Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/53 E. 2022/486 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/53 Esas
KARAR NO : 2022/486

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 23/01/2014
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
YAZIM TARİHİ : 22/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın Kazım Karabekir Şubesi nezdinde bulunan hesabından, müvekkilini daha önceden tanıyan dava dışı …’nın müvekkilinin imzasını taklit ederek bir muvafakatname tanzim ederek sanki müvekkilinin vekiliymiş gibi Şubeye giderek 50.428,00 TL çektiğini, davalı banka yetkililerince müvekkilinden onay alınmadığını ve müvekkilinin imzasının kontrol edilmediğini, banka yetkilileri ve dava dışı … hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyası ile açılan soruşturmanın devam ettiğini, haksız olarak dava dışı …’ya ödenen dava konusu bedelin iadesi için keşide edilen ….10/09/2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen müvekkiline iade edilmediğini, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, kendisinden beklenen dikkat ve özen yükümlülüğüne uymaksızın ve kendi kayıtlarından müvekkilinin imza örnekleri ve telefon numarası bulunmasına rağmen sahte olarak düzenlenen muvafakatname ile müvekkilinin hesabındaki parayı imzayı karşılaştırmadan ve müvekkilinden onay almadan başkasına ödediğini, bir çekin banka garanti tutarını dahi öderken keşidecinin imzasını inceleyen ve en ufak bir farklılık bulunması halinde ödeme yapmayan banka yetkililerinin müvekkilinin parasını başkasına öderken böylesi özensiz bir davranışta bulunmasının kabul edilemez olduğunu ileri sürerek müvekkilinin hesabından haksız olarak çekilerek üçüncü kişiye ödenen 50.428,00 TL’nin davalıya ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 10/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 20/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 50.428,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 29/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında sözleşme imzalanmasına rağmen ilgili hesabın başka şahıslarca da ticari faaliyetler için kullanıldığını ve bankacılık işlemlerini birlikte yürüttüklerini, davacının dava dışı … ile ilişiğinin kesilmesi kararının alınmasının sonucu bu gelişmelerin yaşandığını açıkça ifade ettiğini, davacının hesap ekstresinde dava dışı şirket ve şirket yetkililerinin para çekme ve virman hareketlerinin gözüktüğünü, ayrıca 05/09/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden davacının dava dışı …’nın … İnş. Elektrik Nak.San.ve Tic.Ltd.Şti’ndeki hisselerini devraldığını ve aralarında bir alacak-verecek ilişkisinin bulunduğunun anlaşıldığını, gerçekleştirilen bu hisse devri ile ilgili olarak müvekkili bankaya bildirim yapılmadığını, paranın çekildiği tarihte yapılan işlemler ve ifadeler de dikkate alındığında davacının hesabı üzerinden işlem yapan kişilerin ilişkilerinin net olmadığı, kişiler ile şirketler arasındaki ilişkilerin net ve sağlıklı olmadığı, ifadelerdeki çelişkiler ile davranışlardaki tutarsızlıklar gözetildiğinde müvekkili bankaya karşı art niyetli olduklarının ortada olduğunu, davacının müvekkili banka kayıtlarındaki işlemleri incelendiğinde davacının attığı imzaların birbirini tutmadığından özen yükümlülüğünün ihlalinin söz konusu olmadığını, basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek yükümlülüğünün kusursuz sorumluluk anlamına gelmediğinden müvekkilinin sorumluluk şartlarının gerçekleşmediğini, 29/08/2013 tarihli talimat üzerindeki imzanın da davacının hiç bir zaman birbirini tutmayan imzalarına benzediğini, bankanın özen yükümlülüğüne aykırılığın söz konusu olmadığını, bir an için müvekkili bankanın sorumlu olduğu düşünülse dahi davacının hesabını dava dışı … ile neredeyse ortak kullanması ve banka nezdinde oluşturdukları ticari faaliyetlerini birlikte gerçekleştirdiklerine dair güven ilişkisini sarsmaları şeklindeki kusurun zararın doğmasına etkisine göre ödenecek tazminatın indirilmesi veya davacının kusuru temel etken ise müvekkili bankanın sorumluluğunun tamamen kalkması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede de davacının verdiği bilgilerin doğruluğuna güvenerek işlem yapan Bankanın oluşan zarardan ve ilk bakışta ayırt edilemeyecek imza benzerliklerinin sonuçlarından sorumlu olmayacağının davacıya bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, sahte talimat ile davacının hesabından üçüncü kişiye ödenen bedelin davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırılık iddiasına dayalı olarak iadesi istemine ilişkindir.
Ankara …Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı … hakkında özel belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından açılan ceza davasının yürütülen yargılaması neticesinde mahkumiyet kararı verildiği, kararın Yargıtay 15. HD’nin 2017/30511 E.-2021/1371 K. sayılı ilamı ile onanması üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; 29.08.2013 tarihinde dava dışı … tarafından davalı Banka
Şubesine ibraz edilen talimat üzerindeki imzanın hesap sahibi davacıya ait olup olmadığını
kontrol etmek, davalı Banka tarafından dosyaya sunulmuş olan sözleşme ve ödeme dekontlarındaki imzalar
incelendiğinde, talimat üzerinde yer alan davacı adına atfen atılı bulunan imzanın davalı Banka Şubesi
nezdinde bulunan davacıya ait imza örnekleri ile benzeşmediği gözle görülür şekilde açık olduğu için, işlemin
bilgisi dahilinde olup olmadığı hususunda davacının mutabakatını temin etmek zorunda olup,
davaya konu olayda nezdinde bulunan imza sirkülerindeki farklılıklara rağmen, davacının mutabakatı temin
edilmeden 50.428,00 TL’nin dava dışı …’ya ödendiği; buna göre, davalı Bankanın özen yükümlülüğünü tam olarak
yerine getirmemiş olmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan davacı zararından sorumlu bulunduğu, davaya konu zararın 29.08.2013 tarihinde meydana geldiği, davalı Banka vekilinin beyanından,
davacı ve dava dışı … …’un 02.09.2013 tarihinde şubeye müracaatla para çekiminin kim tarafından ve
ne şekilde gerçekleştirildiği hususlarında bilgi alındığıın anlaşıldığı, 05.09.2018 tarihinde dava dışı Murat
…’nın sahibi bulunduğu … İnşaat Elektrik Nakliyat San. ve Tic. Ltd.Şti.nin hisseleri
davacıya devredildiği ve davacının hisse devrini takiben 06.09.2013 tarihinde davalı
Bankaya ihtarname gönderdiği, davacının, hesabından 29.08.2013 tarihinde sahte talimatla parayı çeken kişinin …
olduğunu bilmesine karşın, kendisini 50.428,00 TL dolandıran …’ya 05.09.2013 tarihinde
20.000,00 TL ödeme yapmak suretiyle şirketini devralmış olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği,
dolayısıyla, söz konusu şirketin devrinin davacının uğradığı 50.428,00 TL’ye karşılık olarak …’dan
bila bedel alınmış olması ihtimalinin son derece kuvvetli olduğuna işaret ettiği, Mahkemece yapılacak değerlendirmede söz konusu şirket devrinin davacının
zararına karşılık olarak yapıldığı hususuna kanaat getirilmesi halinde davacı zararının şirket devir bedeli
20.000,00 TL düşülerek hesaplanması, bu bağlamda 30.428,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının davalı Bankayla olan her bir işleminde birbirinden farklı imzalar atmak suretiyle üzerine düşen
yükümlülüğü yerine getirmediği; önceki işlemlerinde attığı imzaların şube nezdindeki imza örnekleri ile
uyuşmamasına karşın olay tarihine kadar bir ihtilaf vuku bulmamış olması nedeniyle, davalı Bankada, imzanın davacıya ait olabileceği kanaatine varılmış olmasına sebebiyet verdiği, … İnşaat Elektrik Nakliyat San. ve Tic. Ltd.Şti., … İnşaat Emlak Sanayi ve
Tic. Ltd.Şti. ve … … … İnşaat Yapı Malzemeleri Ltd.Şti. hesaplarının davacının
hesabı ile geçişgenlik arzettiği; bu bağlamda, söz konusu şirketlerin hesaplarına gelen
paraların şirket hesaplarından davacı hesabına aktarıldığı ve davacının hesabından
da davacı ile birlikte talimatla … … tarafından çekildiği; bu durumun ise, davalı Banka
Şubesi yetkilileri nezdinde davacının, … …, … … ve …’nın birlikte hareket
ettikleri yönünde bir izlenim oluşmasına sebebiyet verdiği, davaya konu 50.428,00 TL’nin
ödenmiş olmasında bu izlenimin de etkisi olduğu, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davalı bankanın olaydaki sorumluluğunun % 70, davacının sorumluluğunun % 30 oranında olacağı, … İnşaat Elektrik Nakliyat San. ve Tic. Ltd.Şti.ndeki …’ya ait
hisse devrinin usulsüz talimatla para çekme işlemi ile bir ilgisi bulunmadığına karar verilmesi halinde, davaya
konu 50.428,00 TL zararın;
% 70’ine isabet eden 35.299,60 TL’den davalı Bankanın, % 30’una isabet eden 15.128,40 TL’den davacı tarafın, … İnşaat Elektrik Nakliyat San. ve Tic.Ltd.Şti.ndeki …’ya ait
hisse devrinin usulsüz talimatla çekilen tutara karşılık olarak yapıldığına kanaat getirilmesi durumunda, zarar
miktarının ( 50.428,00 TL – devir bedeli 20.000,00=) 30.428,00 TL olarak kabulü ile bu tutarın;
% 70.00’ine denk gelen 21.299,60 TL’den davalı Bankanın,
% 30’una denk gelen 9.128,40 TL’den davacı tarafın sorumlu tutulmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirilerek terditli hesaplama yapılmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı banka ile davacı arasında imzalanan 23/07/2013 tarihli Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ile davacıya 16264911 numaları vadesiz ticari mevduat hesabı açıldığı, 29/08/2013 tarihinde davacıya atfen imzalanmış bir talimat yazısı ile hesapta bulunan 50.428,00 TL’nin dava dışı …’ya ödenmesinin talep edildiği ve talimata istinaden hesapta bulunan 50.428,00 TL’nin hesaptan dava dışı …’ya ödendiği, davacının 02/09/2013 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dava dışı … ve banka yetkileri hakkında şikayet dilekçesi sunması üzerine yürütülen soruşturma sırasında alınan bilirkişi raporu ile davalı bankanın Kazım Karabekir Şubesine hitaben davacı tarafından verilen 29/08/2013 tarihli talimat dilekçesi üzerinde “…” ismi yazısının ve altında bulunan imzanın … elinden çıkmadığının tespit edildiği, dava dışı …’nın savunmasında kendi el yazısı yazdığı ve imzaladığı talimat yazısı ile davacının hesabından para çektiğini kabul ettiği, Mahkemece 14/10/2014 tarihli karar ile dava dışı … hakkında özel belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından açılan ceza davasının yürütülen yargılaması neticesinde mahkumiyet kararı verildiği, kararın Yargıtay 15. HD’nin 2017/30511 E.-2021/1371 K. sayılı ilamı ile onanması üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır.
Birer güven kurumu olan bankalar mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar ve bu konuda objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. Somut olayda, 29/08/2013 tarihinde dava dışı … tarafından davalı banka şubesine ibraz edilen talimat üzerindeki imza ile dosya arasında mevcut Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, değişik tarih ve miktardaki ödeme dekontu ve iki adet genel vekaletnamede yer alan imzaların benzerlik göstermediği gibi söz konusu sözleşme, dekont ve vekaletnamelerdeki her bir imzanın da birbirinden farklı olduğu, 29/08/2013 tarihinde dava dışı … tarafından davalı banka şubesine ibraz edilen talimat üzerindeki imzanın sahibi davacı …’a ait olup olmadığını kontrol etmek, imzaların birbirine benzememesi nedeniyle işlemin bilgisi dahilinde olup olmadığı hususunda davacının mutabakatını alması gereken davalı bankanın özen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği ve davacının zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, yine bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere hesabın açıldığı 23/07/2013 tarihinden son işlemin yapıldığı 29/08/2013 tarihine kadar ki hesap hareketlerine göre dava dışı şirketlerin hesaplarından aktarılan, dava dışı … …, … … ve … tarafından hesaba yatırılan tutarların genellikle davacı tarafından, bir işlemde dava dışı … … ve bir işlemde ise dava dış … tarafından hesaptan çekildiği, dava dışı şirketlerin hesapları ile davacının hesabının geçişgenlik gösterdiği, şirketlerin hesaplarına gelen paraların şirket hesaplarından davacı hesabına aktarıldığı, davacının hesabından da davacı ile birlikte talimatla dava dışı … … tarafından çekildiği, bu durumun davalı banka şubesi yetkilileri nezdinde davacı ve dava dışı … …, … … ve …’nın birlikte hareket ettikleri izlenimi oluşmasına sebebiyet verdiği ve bu bağlamda dava konusu zararın oluşmasında davacının da müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede bilirkişi raporu ile belirlenen davalının % 70 oranında, davacının % 30 oranında sorumlu olacağına dair görüşü Mahkememizce benimsenmiştir.
Davacının zararının belirlenmesi yönünden yapılan değerlendirmede ise; her ne kadar davacının hesabından dava dışı … tarafından 29/08/2013 tarihinde 50.428,00 TL çekilmiş ise de; davacının Ankara …Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının 14/10/2014 tarihli duruşmasında hesabından para çekildiğini 1 gün sonra … …’un kendisine haber verdiğini beyan etmiş olup, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 02/09/2013 tarihinde vermiş olduğu şikayet dilekçesinde açıkça … isimli kişinin hesabından imzasını taklit ederek para çektiğini beyan ederek şikayetçi olmuş ve 05/09/2013 tarihli ihtarname ile de davalıdan hesabından çekilen paranın iadesini istemiştir. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen evrakın incelenmesinde 28/09/2013 tarihli sözleşme ile dava dışı …’nın … İnşaat Elektrik Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketindeki hisselerini 20.000,00 TL bedelle davacıya devrettiği, davacı tarafından hisse devrenin tescili için 02/09/2013 tarihli Ticaret Sicil Harcı yatırılarak tescil talebiyle Ticaret Sicil Memurluğuna başvurulduğu ve hisse devrinin 02/09/2013 tarihinde tescil edildiği, davacının ceza dosyasındaki beyanı dikkate alındığında hesabından talimatı olmaksızın para çekildiğini paranın çekildiği tarihten 1 gün sonra 29/08/2013 tarihinde öğrendiği, şikayet dilekçesi içeriğine göre hesabından para çekenin … olduğunu ise en geç 02/09/2013 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, aynı tarihte Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurarak hisse devrinin tescilini istediği, hesabından para çekildiğini öğrendiği halde hisse devrinin tescilini talep ettiği gözetildiğinde 20.000,00 TL hisse devir bedelinin hesaptan para çekme işlemi ile ilgili olduğunun kabulü gerektiği, dolayısıyla hesaptan çekilen 50.428,00 TL’den 20.000,00 TL hisse devir bedelinin mahsubu gerektiği kanaatine varılmakla, davacının zararının 30.428,00 TL olduğu, davalının ise davacının bu zararının % 70 kusuruna isabet eden 21.299,60 TL’lik kısmından sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı tarafından hesabından talimatı olmaksızın çekilen paranın iadesi talebiyle davalıya gönderilen 06/09/2013 tarihli ihtarnamenin davalıya 09/09/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından davalıya tanının 3 günlük sürenin sonu olan 13/09/2013 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren ve dava konusu hesabın ticari oluşu nedeniyle avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, 21.299,60 TL’nin 13/09/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.454,98 TL harçtan peşin alınan 861,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 593,78 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 861,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 886,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 76,70 TL posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.076,70 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 454,77 TL’sinindavalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL posta masrafı, olan yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 28,88 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır