Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/82 E. 2022/7 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/82
KARAR NO : 2022/7

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI ….
DAVALI :….
DAVA : Marka…Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022 Yazım Tarihi : 03/02/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkil…Mağazacılık A.Ş mağaza adı/markası ile işlettiği mağazalarda kendi üretmiş olduğu ürünleri ile pek çok markasının yanı sıra … ibareli seri markaları olduğunu, saygın bir şirket olduğunu, müvekkil şirket markasını oluştururken yılların kullanımı sonucu tanınır hale getirdiği markası olan “…” ibaresini kullanarak markasını oluşturmakta iken redde mesnet gösterilen markada ise sadece “…” ibaresinin yer aldığını, müvekkil markasını redde mesnet gösterilen markadan tamamen farklılaştıran noktanın … ibaresi olduğunu, … markasının seri markası olan … markasıyla redde mesnet gösterilen marka arasında sadece … ibaresinin benzer olduğu, … ibaresinin bir çay türü olup herhangi bir ayırt edici özelliği bulunmadığını, davalının … markasının bilinirliğinden ve tanınmışlığından bahsetmiş olsa da burada iş bu davanın “…” markası ya da markanın tanınmışlığı ile hiçbir ilgisinin olmadığını, müvekkilin “A101” markası ile Türkiye’nin 81 ilinde, 914 ilçesinde ve 10.000 den fazla satış noktası ile faaliyette bulunduğunu, TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiğini, davalının kendi markasının tanınmış olduğunu iddia etse de dava konusu marka ibaresi olan … ibaresini içeren herhangi bir markasının tanınmış marka sicilinde yer almadığını, müvekkil şirkete ait marka ibaresi ile davalıya ait marka ibaresinin görsel, işitsel, anlamsal olarak hiçbir şekilde benzemediğini belirterek TÜRKPATENT’in ret kararının iptali ve müvekkilin markasının tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkili …’un sermayesi devlete ait bir Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü olduğu, 3092 sayılı Çay Kanunu ile çayda tekelleşmenin kaldırılmasından önce Türkiye’de çay üretip satmaya yetkili tek kuruluş olduğunu, “…” ibaresinin Türk Patent nezdinde “TANINMIŞ MARKA” olduğunu, “… Çayı” markasının da bu çatı markanın seri markalarından birini oluşturduğunu, davacının tescilini istediği markanın “… …” kelimelerinden oluştuğunu, dava konusu “… …” ibaresinde esaslı unsurun “…” kelimesi olduğunu, “…” kelimesinin davacının çatı markasının ismi olup dava konusunda ayırt ediciliği bulunan ibarenin “…” olduğu, markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı firmanın … başvuru sayılı markasının reddedilen kısımları yönünden davalı firmaya ait 89646, 153216 sayılı markalar ile SMK 6/1 maddesi açısından iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, TÜRKPATENT’in…sayılı YİDK kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 18/01/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 18/03/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun…kararında; “… başıuru numaralı “… …” ibareli başıurunun 89646, l532l6 sayılı “kaınelya”, “… … çayi” ibareli markalaı ile karıştırılma ihtimali gerekçesi ile SMK’nın 6(l) maddesi uyarrnca kısmen reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldınlması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapı lan itiraz incelenmiştir.
….İnceleme sonucunda” Kurul, başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen 89646, l532l6 sayılı “…”, “… … çayi” ibareli kısmi ret gerekçesi markaların görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzer markalar olduğu görüşündedir. Buna ilaveten, başvuru ile kısmi ret gerekçesi markaların “SINIF 30: “Çaylar, buzlu çaylar” bakımından aynı,/aynı tür mallan kapsadıkları tespit edildiğinden, başvuru ile 89646, 1532t6 sayılı ret gerekçesi marka arasında 6. madde kapsamında verilen ret kararı gereğince reddedilen mallar/hizmetler bakımından karıştınlma ihtimalinin ortaya çıkabileceği kanaatine vanlmış ve aynı tespit doğrultusunda Markalar Dairesi Başkanlığı’nca verilen kısmi ret kararı yerinde görıilmüştür.
Son olarak, başwru sahibinin emsal kararlar gerekçeli itirazı, farklı markalar hakkında verilen kararlann incelenen başıuruyla ve bu başvuru hakkındaki kararla bağlantısının bulunmaması nedeniyle haklı bulunmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle iş bu itirazın reddi gerekmiştir.
KARAR: İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
… … (…) … ÇAYI (89646)
30. Sınıf 30. Sınıf
… … Çayı (153216)
30. Sınıf

Bilirkişi heyetinden alınan 22.11.2021 tarihli raporda ÖZETLE; “Dava konusu markanın ret edilen dava konusu 30. Sınıftaki “Çaylar, buzlu çaylar” malların mesnet gösterilen davalıya ait önceki tarihli markalar kapsamında da birebir yer aldığı, taraflara ait markalarda, markaların esas/baskın unsurları olarak yer alan “KARDEM” ibareleri bakımından markalar arasında görsel, işitsel benzerliğin mevcut olduğu, tüketici nezdinde işaretler arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalini doğurabileceği ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bilirkişi heyetinden rapor veya aynı heyetten ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki başvuru veya Tescilli bir marka ile sonraki başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının “… … ” ibareli marka başvurusu ile davalının “… ÇAYI ” ibareli tescilli markası arasında başvurunun reddedilen “çaylar,buzlu çaylar” malları açısından biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki markada da asli belirleyici unsurun … olduğu görüldüğü;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu reddedilen “çaylar,buzlu çaylar” mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davacının marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının “… ÇAYI ” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, her iki markada ortak ve belirleyici unsur … nedeniyle yanılgı yaşayabileceği , ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından yargılama konusu yukarıda belirtilen mallarda işaretsel benzerlik nedeniyle başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki iltibas, karıştırılma koşulları oluştuğundan YİDK kararı doğru olduğu; Tüm bu gerekçelerle davanın reddi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.19/01/2022
Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-İmzalıdır