep edebileceği, davacının sözleşmenin haksız feshine dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için kar kaybını talep ettiği, söz konusu kar kaybı talebinin TBK’nın 125/2 maddesi gereği sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesi olduğunun kabulü gerektiği, alınan 01/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile davacının sözleşmenin feshinden sonrasına ilişkin zararının 1 ay süre için hesaplandığı, mahkememizce yapılan değerlendirmede de 1 aylık sürenin makul kabul edildiği, zira davacının sözleşmenin feshinden sonra 1 aylık sürede yeni bir sözleşme yaparak elindeki gübreleri satabileceği, öte yandan davacının sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin 2015 yılı Nisan -Ağustos ayları arasındaki dönem için eksik alınan gübre miktarı nedeniyle de zarara uğradığı, bilirkişi heyet raporu ile belirlendiği üzere sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin eksik ifa nedeniyle 63.627,88 TL ve sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin bir aylık süre için 77.917,05 TL kar kaybı nedeniyle oluşan zararını davalıdan talep edebileceği, taraflar arasındaki mutabakat metninin 3.1.1 maddesinde ödemenin yabancı para olarak yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak kararlaştırılan para biriminin Euro olduğu, defterlerin ise TL üzerinden tutulduğu, davacı tarafça zararların Dolar olarak tazmini istenilmiş ise de, sözleşmede yabancı para kararlaştırılmış olsa da farklı bir yabancı para birimi kararlaştırılmış olması nedeniyle davacının TL olarak talepte bulunabileceği kabulü ile taleple bağlı kalınarak dava tarihindeki kur üzerinden davacının eksik ifa ve mahrum kalınan kar talebinin kabulüne, cezai şart yönünden davalının alış taahhüdünü eksik yerine getirmiş olması nedeniyle 10/01/2014 tarihli ek protokolün 3. maddesi uyarınca 250.000 USD cezai şart talep edebileceği anlaşılmakla birlikte yine taleple bağlı kalınarak 5.000 USD’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacının idari para cezasının tahsili istemi yönünden ise davacı vekilince 11/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna karşı beyan dilekçesi ile idari para cezasının idare mahkemesi kararı ile iptaline karar verilmiş olduğu ve talebin konusuz kaldığı yönündeki beyanı dikkate alınarak idari para cezasının tahsili isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, ancak davacı vekilinin iş bu talebinin haklı olduğu kabul edildiğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı dava tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın reddine,
1.a-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 1.707,75 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 17.100,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 18.807,75 TL harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 18.727,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
1.b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
1.c-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 71.339,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
1.d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
2-Karşı dava yönünden;
-İdari para cezasının tahsili isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
-Cezai şart yönündeki talebin kabulü ile 5.000 USD’nin 26/01/2016 karşı dava tarihinden Devlet Bankalarının Dolar cinsi ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline,
-Eksik ifa ve mahrum kalınan kar talebi yönünden 28.943,00 TL’nin 26/01/2016 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2.a-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.094,00 TL harçtan, dava açılışında alınan 2.361,00 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 733,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
2.b-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 29,20 TL başvurma harcı, 125,50 TL tebligat ücreti, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, toplamı 3.654,70 TL ve dava açılışında alınan 2.361,00 TL peşin harç toplamından oluşan 6.015,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.c-Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.088,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …