Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/90 E. 2022/33 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/90 Esas – 2022/33

T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/90
KARAR NO : 2022/33

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :….
DAVALI :…
DAVA : Marka … Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022 Yazım Tarihi : 28/02/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:Müvekkil Yeni
Mağazacılık A.Ş mağaza adı/markası ile işlettiği mağazalarda kendi adına tescilli yüzlerce
markalı ürün yanı sıra … ibareli markası ile tüketici nezdinde tanınır hale gelmeye
çalıştığını, … ibareli markası ile oluşturduğu tasarımlarda ambalajın büyük bir kısmını
kapsayan marka ibaresinin seri marka oluşturma kastında önemli bir yeri olduğunu,
müvekkilin “…” markası ile davalı yana ait “…” markaları arasında herhangi bir benzerlik veya iltibas bulunmayıp müvekkilin markasının yeterli ayırt ediciliği
sağladığını, YİDK Kurulu tarafından markanın hecelere ve harflere bölünerek veya markada
yer alan kelimenin çıkarılması yoluyla benzerlik yaratılmaya çalışılmasının usul ve yasaya
aykırı olduğunu, davalı şirketin Türkçe’de yer alan harfler üzerinde tekel hakkı varmışçasına
hareket edilmesinin ticari hayatı sekteye uğratacak nitelikte olduğunu, belirterek
… başvuru numaralı marka hususunda davalı yan tarafından yapılan itiraz
üzerine haksız ve hukuka aykırı şekilde verildiği ifade edilen … sayılı
YİDK’nin kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkil … Gıda’nın 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiği alanda bir çok ürünün tanıtım ve geliştirilmesini
ağladığını, “…” markalarının yoğun kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığı ve
anınmış marka haline geldiğini, “…” markalı ürünlerin tüketicilerdeki spontan
atırlanma oranının %99 gibi yüksek bir düzeyde bilinirliğe sahip olduğunu, uzun bir
üreden beri markanın kesintisiz kullanımı ve markaya yapılan yatırımlar sonucu artık
arka üzerinde inhisari hakkının doğduğunu, “…” ibaresinin ticari unvan olup markanın
asli unsurunun “…” ibaresi olduğu ve dava konusu markanın müvekkile ait markayı birebir
aynı olmak üzere içerdiğini, dava konusu marka ile redde mesnet markanın bulunduğu mal
ve hizmet sınıfının aynı ve ayırt edilemeyecek derecede olduğundan iltibas ihtimalinin
kuvvetle muhtemel kıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın … başvuru sayılı markasının reddedilen kısımları açısından davalı firmaya ait 2018/59305 sayılı marka ile SMK 6/1 maddesi açısından iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, Türk Patentin … sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 25/01/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 25/03/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; ”2019/171 başvuru numaralı ”…” ibareli başvrunun 2018 59305 sayılı ”…” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK ‘nın 6(1) maddesi uyarınca reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
………..
Yapılan
inceleme sonucunda, başvuru ile redde mesnet gösterilen markanın belirli düzeyde benzer
olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca redde konu mallarla/hizmetlerle aynı veya aynı tür ya da
benzer malların/hizmetlerin redde mesnet markanın/markaların kapsamında yer aldığı tespit
edilmiştir. Ayrıca “…” markasının yoğun kullanım ve tanıtımının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu
tespitler ışığında başvuru ve redde mesnet marka arasında redde konu mallar bakımından
ilişkilendirme/ karıştırılma ihtimali bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle
itiraz hakkında Markalar Dairesi Başkanlığınca verilen ret/kısmi ret kararı yerinde görülmüş
ve iş bu itirazın reddi gerekmiştir.” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
.. (…) … (… )
30. Sınıf 05,29,32,30. Sınıf

Bilirkişi heyetinden alınan 26.12.2021 tarihli raporda ÖZETLE; “Davacıya ait davaya konu olan … sayılı “… ” marka ile kısmi redde mesnet gösterilen “…” ibareli markalar arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik bulunduğu, taraf markaların kapsamlarında yer alan YİDK kararına konu olan 30. Sınıfta yer alan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler, Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar” mallar bakımından birebir aynı olması nedeniyle 6769 S. SMK m.6/1 anlamında iltibas tehlikesinin olacağından bu mal ve hizmetler bakımından YİDK kararının isabetli olduğu” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi heyetinden ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki başvuru veya Tescilli bir marka ile sonraki başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının ” … ” ibareli marka başvurusu ile davalının ” … ” ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki marka açısından … ibarelerinin baskın unsur olarak öne çıktıkları için karşılaştırmada bu ibarelerin esas alındığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 30.ncu sınıftaki reddedilen mallar( Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler, Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar ) için ayırdığı satın alma süresi içinde, davacının “… ” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının “…” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, benzerlik nedeniyle her iki markada yanılgı yaşayabileceği , yine benzerlik nedeniyle ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulları oluştuğundan YİDK kararı yerinde ve doğru olduğu; Neticeden kurum kararı doğru olduğundan davanın reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,

Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 07/02/2022

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır