Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/91 E. 2022/76 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”

4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/91
KARAR NO : 2022/76

HAKİM : … …
KATİP : … …


DAVA : Marka 2021-M-501 Sayılı YİDK Kararı İptali-Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022 Yazım Tarihi: 13/04/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilinin “…” ibareli pek çok markası olduğunu, müvekkilinin markası ile başvurucuya ait markanın aynı olduğunu, hizmetlerin de aynı, aynı tür ve bağlantılı olduğunu, davalının bilinçli olarak müvekkili markasını taklit ettiğini, müvekkili markasını bilmememe gibi bir ihtimalin söz konusu olmayacağını, markalar arasında yazı stili, grafik düzeni, renk farklılıkları ya da harf eklentileri ya da eksiltilmesi yoluyla yapılan değişikliklerin ayniyeti ortadan kaldırmadığını, başvurunun tescil edilmesi halinde müvekkilinin ticari hayatının baltalanacağını, yatırımlarının riske gireceğini, muhatabın haksız kazanç elde edeceğini, alıcının zihninde gerek emtiaların gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyanacağını ve bunların aynı yerden sürüldüklerinin düşüneceğini, müvekkilinin öncelikli kullanıma ilişkin eskiye dayalı yasal müktesep hakları korunması gerektiğini iddia ederek Türk Patent ve Marka Kurumu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2021-M-501 sayılı kararının iptali, tescil işleminin tamamlanmış olması halinde ise 2019/108268 numaralı “big ist invest” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini dava ve talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Markaların benzer olmadığı, müvekkili markasında İST ve İNVEST unsurlarının da bulunduğunu, davacı markasında ise “planlama” ibaresinin yer aldığını, farklı yazı fontları ile markanın dikkat çekici olmasının sağlandığını, farklılıkların big ibaresinin benzerliğini ortadan kaldırdığını, sistemde kayıtlı BIG ibaresini içeren 35. ve 36. sınıflarda kayıtlı 102 adet marka olduğunu, ticaret hayatında farklı marka kompozisyonlarında pek çok kez kullanılan BIG markasını davacının tekeline bırakılması ve/veya başka firmaların marka tescillerini engellemesi kabul edilemeyeceğini, taraf markaları benzer olmadığından ürün-hizmet benzerliği ve karıştırılma ihtimali incelemesi yapılmasına da lüzum bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın 2019/108268 başvuru sayılı markası ile davacı firmanın 2018/43534 sayılı markası arasında SMK 6/1 maddesi açısından iltibas-benzerlik-karıştırılma ihtimali oluşup oluşmadığı, Türk Patent’in 2021-M-501 sayılı YİDK kararının iptalinin, davalı markasının tescili halinde hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği anlaşılmıştır.
YİDK kararının 28/01/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 26/03/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
… ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalaı Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2018 43534 sayılı “…” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın-6ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan iıiraz incelenmiştir.
….
İnceleme sonucunda, “big ist invest” ibareli başvurunun tertip tarzı ile çekişme konusu “big” ibaresinin ayırt edici gücünün düşüklüğü bir arada değerlendirildiğinde ilgili tüketicilerin “big ist invest” ibareli başvuru ile “…” ibareli itiraz gerekçesi markayı farklı ticari kaynaklardan gelen birbirinden farklı markalar olarak algılayabileceği kanaatine varılmış ve başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzer markalar olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Başvuru ile itiraz gerekçesi markaların benzer markalar olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, markalar arasında karıştırılma ilişkilendirilme ihtimallerinin ortaya çıkmayacağı sonucuna vanlmıştır.
Sayılan nedenlerle itirazm reddedilınesi gerekmiştir.
KARAR: İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markası

35,36. Sınıf 36,37,42. Sınıf
Bilirkişi heyetinden alınan 03/01/2022 tarihli OY ÇOKLUĞU ve KARŞI GÖRÜŞ şeklinde sunulan raporda ÖZETLE; ” ( Oy çokluğu) YİDK İptali yönünden ;
1. Davalı markası ile davacı markasında yer alan 36. Sınıf “Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetlerinin aynı, aynı tür hizmetler olduğu,
2. Davalıya ait marka ile davacının mesnet markası arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dâhil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunmadığı,
Hükümsüzlük Talebi Yönünden;
1. Davalı markası ile davacı markasında yer alan 36. Sınıf “Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetlerinin aynı, aynı tür hizmetler olmakla birlikte; davalının başvuru markasında yer alan 35. Sınıf ile davacı markasındaki 36, 37 ve 42. Sınıfların aynı, benzer hizmetler olmadığı,
2. Davalıya ait marka ile davacının mesnet markası arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dâhil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunmadığı;
(Karşı Görüş ) … tarafların marka örneklerinin asli, baskın ve ayırtedici unsurları gözönüne alınarak, görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan bütünsel genel izlenim yönünden mukayeselerinde; ibareli başvuru markasının, Davacının itiraza mesnet markasıyla görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik düzeyi dikkate alındığında, birebir ayniyet taşıyan itiraza konu 36. sınıfa konu hizmetler bakımından ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin başka bir heyetten rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “… ” ibareli marka başvurusu ile davacının ” …” ibareli tescilli markası arasında bazı hizmetler (36.ncı sınıf) ortak ve benzer olsa da özellikle markaların bütünselliği de dikkate alındığında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde, davalının “… ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “…” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının ” …” ibareli tescilli markalı hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalının “… ” ibareli başvuru markalı hizmeti satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu; (tüm bu gerekçeler ile aksi yöndeki karşı bilirkişi görüşüne HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle yukarıdaki gerekçe ile iştirak edilmediği) ;
Neticeden kurum kararı yerinde ve doğru olduğundan davanın reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı firma vekilinnin yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.16/03/2022

Katip … Hakim …
E İmzalıdır. E İmzalıdır.