Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/532 E. 2021/876 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/532 Esas
KARAR NO : 2021/876

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2015
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı- Karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların imzalamış olduğu 19/11/2014 tarihli sözleşme ile müvekkilin; Muğla/… 2000 kişilik Spor Salonu İnşaatı Yapım İşi’ne ait doğal granit ile döşeme kaplaması, merdiven basamağı, rıht ve süpürgelik yapılması işçiliği ve malzemesi, tüm gerekli iskele ve vinç malzemesi ve işçiliği, imalata ait malzemenin indirilmesi, gelen malzemenin şantiye içindeki nakli ve artan malzemenin istenilen yere istiflenmesi işini yapmayı taahhüt ettiğini, taahhüdünü yerine getirdiğini, yapılan işin tutarının 200.000,00TL’sını aştığını ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını, davalının çektiği ihtarname ile işin süresinde bitirilmediğini iddiası ile sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini bildirdiğini, bu ihtarnameye cevabi ihtarname ile işin aylar önce bitirildiğini ve iş tutarı olan 200.000,00TL’nın ödenmesini talep ettiklerini, iş bedelini tespiti için … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosya ile keşif yaptırıldığını, bilirkişi raporu ile yapılan iş tutarının belirlendiğini, şimdilik 10.000,00TL’sı kısmının ihtar/ftemerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi, dava masrafları ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı – karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının alacağının bulunmadığını, aksine kusurlu ve eksik işleri ve yapılan fazla ödeme nedeniyle karşı dava açtıklarını, davacının işlerini sözleşmeye, fen ve sanat kaideleri ile asıl işveren idarenin kabul edeceği şekilde yapmadığını, bu hususun müşavir firma tarafından tespit edildiğini, eksikliklerin bedelinin müvekkil firma tarafından ödenerek giderildiğini, davacının iddia ettiği gibi iş bedelin 200.000,00TL olmadığı, davacının yaptırdığı tespitte yapılan toplam iş bedelinin 130.302,00TL olarak belirlendiğini, davacının hiç ödeme yapılmadı iddiasının kabul edilemez olduğunu, davacıya tespit edilen 130.302,00TL iş bedelinde fazla, 132.500,00TL ödeme yapıldığını ve davacının alacağının kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı – Karşı davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı/karşı davalının işlerini tam olarak yapmadığını,15/04/2015 tarihinde müşavir firma tarafından yapılan tespitte iş kalemlerinde eksikler ve hatalar tespit edildiğini, davacının bundan haberdar edildiğini ancak eksikliklerin ve kusurların davacı yanca tamamlanmadığını, eksiklik ve hatalı imalatların müvekkilce yaptırıldığını, bunun için … isimli işyerine 4.300,00TL, Global Madenciliğe 10.000,00TL, Usta Mermer’e 47.200,001L ödeme yapıldığını, bu ödemelerden dolayı şimdilik 5.000,00TL ‘nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsilini talep ettiklerini, davacı/karşı davalının müvekkile gönderdiğini belirttiği …. numaralı ihtarın tebliğ edilmediğini ve davacı/karşı davalı tarafından iş bedeline ilişkin faturanın kesilmediğini, izah edilen nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddini, karşı davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı – Karşı davalı cevap dilekçesinde özetle; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından aldırılan 22/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilin yaptığı işlerde her hangi bir eksiklik ve kusur tespit edilmediğini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nce 13/07/2015 tarihinde keşfe gidilince 15/07/2015 – tarihinde uygunsuzluk bildirim formu düzenletildiğini, tespit edilen kusurlar için müvekkile ihtar yapılmadığını, müvekkilin yaptığı işlerde kusur olmadığı için başka firmaya yaptırıldığı ve bunun için para ödemek zorunda kaldıkları iddialarını kabul etmediklerini, dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgelerinden 09/03/2015 tarihli 5.000,00TL tutarlı havale dekontu ve 10.000,00TL elden ödeme makbuzunu kabul ettiklerini, 20/05/2015 tarihli Toker Topbaş tarafından gönderilen 4.000,00TL’nın dava konusu işle ilgisi bulunmadığını, 06/04/2015 tarihli 50.000,00TL çek üzerinde yazılı firmaya keşide edildiğini, müvekkille ilgisinin bulunmadığını, müvekkilin çek tutarını tahsil etmediğini, müvekkilin rica üzerine sadece çeki teslim ettiğini, dava dosyasına sunulan 63.500,00TL tutarındaki tahsilat makbuzunun sahte olduğunu, makbuz üzerindeki imzanın müvekkilin eli ürünü olmadığını, bununla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma sayılı şikayette bulunduklarını, Karşı davanın yasal süre içinde açılmadığını, karşı davanın ayrılmasını talep ettiklerini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından aldırılan 22/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilin yaptığı işlerin eksiksiz ve kusursuz yapıldığının tespit edildiğini, yapılan işlerin eksik ve kusurlu olduğu, düzeltilmez ise üçüncü firmalara düzenletileceğine dair ihtarda bulunulmadığını, davanın kabulü ile karşı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davacı – karşı davalı …’nün imza örnekleri alınarak dosyaya kazandırılmıştır.
DELİLLER
-Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası,
-Davalı, karşı davacı ticari defterleri, faturalar,
-Bilirkişi raporları; mahkememizce dosya inşaat ve SMM bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Davalı/karşı davacı taraf ticari defter kayıtları ve bağlı kağıtları, dosya kapsamı diğer belgeler üzerinden yapılan inceleme tespit ve değerlendirme sonucunda; Rapor içeriğinde detayları açıklandığı üzere, Davalı/karşı davacı şirketin 2014 ve 2015 takvim yıllarına ait ticari defterlerinin HMK. 222. Maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu, bununla birlikte; davacı/karşı davalı …’nün tacir olmadığının kabulü gerektiğinden “ taraflardan birinin tacir olmaması halinde defterler lehe delil olarak kullanılamaz “ hükmü gereğince Ticari Defterlerinin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı hususunda takdirin münhasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu, Asıl dava yönünden davacı …’nün davalıdan 46.498,98TL alacaklı olduğu, ancak asıl davanın şimdilik 10.000,00TL üzerinden açıldığı, Karşı dava yönünden davalı/karşı davacı … işletmecilik İnşaat …A.Ş.’nin kusurlu imalatların giderilmesine yönelik 47.200,00TL harcama yaptığı, ancak karşı davanın şimdilik 5.000,00TL değer üzerinden açıldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Davalı/karşı davacı şirketin 2014 ve 2015 takvim yıllarına ait ticari defterlerinin HMK. 222. Maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu, Asıl dava yönünden davacı …’nün davalıdan 46.498,98TL alacaklı olduğu, dava değerini ıslah yoluyla 36.498,98 TL arttırdıkları, toplam alacak taleplerinin 46.498,98TL olduğu, Karşı dava yönünden davalı/karşı davacı … işletmecilik İnşaat …A.Ş.’nin kusurlu imalatların giderilmesine yönelik 47.200,00TL harcama yaptığı, dava değerini ıslah yoluyla 42.200,00 TL arttırdıkları, toplam alacak taleplerinin 47.200,00TL olduğu, Bilirkişi heyeti kök raporuna tarafların itirazlarının görüşümüzde değişikliğe neden olmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
-Dosya mahkememizce imza incelemesi yapılmak üzere bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda;İnceleme konusu 2 adet tahsilat makbuzu üzerinde … adına atfen atılı bulunan imzalar ile …’nün mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada Kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden benzerlikler görülmüş olup, inceleme konusu tahsilat makbuzları üzerinde atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı vekilince açılan dava ile, müvekkili davacı …’nün davalı … AŞ’nin yüklenicisi olduğu Muğla/… 2000 kişilik Spor Salonu İnşaatı Yapım İşi’ne ait doğal granit ile döşeme kaplaması, merdiven basamağı, rıht ve süpürgelik yapılması hususunda anlaştıkları, ıslah edilen tutar üzerinden 46.498,98-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi; davalı karşı davacıda karşı davasında davacının işleri eksik ve ayıplı yapmış olması nedeniyle 47.200,00-TL alacağın tahsilini talep etmiş ise de;
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı/karşı davalı vekilince, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi gereğince davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiği ancak davalı tarafça sözleşme bedelinin ödenmediği ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta ise de, dosya kapsamına göre, davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacının tacir sıfatı taşımadığı, dava konusu işin niteliği dikkate alındığında sözleşme konususun ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşmelerden olmadığı, yine dava değeri ve yapılan işin parasal değeri de nazara alındığında, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın konusu ve tarafların sıfatına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı