Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/77 E. 2022/61 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/77
KARAR NO : 2022/61

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
DAVALI : 1- … – …
DAVA : Marka … Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2022 Yazım Tarihi : 14/03/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:TÜRKPATENT’ in … sayılı kararının hukuka ve yasal düzenlemelere aykırı
olduğunu, huzurdaki davada markaların benzer olmadığını ve aralarında karıştırılma
ihtimali bulunmadığını, markaların toplu olarak (bir bütün halinde) değerlendirilmesi
gerektiğini; ayrılamayacak sözcüklerin ayrıştırılarak bu sözcüklerden birinin esaslı unsur
kabul edilmesinin doğru olmadığını, dava konusu markaların görsel ve işitsel açıdan benzer
olduğu iddiasının dayanaksız ve haksız olduğunu, markalarındaki hakim renk siyah ve sarı
iken davalı markalarında hakim rengin turuncu olduğunu, şekil unsurunun da markaları farklılaştırdığını, her iki markanın ortak unsurunu “…” ibaresinin oluşturmakta
olduğunu, “Ayırt Edici Nitelikte Olmayan/Tanımlayıcı İbare + …” şeklindeki marka
başvuruları, kural olarak, tescili talep edilen mal ve hizmetlerin niteliğini, çeşidini, amacını
bildiren tasvir edici bir nitelik arz edeceklerinden tanımlayıcı olarak kabul edileceğinin
TÜRKPATENT Marka İnceleme Kılavuzu syf. 166’ da da belirtildiğini, ayırtediciliği çok zayıf,
kimsenin tekeline bırakılamayacak “…” ibaresini ön ek ya da son ek olarak havi
yüzlerce markanın TÜRKPATENT nezdinde bugüne kadar 35. sınıfta tescilinin sağlandığını,
internet alan adlarının ayırt edicilik vasfını haiz ise marka olarak tescil edilebildiklerini, yine
bugüne kadar ‘com’ alan adı ile birlikte “…” ibaresini havi pek çok markanın da
TÜRKPATENT nezdinde tesciline cevaz verildiğini, davalı şirketin üretici ve tüketicilere
internet ortamında pazar yeri sağlamakta olduğunu, “…” ibareli markasında
bulunan “…” ibaresi müşterilere sunulan bütün ürünlere, ürünlerin tamamına, ürün
çeşitliğinin kapsayıcılığına işaret ederken, “…” ibaresinin de tüm ürünlerin
….com adlı internet sayfasında bulunduğuna işaret ettiğini, spesifik bir ürüne
işaret etmediğini, davalı markasında “aradığın her şeyi … bulursun” anlamı
çıkarabilecekken “FARK …” markası ile “farkı … görürsün, farklı hizmeti …
alırsın” anlamı çıkarılabileceğini, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak birbirinden
farklı olduğunu, TÜRKPATENT tarafından davalı markasına benzer şekilde… … gibi
spesifik bir ürüne işaret etmeyen markaların tescilinin sağlanmış olduğunu, ortalama
tüketicinin taraf markaların farklı olduğunu algılayabileceğini, markaların başlangıcının
daha önemli olduğunu, ayırt ediciliği düşük bu gibi kelimelerin koruma düzeyinin düşük
tutulması gerektiğini ve bununla ilgili pek çok örnek olduğunu, taraf markaların hedef
tüketici kesiminin yetişkin, seçiciliği yüksek, bilinçli, araştırma ve karşılaştırma yapan,
dikkatli, eğitimli ve özenli internet kullanıcısı olması sebebiyle markalar arasında karıştırma
ihtimalinden bahsetmenin mümkün olmayacağını, markanın tanınmış olmasının da zarar
görmüş ve görme ihtimali olacağı anlamına gelmediğini, …Ltd. Şti’ nin hali hazırda
davalı şirketin müşterilerine online alışveriş sitelerinde ürün temin eden bir firma olduğunu,
yani bu markayı şirketin ticari ünvanı olarak da kullanmakta olduklarını, bugüne kadar herhangi bir çekişme olmaksızın davalı firma ile ticari faaliyetlerini sürdürdüklerini,
davalının ”FARKBURADA” ibareli tanınmış markasının da bulunmadığını, davalının seri
marka konusunda “…” ibaresine odaklanmış olduğunun görüldüğünü, buna benzer
“…” uzantılı pek çok markaya da itiraz edildiğini ama itirazların haksız bulunarak
markaların tescil edildiğini beyan ederek TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve
Değerlendirme Kurulu 14.01.2021 tarih ve … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE:1998 yılından bu yana sektörde olduklarını, bugün
Türkiye’de 48 milyon ziyaretçinin gerçekleştirdiği 200 milyon ziyaret ve 32 milyon kayıtlı
üye sayısı ile online alışveriş sektöründe lider konuma ulaştıklarını, www…com
alışveriş sitesi üzerinden satıcı sıfatıyla doğrudan ya da aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile
üçüncü kişi tacirlerin ürünlerini tüketicilere ulaştırması için gerekli alt yapı ve platform
sağlanarak e-ticaret faaliyetlerinin devam ettirildiğini, bu konuda çok sayıda ödüle sahip
olduklarını, sektörün nabzını tutan, sektörü yönlendiren, yaptıkları reklam ve satış
kampanyaları büyük yankı uyandıran, tüketici nezdinde de meşhur ve maruf bir şirket
olduklarını, “…” ya da “…” ile başlayan çok sayıda tescilli markaları
bulunduğunu, davacının “FARK …” markasının bu markalarla ayırt edilemeyecek
kadar benzer olduğunu, seri marka izlenimi yaratarak halk tarafından karıştırılmaya sebebiyet verir nitelikte olduğunu, kelime ve şekil ihtiva eden markalarda kelimelerin daha
kolay hatırlanan ve zihinde kalan unsurlar olduğunu, itirazları sonucu kısmen ya da
tamamen reddedilen markalar da olduğunu, tüketici kitlesinin ortalama dikkat seviyesine
sahip ortalama halk olduğunu, “…” kelimesinin kendileri tarafından ayırt edici
karakteri yüksek bir ibare haline getirildiğini, “….COM” ibaresini 1998 yılından bu
yana kullandıklarını, 2000 yılında bu ibareyle ilk markayı tescil ettirdiklerini, bu tarihten
önce “…” uzantılı bir marka olmadığını, diğer tescil edilen markalarla ilgili de hukuki
aksiyonların alınmaya devam edildiğini, “….COM” markasının TÜRKPATENT
nezdinde T/02598 sayı ile tanınmış marka statüsünde korunmakta olduğunu, ilgili marka
tescil edilirse tanınmış markanın ayırt edici vasfının zedeleneceğini, bu markanın tesadüfen seçilmiş olduğunun düşünülemeyeceğini, markanın itibarından yararlanılmaya çalışıldığını,
TTK anlamında haksız rekabet oluşturduğunu, beyan ederek davanın tüm taleplerle birlikte davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı firmanın … başvuru sayılı markasının davalı firmaya ait YİDK Kararında belirtilen mesnet markasından kaynaklı olarak taraf markaları arasında iltibas oluşturup, davalı firmanın markasının tanınmışlığı nedeniyle ”tanınmışlıktan haksız yararlanılabileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği” şeklinde SMK 6/1ve 6/5 maddesine göre Türk Patent tarafından yapılan … sayılı itiraz hakkında verdiği nihai kararın yerinde ve doğru olup olmadığı, Kurum kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 15/01/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 13/03/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; ”… başvuru numaralı ”fark … ….tr” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun ……. sayılı ”….com”, ‘…… ”…”, …. ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK ‘nın 6 ıncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
…….
Yapılan değerlendirme sonucunda, ”farkburada” ibareli işbu başvuru ile itiraz gerekçesi ”…” ibaresini asli unsur olarak içeren markaların görsel ve işitsel açıdan benzer olduğu, markaların tescil kapsamında yer alan hizmetlerin aynı/ aynı tür hizmetler olduğu, ayrıca muterize ait ”….com” markasının T/02598 sayı ile Kurum sicilinde tanınmış marka olarak kayıtlı olduğu, bu nedenle muteriz markasının tanınmışlıktan kaynaklı arttırılmış ayırt edici niteliğinin bulunduğu, sayılan hususların tamamı birlikte dikkate alındığında işbu başvrunun tescili halinde, muterize ait ”….com” ibareli tanınmış markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle iş bu itirazın kabulü gerekmiştir.
Karar: İtirazın kabulüne ve başvurunun reddine oybirliği ile karar verilmiştir. ”ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.

Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
Fark … … ….com (2000 20142)
+şekil (…) 35,38,42. Sınıf
35. Sınıf ….com türkiye’nin en büyük online
alışveriş merkezi şekil
(2009/30250)
35,38,42. Sınıf

….com T/02598
( ve diğerleri )
Bilirkişi heyetinden alınan 18.01.2022 tarihli raporda ÖZETLE; “Davaya konu olan … sayılı …” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen davalının “…” ibareli markalarla her ne kadar kapsamlarındaki hizmetler birebir aynı olsa da taraf markalar arasında görsel ya da işitsel anlamda bir benzerlik söz konusu olmadığından SMK 6/1 maddesi anlamında iltibas ihtimalinin oluşmayacağı,
Davaya ve redde mesnet gösterilen markanın tanınmış marka olduğu ancak taraf markalar arsında iltibas ihtimalinin gündeme gelmeyeceğinden davalının tanınmış olan markasından haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescilli olan markanın ayırt ediciliğini zedeleyebileceği sonuçlar doğurabileceği koşullar oluşmadığından SMK 6/5 maddesi koşullarının oluşmayacağı, ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı firma vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile sonraki başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının “Fark … … +şekil ” ibareli başvuru markası ile davalı firmanın “…” ibareli markaları arasında arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle ve de özellikle markalar bütünsel açıdan karşılaştırıldığında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu Mallar / hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davacının “Fark … … +şekil ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalıya ait “…” ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla dava konusu mallar/ hizmetler yönünden davalının”…” ibareli markalarından yararlanmak ya da satın almak isterken davacının “Fark … … +şekil ” ibareli başvuru markalı malları /hizmeti satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, dava konusu mallar / hizmetler yönünden ortalama düzeydeki tüketici kesimi nazarında taraf markaları arasında işletmesel bağ olduğu, ya da idari ve ekonomik anlamda birbirine bağlı işletmelere ait markalar algısı oluşmayacağı, taraf markaları arasında SMK 6/1 maddesindeki iltibas-benzerlik-karıştırılma ihtimali koşulu oluşmadığı;
Taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Tüm bu nedenlerle bilirkişi raporu benimsenip aksi yöndeki YİDK kararı hatalı kabul edilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu Türk Patent’in … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4 TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 112,5 tebligat ücreti, 59,30 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 2.271,8‬ TL yargılama giderinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin, davalı firma vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 23/02/2022

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır