Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/712 E. 2023/741 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/712 Esas
KARAR NO : 2023/741

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 01/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı işçinin davalı iş verene ait taşeron … İnş. Ve Tic. AŞ ünvanlı şirke bünyesindeki taşeron … Tic. Ve San. AŞ. Şantiyesinde şef olarak çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesine uygun çalışıyor iken nedensiz olarak iş akdinin fesih edildiğini, birikmiş maaş alacakları ile diğer işçilik alacaklarının hiç birinin ödenmediğini belirterek fazlaşa ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili davacı işçinin haziran ayına ait 11.670,49 TL temmuz ayına ait 5.895,49 TL ve ağustos ayına ait 5.895,49 TL eylül ayına ait 5.895,49 TL ekin ayına ait 41.989,24 TL olmak üzere toplam 71.346,20 TL ödenmemiş maaş alacağının fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili davacının kendisine ödenmeyen 1.000,00 TL ihbar tazminatının fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili davacıya ödenmeyen 1.000,00 TL kıdem tazminatının fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili davacının kendisine ödenmeyen 1.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağının fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili davacının kendisine ödenmeyen 1.000,00 TL hafta tatili alacağının fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili davacının kendisine ödenmeyen 1.000,00 TL fazla mesai ücretinin fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili davacının kendisine ödenmeyen 1.000,00 TL ikramiyenin fesih tarihi itibarı ile işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının müvekkili şirket çalışanı olmadığını, diğer davalı … çalışanı olup olmadığının taraflarınca bilinmediğini, müvekkili şirketin … .. AŞ ile asıl iş veren alt iş veren ilişkilerinin bulunmadığını, … tarafından yapılan işin anahtar teslim usulüyle yaptırılan bir iş olduğunu, müvekkili şirketin sadece iş sahibi veya sipariş veren sıfatına haiz olduğunu, hak ediş ücretlerini de diğer davalıya ödemiş olmaları karşısında işçilik alacaklarının ödenmesi bakımından bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek müvekkili şirket açısından davanın yetki ve husumet yokluğundan reddini, esas bakımından haksız dayanaksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından, …. 08/04/2015 tarihinde davalı … İnş. Tic. ve San. A.Ş ile … İnş. Ve Tic. A. Ş ‘ye yönelik iş akdinin haksız feshi nedeniyle tazminat davası açtığı, … İnş. Tic. ve San. A.Ş’nin 12/02/2015 tarihinde … Mahkemesi tarafından iflasına karar verildiği, …. Mahkemesi tarafından davalı … İnş. Tic. ve San. A.Ş’ye yönelik açılan dava tefrik edilerek davalının dava açılmadan önce iflas etmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı verdiği ve yargılamaya mahkememiz tarafından devam olunduğu görülmüştür.
…. sayılı dosyasının incelenmesinde; … İnş. Ve Tic. A.Ş’ye yönelik davanın bu esas üzerinden yürütüldüğü, davacı vekilinin 28/03/2018 tarihli dilekçesi ile taraflar aralarında sulh olduğundan, davalı tarafça vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmaması halinde kendilerinin de bu açıdan talepleri olmaksızın , davalarından feragat ettiklerini; davalı vekilinin 28/03/2018 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirket ile davacının sulh olduğunu, davadan feragat ettiklerini ve yapılan işlemlere ilişkin herhangi bir yargılama gideri ve vekillik ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği. Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 12.06.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İş Kanununda, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Davalı … İnş. Tic. ve San. A.Ş ile … İnş. Ve Tic. A. Ş arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Davacı tarafından … İnş. Tic. ve San. A.Ş ile … İnş. Ve Tic. A. Ş ‘ye yönelik haksız fesih nedeniyle işçilik alacaklarından kaynaklı tazminat davası açıldığı görülmüştür.
Müteselsil borçlularda borcun sona ermesini düzenleyen TBK’nın 166. maddesinde; “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiş, bu doğrultuda müteselsil borç nedeniyle alacaklıya halef olmayı düzenleyen TBK’nın 168/2 maddesinde de; “Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” denilerek, bir borçlu lehine yapılacak olan iyileştirmenin, diğer borçluların aleyhine olması halinde, iyileştirmenin aleyhine olduğu, diğer borçluların da bundan istifade edeceği kabul edilmiştir.
Davadan feragat borcu sona erdiren bir irade beyanı olup, kural olarak feragat edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekle birlikte, borçluların müteselsil sorumluluğunun bulunduğu hallerde, müteselsil borçlular ancak durumun ve borcun niteliği elverdiği ölçüde veya feragat ile borçlulardan birinin durumunu diğerlerinin zararına iyileştirmiş ise feragatten istifade edebilirler. Aksi takdirde, feragat ancak yapılan kişi lehine sonuç doğurur.
Somut olayda; davacı, müşterek müteselsil borçlulardan, … İnş. Ve Tic. A. Ş hakkındaki haksız fesih nedeniyle işçilik alacaklarından kaynaklı tazminat taleplerinden feragat etmiş olup, feragat alt işveren yararına olduğundan alt işvenere de sirayet edeceğinden alt işveren de borcundan kurtulacaktır. Bu haliyle davanın feragat nedeniyle reddin karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 269,85 TL harcın peşin alınan 1.320,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.051,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan ancak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır