Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/79 E. 2022/62 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/79 Esas – 2022/62
T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/79
KARAR NO : 2022/62

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACILAR :…
DAVALI : …
KARAR TARİHİ : 23/02/2022 Yazım Tarihi : 14/0/32022

İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:Müvekkili şirketin 1976 yılında kurulduğunu, 1999 yılında holding statüsüne kavuştuğunu, Türkiye’nin
önde gelen altyapı yatırım holdinglerinden biri olduğunu, müvekkilinin hisselerinin 2016 yılına kadar
… hisse kodu ile BIST’de işlem gördüğünü, … İnşaat’ın %48,81 hissesi … Holding’e ait
olduğunu, en eski iştiraki olduğunu, … inşaatın havaalanı, doğalgaz boru hattı, konut gibi projeler
yaptığını, projelerde tarafların güçlü ilişkiler yaratarak …’in itibarını ve tanınmışlığını
sağlamlaştırdığını, davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ticaret unvanı ve markası
ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan … ibaresinin seçilmesinin tesadüf olmayacağını, davalıya
ihtarname gönderildiğini ancak davalının kullanımlarına devam ettiğini, davalı tarafından gönderilen
cevabi ihtarnamede gerekli değişikliklerin yapılacağının, kullanımların durdurulacağının belirtildiğini,
markaların birebir aynı ve aynı hizmetlerde kullanıldığını, https://….net/ internet sitesinde …
A.Ş. kullanımının bulunduğunu, müvekkilinin … markasının T/02394 sayı ile tanınmış marka
statüsünde olduğunu, müvekkilinin davalı kullanımlarının devam ettiğinden bir haber aracılığı ile haberdar
olduğunu, #… İNŞAAT, #… İNŞAAT şeklinde haber yapıldığını, bu tarz haberlerle müvekkilinin
markasının büyük hasar aldığını, davalının … şeklindeki marka kullanımı ve … isimli bir başka
şirket ile kurduğu ortaklığın müvekkilinin markasının sulandırılmasına ve itibarının zedelenmesine yol
açacağını, müvekkilinin edindiği itibarı haksız biçimde kullandığını ve müvekkilinin itibarını zedelediğini,
davalının gerekli revizyonları yaptığına yönelik iddialarını ispatlayamadığını, … marka kullanımlarına
karşı da ayrıca dava açıldığını, iddia ederek ihtiyati tedbir talebi ile davalı kullanımlarının davacının TÜRKPATENT nezdinde tescilli … ibareli markasından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet
yarattığının tespitine, tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması ve men’ine, davalının … ibaresinin
markasal kullanımının her türlü mecrada durdurulmasına, davalıya ait “….net” alan adına erişimin
engellenmesine ve alan adının iptaline, … ibaresini esas unsur olarak içeren ticaret unvanının sicilden
terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Tarafların faaliyet alanlarının tamamen farklı olduğunu, davacının 15.02.1999 tarihli Ticaret Sicil
Gazetesi’nde şirketin konusunun ve amaçlarının belirtildiğini, davacı şirket ile aralarında haksız rekabet
oluşturacak bir düzlemde bulunmadığını, müvekkilinin hukuka aykırı bir davranışının bulunmadığını,
01.08.2006 tarihinden bu yana hukuk ve piyasa kurallarına göre hareket ettiğini, 15 yılı aşkın süredir çeşitli
alanlarda hizmet verdiğini, davacının tanınırlığının söz konusu olmadığını, müvekkili tarafından varlığının
bilinmediğini, sicile kaydedilen … markasının 07.08.2014 tarihinde tanınmış marka olarak
kaydedildiğini, müvekkilinin kuruluşundan 8 yıl sonra olduğunu, tanınmışlığının hangi alanda olduğunun
da gizlenmiş olduğunu, … ibaresinin ticaret unvanında yer aldığını, müvekkilinin markasal
kullanımının bulunmadığını, ticaret unvanını sicilde kayıtlı olduğu şekilde kullandığını, davacının
09.10.2018 tarihli ihtarnamesinde internet sitesinin marka ve fikri sınai hakları ihlal ettiğini ihtar ettiğini,
müvekkili tarafından gönderilen cevapta … A.Ş. ibaresinin marka gayesi ile kullanılmadığını, web
sayfasının tasarımı sırasında yapılan kısıtlamadan ileri geldiğini açıkladığını, internet sitesinin revize
edilerek davacının talebinin yerine getirildiğini, bu konuda bilgilendirildikleri halde kötü niyetli
davranarak Mahkemeyi yanıltmaya çalıştıklarını, davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, site
içerisinde … PETROL A.Ş. ibaresinin yer aldığını, iletişim bölümünde ve sayfa altlarında “İstanbul
merkezli … Holding ile bir bağımız yoktur” ibaresini eklediğini, davacı yanın dava dilekçesinin ekinde
sunduğu ekran görüntülerinin eski tarihli olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanının çekirdek unsurunu
kullanmada bir behis olmadığını, müvekkilinin ticaret unvanının terkinini talep etmesinin kanuni
dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 7 ” (1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ”

Madde 29 ” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.” hükmü,
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU (14.02.2011 tarihli yayınlanan);
Madde 52 ” (1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
(2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir .” ,
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.; “,hükmü yer almaktadır.

SMK hükümlerine göre iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK hükümlerine göre tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının markasal kullanımı dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde tanınmışlıktan yararlanılabilecektir.
SMK hükümlerine göre kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı girer. Marka ve ticaret unvanı da sınaî mülkiyet hakkı olarak maddenin koruma kapsamına alınmıştır. Ancak sınaî mülkiyet hakları kapsamında korunacak bir markadan veya ticaret unvanından söz edebilmek için “tescil” şarttır. Örneğin bir ticaret unvanına dayanarak başkasına ait marka tescilinin engellenmesi isteniyorsa bu ticaret unvanının ticaret sicilinde tescilli olması gerekmektedir.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın ”…” ibareli tescilli marka hakkının davalı tarafça ihlal edilip edilmediği, davalı taraf eyleminin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı buna bağlı olarak tespit, durdurma, men, erişim engeli, alan adı iptali ve sicilden terkin taleplerinin yerinde olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacılardan … HOLDİNG A. Ş. adına T/02394 sayılı “…” markasının TÜRKPATENT kayıtlarında tanınmış marka olarak belirtildiği tespit edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle “… HOLDİNG A. Ş.” adına ; koruması devam eden;
22/08/2019 tarih ve … sayılı ” … inşaat ” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
06/06/2018 tarih ve … sayılı ” … gpyş” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
22/05/2017 tarih ve … sayılı ” … Mühendislik” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
22/05/2017 tarih ve … sayılı ” … Renewable” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
04/10/2011 tarih ve … sayılı ” Şekil+… ” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
04/10/2011 tarih ve… sayılı ” Şekil+… ” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
30/09/2020 tarihinde yenilenen … sayılı ” Şekil+… GYO ” markanın 37 ve 39.ncu sınıflarda;
09/05/2018 tarihinde yenilenen … sayılı ” … grup ” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda;
09/08/2017 tarihinde yenilenen … sayılı ” … ” markasının 37 ve 39.ncu sınıflarda; tescilli olduğu, tespit edilmiştir.
… Holding’e ait kuruluş sözleşmesinin 15.02.1999 tarih 4731 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, buna göre 11.02.1999 tarihinde tescil edildiği ;
Davacılardan … İNŞAAT’a bilgiler ise 08.10.1986 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer almakla birlikte limited şirket olarak kurulduğu, daha sonra tür değişikliğine gidildiği, 06.10.2021 tarihinde tescil edildiği;
Davalı … Petrol’e ilişkin 01.09.2006 tarih ve 6611 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde 27.07.2006 tarihinde tescil edildiği;
Bilirkişi raporu ve ticaret sicil kayıtları ile tespit edilmiştir.
İhtiyati Tedbirin değerlendirilmesi için Marka Uzmanı Bilirkişiden alınan 14/04/2021 tarihli raporda ÖZETLE ” 1. Davalının https://….net/ sitesine ilişkin tescil kayıtlarında yapılan incelemede sitenin 27/02/2018 tarihinde … Bilişim A. Ş. isimli web şirketi tarafından tescil edildiği, sitenin en erken 27/02/2022 tarihine kadar aktif olduğu tespit edilmiştir.
2. Davalının https://….net/ web sitesinin İLETİŞİM bölümünün ADRES kısmında bulunan “… Petrol Ürünleri Medikal İnş. Taah. San. ve Tic. A. Ş. şeklindeki kullanımının davacı markaları ile karıştırılma ihtimaline yol açmadığı kanaatine ulaşmıştır.
3. Davalının https://….net/ sitesinin alan adı ve web sitesi içeriğinde ve inşaat tabelasındaki “…, … PETROL A. Ş., … A. Ş., … PETROL inşaat taahhüt, … PETROL, …-… ANKARA YENİMAHALLE İNŞAATI İŞ ORTAKLIĞI” şeklindeki kullanımlarının, davacılardan … Holding A. Ş. adına tescilli 2019 78891 sayılı “… İNŞAAT”, 2018 55530 sayılı ” … GPYŞ “, 2017 46966 sayılı ” … MÜHENDİSLİK”, 2017 46963 sayılı “… RENEWABLE”, 2011 78507 sayılı ” … ŞEKİL”, 2011 78500 sayılı ” … ŞEKİL “, 2010 62362 sayılı ” … GYO ŞEKİL “, 2008 27768 sayılı ” … GRUP” ve 2007 42712 sayılı “…” markaları ile karıştırılma ihtimali yarattığı ” şeklinde ifade edilmiştir.
Bu kapsamda da mahkememizce 16/04/2021 tarihli ARA karar ile “1-Davacının İhtiyati Tedbir talebinin KABULÜNE,
2-Davalı tarafca ” https://….net/ sitesinin alan adı ve web sitesi içeriğinde ve inşaat tabelasındaki “…, … PETROL A. Ş., … A. Ş., … PETROL inşaat taahhüt, … PETROL, …-… ANKARA YENİMAHALLE İNŞAATI İŞ ORTAKLIĞI” şeklindeki kullanımlarının yer aldığı internet SAYFALARINA ERİŞİMİN İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA ENGELLENMESİNE,
3-Davacıya ait yukarıda belirtilen “…-…” şeklinde 37 ve 39.ncu sınıftaki tescilli markaları ile iltibas oluşturan tüm hizmetlerin davalı tarafca internet ortamı dahil her türlü üretim, satış, sergilenme , tanıtım veya reklam gibi benzeri şekilde ticarete konu edilmesinin İHTİYATİ TEDBİR yoluyla ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA, Bu kapsamda herhangi bir ürün/malzeme ele geçtiğinde EL KONULUP davalıya yediemin olarak verilmesine,
4-Henüz tahkikat aşamasına geçilmediği, karşılıklı delil toplanmadığı diğer tarafın ekonomik imkanları bu aşamada kısıtlanacağı için HMK 392.nci maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 10 (ON) günlük kesin süre içinde 30.000 (Otuzbin) TL.nakdi TEMİNAT veya koşulsuz banka teminat mektubu karşılığında ihtiyati tedbirin uygulanmasına, (bu süreye uyulmadığında ise ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kaldırılmış sayılmasına,)
6-İhtiyati tedbir kararının uygulanmasının HMK 393/1 ve 2 maddesine göre teminat yatırılmasından itibaren 1 hafta içerisinde Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla (veya erişim sağlayıcılar birliğinden) infaz edilebileceğine, aksi takdirde ihtiyati tedbirin kendiliğinden kaldırılmasına, ” şeklinde karar verilmiştir.
Tahkikat aşamasında ise bilirkişi heyetinden alınan 26/11/2021 tarihli raporda ise ÖZETLE ” Davalı kullanımlarının davacı adına tescilli 2019 78891 tescil numaralı , 2017 56628 tescil numaralı , 2017 46966 , 2017 46963 tescil numaralı , 2011 78507 tescil numaralı , 2011 78500 tescil numaralı , 2011 67978 tescil numaralı , 2010 62362 tescil numaralı , 2008 27768 tescil numaralı , 2007 42712 tescil numaralı ibareli markaları ile karıştırılma ihtimali olduğu, ( davalıya ait sitenin incelenmesi neticesinde davalının kullanımlarının (sitede yer alan “hakkımızda” sekmesi altında yer alan açıklamalar ile ana sayfa içerisinde altta yer alan “neler yapıyoruz” başlığı altında sayılan hizmetler dikkate alınarak) inşaat hizmetlerine yönelik olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte raporumuzun IV. Başlığı altında yer alan davacıya ait dayanak markaların bir kısmının 37. Sınıftaki inşaat hizmetlerini içerdiği anlaşıldığından davalıya ait www…..net site içerisinde yer alanbilgiler doğrultusunda davacının tescilli markalarının kapsamında yer alan 37. Sınıf inşaat hizmetleri ile davalının sunmuş olduğu hizmetlerin aynı, aynı tür olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ……. tescilli markaları ile davalı ……. kullanımları arasında karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik olduğu; zira markasal kullanımlarda … ibaresinin baskın unsur olarak yer aldığı, petrol, inşaat,taahhüt ibarelerinin ise sunulan hizmeti tanımladığı, dolayısıyla ayırt ediciliğinin bulunmadığı, kullanımlarda ayırt edici unsurun … ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Zira davacının markaları yönünden de baskın unsur … ibaresidir. İlgili tüketici nezdinde her iki markanın bıraktığı görsel etki, tüketici zihninde yarattıkları imaj ve taşıdıkları konsept bakımından bütüncül bir benzerlik olduğu düşünülmektedir. Davacı markalarında yer alan bir kısım ekler (inşaat, mühendislik grup, gyo, ren vb.) ise tüketici nezdinde sunulan hizmet yönünden tanımlayıcıdır. Dolayısıyla tüketicinin dikkati “…” ibaresine yoğunlaşacak olup söz konusu ekler de davacı markasını davalı kullanımlarından yeteri kadar farklılaştıramamıştır. İlgili tüketici kesimi davalının kullandığı markaları, davacının markalarının yeni bir versiyonu, yeni bir çeşidi, hizmeti sanabilecek, iktisaden birbirine bağlı işletmelerden geldiğini düşünebilecek; taraf markalarının farklı kaynaktan geldiğini anlayamayabilecektir. Dolayısıyla davalı kullanımları ile davacı markalarının bıraktıkları genel izlenim itibariyle ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzer olduğu, çağrışımlarının ve bir bütün olarak uyandırdıkları kanaatin aynı olacak şekilde markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma/benzerlik ihtimali bulunduğu )
Davalı kullanımlarının, davacıya ait tescilli markalar ile karıştırılmaya yol açtığı ve bu nedenle haksız rekabet oluşturduğu,
Davalının alan adı iptali koşullarının oluştuğu, (Davalıya ait https://www…..net/ sitesinde yapılan 23.11.2021 tarihli incelemede aşağıda yer alan görsellerde görüleceği üzere sitenin aktif olduğu, site içinde yer alan bir kısım görselde … A.Ş. ibaresinin yer aldığı, site uzantısının “…” olduğu, yine bir kısım yerde … PETROL A.Ş., … PETROL inşaat taahhüt” ifadelerinin geçtiği tespit edilmiştir. Bundan ayrı olarak whois sorgusu yapıldığında aşağıdaki görselde görüleceği üzere; isim tescil Bilişim A.Ş. firması tarafından tescil edildiği, tescilin 27.02.2018 tarihinde yapıldığı, 26.02.2021 tarihinde güncellenerek korumanın 27.02.2022 tarihine kadar sürdüğü tespit edilmiştir.
Davacının tescilli markalarının kapsamında yer alan 37. Sınıf inşaat hizmetleri ile davalının sunmuş olduğu hizmetlerin aynı, aynı tür olduğu B. Başlığı altında açıklanmıştır. Yukarıdaki görsellerde kırmızı çerçeve altına alınan “… A.Ş., … PETROL inşaat Taahhüt, … PETROL A.Ş.” ibareleri davalının ticaret unvanı kullanımından farklı olup bu çerçevede davalı tarafından sunulan hizmet bakımından tüketici nezdinde markasal bir algı oluşturabilecektir. Bununla birlikte sitede iletişim sekmesi altında yer alan “İstanbul Merkezli … Holding ile bir bağlantımız yoktur” yönünde yapılan açıklamanın ise markalar arasında karışıklığı giderecek düzeyde olmadığı, taraf markalarında asli unsur olarak yer alan … ibaresinin genel izlenim itibariyle ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzer olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalının http://….net/ alan adlı sitesinin davacının yukarıda belirtilen markaları ile karıştırılma ihtimali yarattığı mütalaa edilmiştir.
)
Davalının ticaret unvanının terkini koşullarının oluştuğu ( Somut olay itibariyle davacılardan … İNŞAAT ile davalı … PETROL’ün hem ticaret unvanları hem de iştigal alanları aynı/benzerdir. Bu bağlamda taraflar arasında ticaret unvanı tecavüzünden söz edilebileceği ve davalının ticaret unvanının terkini koşullarının oluşabileceği kanaatine varılmıştır . ) ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı firma vekilinin yeni heyetten rapor alınması talebi HMK 30 uncu maddesi kapsamında ele alınıp değerlendirildiğinde sunulan heyet raporu tescilli markalar, ticaret ünvanları ve taraf kullanımlarına ait karşılaştırma tablosu da gösterilerek denetlenebilir olduğu , içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir nitelikte bulunarak yargılamanın gereksiz uzamaması için bu talebin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE
Önceki tescilli bir marka ile sonraki tesçilsiz (marka siciline kayıt olmayan) kullanım arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
Marka tecavüzü açısından;
SMK 7.nci madde kapsamında marka tesciline sahip olanların hakları belirtilmiş ve buna aykırı davrananların eylemi ise SMK 29.ncu maddede marka tecavüzü olarak nitelendirilmiştir.
Davacı tarafın yukarıda belirtilen çok sayıda “… “,”…” ibareli tescilli markaları bulunmaktadır.
Davalı tarafın ise “… A.Ş., … PETROL inşaat Taahhüt, … PETROL A.Ş.” şeklindeki markasal kullanımları ile davacının yukarıda belirtilen “…”,”…” esas unsurlu tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu; ortalama tüketici kesimi tarafından taraf markaları arasında benzerlik nedeniyle her iki markada yanılgı yaşayabileceği, her iki taraf markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, (nitekim benimsenen bilirkişi heyet raporunda bu husus ” Davalı kullanımlarının davacı adına tescilli … tescil numaralı , 2011 78507 tescil numaralı , 2011 78500 tescil numaralı , 2011 67978 tescil numaralı , 2010 62362 tescil numaralı , 2008 27768 tescil numaralı , 2007 42712 tescil numaralı ibareli markaları ile karıştırılma ihtimali olduğu,” şeklinde de izah edildiği) bu açıdan davalının eylemi marka tecavüzü şeklinde oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Haksız rekabet açısından;
TTK 54 ve devamı maddesinde haksız rekabet hükümleri belirtilmiştir.
Benimsenen bilirkişi heyeti raporunda “…..Marka Hakkının İhlali başlığında altında ayrıntılı olarak belirtilen nedenlerle davalının site içerisindeki kullanımlarının davacı adına tescilli 2019 78891 tescil numaralı , 2017 56628 tescil numaralı ,… numaralı , 2007 42712 tescil numaralı ibareli markaları ile karıştırılma ihtimali olduğu, ” Şeklinde izah edilen gerekçe ve görüşe aynen iştirak edilerek davalının bu şekildeki kullanımlarının TTK 54 ve devamı maddelerinde sayılan haksız rekabet oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Alan adı iptali açısından;
Benimsenen bilirkişi heyet raporunda; ” Davalıya ait https://www…..net/ sitesinde yapılan 23.11.2021 tarihli incelemede aşağıda yer alan görsellerde görüleceği üzere sitenin aktif olduğu, site içinde yer alan bir kısım görselde … A.Ş. ibaresinin yer aldığı, site uzantısının “…” olduğu, yine bir kısım yerde … PETROL A.Ş., … PETROL inşaat taahhüt” ifadelerinin geçtiği tespit edilmiştir. Bundan ayrı olarak whois sorgusu yapıldığında aşağıdaki görselde görüleceği üzere; isim tescil Bilişim A.Ş. firması tarafından tescil edildiği, tescilin 27.02.2018 tarihinde yapıldığı, 26.02.2021 tarihinde güncellenerek korumanın 27.02.2022 tarihine kadar sürdüğü tespit edilmiştir.
Davacının tescilli markalarının kapsamında yer alan 37. Sınıf inşaat hizmetleri ile davalının sunmuş olduğu hizmetlerin aynı, aynı tür olduğu, “… A.Ş., … PETROL inşaat Taahhüt, … PETROL A.Ş.” ibareleri davalının ticaret unvanı kullanımından farklı olup bu çerçevede davalı tarafından sunulan hizmet bakımından tüketici nezdinde markasal bir algı oluşturabilecektir. Bununla birlikte sitede iletişim sekmesi altında yer alan “İstanbul Merkezli … Holding ile bir bağlantımız yoktur” yönünde yapılan açıklamanın ise markalar arasında karışıklığı giderecek düzeyde olmadığı, taraf markalarında asli unsur olarak yer alan … ibaresinin genel izlenim itibariyle ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzer olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalının http://….net/ alan adlı sitesinin davacının yukarıda belirtilen markaları ile karıştırılma ihtimali yarattığı mütalaa edilmiştir.
) ” görüşünden hareket edilerek davalının alan adı tescili ve kullanımı davacının önceki tarihli tescilli markalarından daha sonra olduğundan ve bu tescil ve kullanım ile davacı markaları arasında iltibas oluştuğundan yukarıda belirtilen SMK 7/3-d kapsamında davalının alan adının da iptali gerektiği; sonucuna varılmıştır.
Ticaret ünvanı terkini açısından ;
… Holding’e ait kuruluş sözleşmesinin 15.02.1999 tarih 4731 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, buna göre 11.02.1999 tarihinde tescil edildiği ;
Davacılardan … İNŞAAT’a bilgiler ise 08.10.1986 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer almakla birlikte limited şirket olarak kurulduğu, daha sonra tür değişikliğine gidildiği, 06.10.2021 tarihinde tescil edildiği;
Davalı … Petrol’e ilişkin 01.09.2006 tarih ve 6611 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde 27.07.2006 tarihinde tescil edildiği;
Bilgilerinden hareketle tarafların ticaret sicilinde tescil ve ilan edilen iştigal konuları arasında ayniyet ve bağlantılı bulunduğu gibi tarafların ticaret unvanlarının asli ayırt edici unsuru olan “…” ibareleri arasında da aynılık bulunduğundan TTK hükümleri kapsamında ticaret ünvanları arasında karıştırılma ihtimal olduğu sonucuna varılarak TTK 52.nci madde kapsamında davalının ticaret ünvanından “…” ibaresinin de terkini gerektiği (benimsenen bilirkişi heyeti raporunda bu husus ” Somut olay itibariyle davacılardan … İNŞAAT ile davalı … PETROL’ün hem ticaret unvanları hem de iştigal alanları aynı/benzerdir. Bu bağlamda taraflar arasında ticaret unvanı tecavüzünden söz edilebileceği ve davalının ticaret unvanının terkini koşullarının oluşabileceği
” Şeklinde izah edilen görüşe aynen iştirak edildiği) sonucuna da varılmıştır.
Neticeden dava kabul edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı taraf eyleminin davacı tarafa ait tescilli “…” ibareli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, bu eylemlerin DURDURULMASINA, MEN’İNE,
3-Davalıya ait www…..net alan adının İPTALİNE,
4-Davalı firmanın ticaret ünvanında yer alan “…” klavuz unsurlu ticaret ünvanın terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde ilgili ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
5-Mahkememizce 16/04/2021 tarihli verilen ihtiyati tedbir kararının HMK 397/2 maddesine göre asıl kararın kesinleşmesine kadar devamına,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
7-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine,
8-Davacının yaptığı; 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 194,00 TL tebligat ücreti, 59,30 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 3.053,3 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı,davalı firma vekilinin e-duruşma yoluyla yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.23/02/2022

Katip…
✍e-imzalıdır

Hakim…
✍e-imzalıdır