Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/603 E. 2021/830 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/603 Esas
KARAR NO : 2021/830..
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/06/2012
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
YAZIM TARİHİ : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkette 2005-2006 yıllarında müdür konumunda olan davalı …’nın borçlu sıfatıyla imzalayarak diğer davalı …’nin emri havalesine verdiği senedi daha sonra yine davalı … ile anlaşarak değiştirdiğini, senette sahtecilik yaparak müvekkili şirketi borç altına sokmaya çalıştığını, söz konusu senetlerin Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takibe konu senetlerin ilk halinin kendilerinde olduğunu, keşideci davalı … tarafından bu haliyle tedavüle çıkarıldığını, ancak sonradan şirketin kaşesini basmak suretiyle şirketi borç altına soktuğunu ileri sürerek davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin işbölümü ve zaman aşımı itirazlarında bulunduklarını, esas yönünden davacının senet altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmediğini, senetleri imzaladığı ifade edilen davalı …’nın senetlerin tanzim tarihi itibari ile şirket yetkilisi olduğunun da ifade edildiğini, Ticaret Sicil kayıtlarından da görüleceği üzere senetleri keşide eden …’nın 23/02/2006 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile şirket yetkilisi olarak atandığını, senetlerin lehtarının davalı … olduğunu ve senetlerin müvekkiline ciro yolu ile intikal ettiğini, Ankara …İcra Müdürlüğünün dosyasında da görüleceği üzere senetler üzerinde isimleri yazılı senet borçluları davacı şirket, davalı … ve senet lehtarı ve ciranta davalı … hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davacının belirttiği hususların dışında iyiniyetli üçüncü şahıs konumunda olduğunu, davacının da müvekkilinin kötüniyetli olduğu yönünde bir iddiası bulunmadığını, kaldı ki davanın açılması üzerine yaptıkları araştırmada söz konusu senetlerin şirket tarafından da kabul edildiğini ve şirket tarafından ödeneceği hususunda davalı … ile davacı şirket ortakları arasında sözleşme imzalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve …’ya yapılan ilanen tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, takibe konu senetlerde sahtecilik yapıldığı iddiasına dayalı olarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişi raporu alınmış, Ankara … Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası bekletici mesele yapmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, Ankara … Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar …, … ve … hakkında Ankara … Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan ceza davasının yargılaması neticesinde Mahkemenin … K. Sayılı kararı ile sanıkların beraatine karar verildiği ve kararın Ankara BAM 10. Ceza Dairesinin … K.sayılı ilamı ile kesinleştiği, TBK’nın 74. maddesi (818 sayılı BK’nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağının kabul edildiği, bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalı … … tarafından diğer davalılar ve davacı şirket hakkında başlatılan icra takibinden sonra davacı şirket tarafından menfi tespit istemi ile eldeki davanın açıldığı, senetlerin icra takibinden önce protesto işlemine tabi tutulduğu ve protesto evrakında davacı şirket aleyhine protesto işleminin yapılmamış olduğu, protesto işleminden sonra davalı …’nın senetlere şirket kaşesi vurmak suretiyle davacı şirketi borçlu haline getirdiği, senetlerin ilk halinde davacı şirketin borçlu olarak yer almadığı, Ankara BAM 10 Ceza Dairesinin … K. sayılı karar ilamında “Sanık tarafından ilk derece mahkemesine ibraz edildiği belirtilen ve katılan şirket vekili tarafından da bu konuda görüş belirtileceği beyan edildiği halde herhangi bir itirazda bulunulmayan, “sözleşme ” başlıklı ” … Güvenlik ve Kor. Hizm. Ltd. Şti. Ortaklarının, şirket idaresi ile ilgili durumlarını içerir.” alt başlıklı, ortaklar … ve sanık … tarafından imzalanmış sözleşmenin, 13. Maddesinde yazılı bulunan “ekli listede belirtilen borçların dışında çek, senet, cari hesap vs. borç olmadığı varsa bu borçların …’ya ait olduğu diğer ortakları bağlamadığını … kabul ve taahhüt eder.” yazılı olup sözleşme ekinde bulunan listeninde belirtilen ortaklar tarafından imzalanmış olması ve sanık … tarafından keşide edilen bahse konu 7 adet senedin de yazılı olması karşısında, suça konu senetlerin şirket borcu haline getirilmiş olması nedeniyle sanık …’nın şirketi devrettikten sonra söz konusu senetlere şirket kaşesi basarak yeniden imzalanmış olmasının faydasız sahtecilik niteliğinde olduğu bu nedenle sahtecilik ve dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığı gözetildiğinde” gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin sanıkların atılı suçlardan beraatine ilişkin kararlarda düzeltme dışında bir isabetsizlik görülmediğinin belirtildiği, buna göre davalı …’nın dava konusu senetleri şahsen imzalarak davalı …’ye verdiği, … tarafından da söz konusu senetlerin ciro yolu ile davalı … …’ye verildiği, protesto işlemine tabi tutulduktan sonra da davacı şirketin kaşesi vurulmak suretiyle davacı şirketin borçlu haline getirildiği, ceza mahkemesince söz konusu sahteciliğin davalı … ile davacı şirket arasında düzenlenen protokol ile şirket borcu haline getirilmesi nedeniyle sahteciliğin faydasız sahtecilik niteliğinde olduğu gerekçesiyle beraat kararı verildiği, ancak yapılan ceza yargılaması ile senetlerde … tarafından sahtecilik yapıldığı hususunun sabit olduğu, davacı şirket tarafından davalı … ile arasındaki sözleşme ile söz konusu bonolar nedeniyle borç üstlenilmiş olsa da, davacı şirketin davalı …’nın şahsi borcunu üstlendiği, davalı …’ya senet metninde değişiklik yaparak davacı şirketi borç altına sokmak yönünde bir yetki tanınmadığı, davacı şirket ile davalı … arasındaki sözleşmenin taraflarını bağlayacağı, öte yandan kambiyo hukukuna göre borçlu olmak ile davalı …’nın borcunun üstlenilmesinin sonuçlarının davacı şirket açısından aynı olmadığı, kambiyo senedinden doğan sorumluluk şartlarının daha ağır olduğu, böylece ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu üzere takip konusu senetlerde sahtecilik yapıldığı ve sahteciliğin mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşılmakla davalılar … ve … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … yönünden ise dava konusu bonolarda lehtar konumunda olup, protestoyu çekmediği gibi davacı hakkında başlatılan icra takibinde borçlu durumunda yer aldığı, söz konusu senetler nedeniyle davacıdan bir talebi bulunmadığı anlaşılmakla … hakkında açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı … yönünden açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne, davacının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.303,49 TL harçtan peşin alınan 283,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.020,09 TL karar harcının davalılardan … ve …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 283,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 304,55 TL harcın davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine
7-Davacı tarafından yapılan 373,00 TL posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.173,00 TL yargılama giderinden davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2021
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır