Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/65 E. 2022/192 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”

4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2022/192
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/07/2022 Yazım Tarihi: 17/07/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:Hükümsüzlük talep edilen 2011/03137 sayılı tasarımın zorunluluk hali nedeniyle baştan itibaren yeni kabul edilmemesi gerektiğini, tescil kabiliyeti taşımadığını, davalının tasarımlarının olağan bir tasarım olduğunu, tasarımsal hiçbir özellik içermemesi sebebiyle hükümsüz kılınması gerektiğini, başvuru anından daha öncesinde kendisinin ve pek çok firmanın bu tasarımları kullandığını, 2006/04385-2 sayılı çakmak tasarımının da başvuru anı itibariyle yeni ve ayırt edici olmadığını, hükümsüzlüğünün gerektiğini, ürünlerin dizilerek bir kutuya konulması, yeni bir ambalajlama tarzı olmadığı gibi, teknik olarak zorunluluk arz eden bir ambalajlamanın tek kişinin tek eline bırakılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, belirterek tasarımın iptali veya hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Davacı tarafa açtıkları davadan sonra kötü niyetli bir şekilde iş bu hükümsüzlük davasının açılmış olduğunu, dava konusu tasarımın müvekkili şirket adına uzun yıllardan beri … tescilli korunduğunu, uzun çaba, emek ve sermaye ile geliştirdiğini, davacının müvekkili şirketi taklit ederek pazarda yer edinmek, müvekkilinin uzun yıllardır süre gelen emeğini zedelemek istediğini, Hükümsüzlüğü istenilen tasarımların tescilinden çok uzun süre geçtikten sonra hükümsüzlük davasının açıldığını, Müvekkili tasarımlarının özgün ve benzersiz olduğunu, Markanın tanınırlığına ilişkin çeşitli araştırmaların da yapıldığını ve müvekkili markanın ülke ve dünya çapında tanınır olduğunu, TMPK nezdinde 11.01.2014 tarih ve … … sayılı teşhir standı tasarımının, ortalama seviyedeki tüketici nezdinde müvekkili şirket ile tereddütsüz bir şekilde ve doğrudan ilişkilendirildiğini, Belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
6769 Sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10.01.2017 yürürlük)
Madde 55’te ( Tasarım ve ürün ) ; konusu düzenlenmiştir. Buna göre;
Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.
Tasarım konusu ürün, (bilgisayar programları hariç) endüstriyel (makineler ) yoluyla veya elle üretilen herhangi bir nesne , birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneler , birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterlerini ifade eder.
Birleşik ürün denildiğinde ise , sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür.
Tasarım, bir ürün ya da ürün parçasının görünümüdür. Dolayısıyla görünmeyen bir ürünün tasarımının tescili olanaklı değildir.
Bir tasarımın elde edilmesinde harcanan dikkat, çaba, tecrübe aktarımı gibi hususların tek başına bir önemi bulunmamaktadır. Tasarımın korunması için, kaliteli, estetik, faydalı ya da işlevsel olması gerekmemektedir. Ancak, tasarım koruması talep edilen görünümün, fikri veya zihni bir emek ve çabanın ürünü olması gerekmektedir.
Tasarım düşüncesi, bir üründen bağımsız olarak hukukî korumadan yararlanamaz. Tasarımın koruma görmesi için mutlaka bir üründe tecessüm etmesi gerekir.
Madde 56 ‘da( Yenilik ve ayırt edicilik ); konusu düzenlenmiştir. Buna göre;
Tasarım, yeni ve ayırtedici ise kanun korumasından yararlanır.
Şayet birleşik parçalardan oluşan bir üründe, bir veya birkaç parça tasarım sözkonusu ise o parça ürüne takıldığında görünür halde ise , yenilikle beraber ayırtediciliği de varsa tasarım olarak korunması mümkün olur.
Bu maddede belirtilen normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarım, diğer tasarımla mukayesesinde; Eğer mesnet alınan tesçilli tasarım ise onun başvuru veya rüçhan tarihinden daha önceki bir tarihte; Mesnet alınan tesçilsiz tasarım ise onun kamuya sunulduğu tarihten daha önceki bir tarihte kamuya sunulmamış ise YENİ kabul edilir.(Yenilik kriteri)
Tasarımlar bilgilenmiş kullanıcı açısından sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bilgilenmiş kullanıcı tasarımı mukayese ederken ; tesçilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden daha önceki bir tarihte; tesçilsiz tasarım için kamuya ilk sunulduğu tarihten daha önceki bir tarihte kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarım AYIRTEDİCİ kabul edilir. ( Ayırtedicilik kriteri)
Yenilik kavramı daha çok fiili bir duruma ilişkin olup her bir somut olayda ve somut ürün yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Bununla birlikte yenilik unsurunun varlığı için önceden hiç bilinmeyen bir görünümün elde edilmesi veya bilinen bir görünümün değişik yorumlarla ve yaklaşımla yeniden tasarlanması olgusunun varlığı gerekir. Fikri mülkiyet hukukunda taklidin yasak, esinlenmenin ise serbest olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Bu olgu öğretide “yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi” olarak ifade edilir (Tekinalp, Fikri Mülkiyet, s.32).
Yenilik unsurunun tespitinde önemli olan tasarımın dış görünümdür. Görünmeyen unsurların tasarımın yeniliğine etkisi bulunmamaktadır.
Buradaki Bilgilenmiş kullanıcı; tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Öğretide ise bilgilenmiş kullanıcı bir uzman olmayıp, tasarım konusu ürünleri daha önce görmüş ve bu ürünlerin ne olduğunu bilebilecek bir ara veya nihai tüketici olarak anlaşılması gerektiği ifade edilir.
Bir tasarımın ayırt edici nitelikte olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenime göre belirlenir. Ayırt edicilik tespit edilirken ayrıntıya girilir ve detaylı inceleme yapılır. Bilgilenmiş kullanıcının nazarında, farklılığın belirgin olması aranır. Bu unsurun tespitinde dış görünüm esas alınır. Tasarım başvurusundaki tarifnamelerin bu anlamda önemi bulunmamaktadır. Zira tasarımda korunan işlevsellik değil görsel unsurdur.

Madde 57 ‘de (1) Kamuya sunma) konusu düzenlenmiştir. Buna göre;
Ürünü sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. (kamunun bilgi erişimine sunulması )
Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Şayet tasarım, başvuru veya rüçhan tarihinden önceki 12 ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile 3.ncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.
Madde 58/ 4 ” Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.”,
Madde 64/6 “Kurum; ……c) 3 üncü madde kapsamına girmeyen gerçek veya tüzel kişilerce yapılan, tasarım tescil taleplerini reddeder.”hükmü;
Madde 77 (Hükümsüzlük)” (1) Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir:
a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58 inci maddenin dördüncü fıkrası ve 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse.
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse.
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise.
(2) 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi hâlinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınır. Kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şarttır. ” hükmü yer almaktadır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;davalı firmanın 2011/03137 sayılı çoklu tasarımı ile yine davalı firmaya ait 2006/04385-2 sıra sayılı tasarımının davacı tarafın ileri sürdüğü deliller nazarında davalı tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunup bulunmadığı, hükümsüzlüğü gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan izahatlardan hareketle; Türk Hukukunda koruma görecek olan bir tasarımda bulunması gereken olumlu şartlar ; a) Yenilik, b) Ayırt edici nitelik, c) Tasarlanan ya da Tasarımın uygulandığı Ürün ve/veya Ürün Parçası ve d) İnsan duyuları ile algılanabilen görünüm şeklinde sıralanabilir.
Uyuşmazlığın teknik bir boyutu da olduğundan mahkememizce uzman bilirkişi heyetinden alınan 06.03.2022 tarihli KÖK raporda ÖZETLE: ” (OYÇOKLUĞU görüşü) 1. 2011/03137 çoklu tasarım tescilli ürün ile dosya ekinde sunulan… 2003 Ürün Katoloğu, Clipper Catalogue 2004 ve 2009/10 Katoloğunda sunulan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunduğu, hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı,
2. 2006/04385/2 sayılı tasarıma ilişkin, sunulan kataloglar, Design view, TM view Tardemark verilerinin incelendiği, çok sayıda görselin sunulduğu, tarihlerinin tasarım tescilli üründen sonra olduğu, doğru ve hakkaniyetli bir karşılaştırmanın yapılabilmesi için mesnet görsellerin somut deliller ile sunulması, referanslarının somut olarak verilmesi gerektiği, mevcut dosyada bu ürüne ilişkin sunulan delillerin karışıklığı, tescilli üründen daha yeni olması gibi nedenlerden dolayı değerlendirmeye tabi olmadığı,” şeklinde ;
(KARŞI GÖRÜŞ) ” 2011/03137 sayılı tasarımla alakalı heyetin çoğunluğu tarafından yapılan aşağıdaki görüşlere katılmıyorum;
Raporun 09. sayfasında; “… Ürün kataloğunda sergilenen çakmak standı temel tasarım öğeleri ve prensipleri doğrultusunda değerlendirildiğinde karton bir kutu görünümünde bir alt kutunun içine yerleştirildiği, arka sırt bölgesinde ise çakmakların üstünde kullanıma ve özelliklerine ilişkin bilgilerin verildiği bir sırt/arkalık kısmının tasarlandığı görülmektedir. Yine çakmakların yerleştirildiği alt taban/kutu bölümünün ön kısmında renkler ile 4 bölüm oluşturulduğu, her bölüm de… … gibi isimler yerleştirlerek farklı bir görsel algı oluşturulduğu dikkat çekicidir. Bu standta ön sırada 8, yan sırada 6 olmak üzere toplam 48 çakmağın depolandığı/sergilendii söz konusudur. toplam sayı haricinde herhangi bir benzerliklerinin bulunmadığı, temel tasarım öğe ve prensiplerinin tamamı ile farklı kullanıldığı, dağılımlarının farklı olduğu kanaati vardır. “ denilmiştir.
Raporun 10. sayfasında ise; Bir üst bölümde yapılan tanımlama, Clipper 2004/5 Ürün kataloğunda sergilenen çakmak standı için de geçerlidir. Şöyleki, temel tasarım öğeleri ve prensipleri 2003 kataloğunda ki ürün tasarımı ile aynı yaklaşımlar ile oluşturulmuştur. Yeni katalogta alt bölüm tek parçaya indirilmiş, renkler ile oluşturulan 4lü bölüm kaldırılmış ve tek parça oluşturulamuştur. Arka sırt bölgesinde ise çakmakların üstünde kullanıma ve özelliklerine ilişkin bilgilerin verildiği bir sırt/arkalık kısmının tasarlandığı görülmektedir. Bu standta ön sırada 8, yan sırada 6 olmak üzere toplam 48 çakmağın depolandığı/sergilendiği görülmektedir. Tasarım tescilli ürün ile 2004/5 kataloğunda sergilenen mesnet üründe benzerlik yada aynılığa ilişkin bir kanaat oluşturmak depolanan/sergilenen çakmak sayısı hariç mümkün değildir. Bilinçli kullanıcı algısında tescilli ürün ile bu bölümde tanımlanan mesnet ürünü arasında herhangi bir benzerliğin bulunmadığı, temel tasarım öğe ve prensiplerinin tamamı ile farklı kullanıldığı, dağılımlarının farklı olduğu, tescilli ürünün yeni ve ayırt edici vasıfları taşıdığı kanaati söz konudur, denilmiştir.
2011/03137 sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe temel olarak sunulan tasarımlar genel olarak çok benzer tasarım öğeleri ve prensipleri içermekte olup heyetin çoğunluğu tarafından farklı olarak ifade edilen özelliklerin anılan tasarıma belirgin farklılık katmadığı kanaatine varılmıştır.
Herhangi bir markete, tekel bayisine, bakkala vs gidildiğinde benzer tasarımda çakmak standı tasarımlarına rastlamak mümkün olup çakmak standı için farklı tasarmlar yapmak mümkünse de potansiyel müşterinin çakmakları benzeri standlarda sunulmasına alışkın olduğu ve bunun da çakmakların pazarlanmasında ürünlere önemli bir ekonomik değer katan unsur olduğu kanatine varılmıştır.
2006/04385/2 sayılı tasarıma ilişkin olarak ise görüşüm yukarıda sonuç kısmından farklı olarak “dosya içeriği dikkate alındığında yenilik ve ayırt edicilikten yoksun olduğu ispatlanamayan davacının anılan tasarımının hükümsüzlüğü şartlarının bulunmadığı” yönündedir. ” şeklinde;
Rapora taraflarca itiraz edildiğinden ve bu itiraz yine teknik yönü olduğundan aynı heyetten alınan 01.06.2022 Tarihli EK raporda ise ” davacı ve davalının itirazları doğrultusunda, takdir Sayın mahkemeye ait olmak üzere kök raporda değişikliği gerektirir itiraz nedeni bulunmadığını görüşümüzü mahkemenin değerlendirmesine saygıyla sunarız. ” şeklinde ifade edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu ve ek raporu UYAP’ta kayıtlı ilgili konularda uzmanlardan seçilip her iki tarafın iddia ve savunmasına, taraf delillerine, tasarım kapsamlarına uygun şekilde denetlenebilir, içeriği olumlu veya olumsuz mahkemece değerlendirilebilir nitelikte olduğundan davacı vekilinin yeni heyetten rapor, ek rapor alınması talepleri HMK 30.ncu madde kapsamında reddedilmiştir.
GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, dava konusu tasarımlar ve mesnet olan tasarım /görselleri, bilirkişi heyet raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı firmanın 2011/03137 sayılı çoklu tasarımı ile yine davalı firmaya ait 2006/04385-2 sıra sayılı tasarımının davacı tarafın ileri sürdüğü deliller nazarında davalı tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığından hükümsüz kılınması gerektiği iddia edilmiştir.
Teknik boyutu karşısında konunun uzmanlarından oluşan Uyap’ta kayıtlı bilirkişi heyetinin raporunda ” ( oyçokluğu görüşünde ) 1. 2011/03137 çoklu tasarım tescilli ürün ile dosya ekinde sunulan… 2003 Ürün Katoloğu,… … Katoloğunda sunulan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunduğu, hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, ” şeklindeki görüşlerden hareketle; ;
Dava konusu tasarımlardan ; … 7 çoklu tasarım tescilli ürün ile dosya ekinde sunulan… 2003 Ürün Katoloğu, … …. Katoloğunda sunulan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunduğu, hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, sonucuna ulaşılarak bu tasarımlar yönünden açılan davanın reddi gerektiği;
(Her ne kadar bilirkişi heyeti karşı görüşünde “… sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe temel olarak sunulan tasarımlar genel olarak çok benzer tasarım öğeleri ve prensipleri içermekte olup heyetin çoğunluğu tarafından farklı olarak ifade edilen özelliklerin anılan tasarıma belirgin farklılık katmadığı kanaatine varılmıştır.
Herhangi bir markete, tekel bayisine, bakkala vs gidildiğinde benzer tasarımda çakmak standı tasarımlarına rastlamak mümkün olup çakmak standı için farklı tasarmlar yapmak mümkünse de potansiyel müşterinin çakmakları benzeri standlarda sunulmasına alışkın olduğu ve bunun da çakmakların pazarlanmasında ürünlere önemli bir ekonomik değer katan unsur olduğu kanatine varılmıştır. ” şeklinde bir anlatım yer alsa da ( HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle ) heyette yer alan ve “Mekan/Mobilya/Ürün/Tasarım konusunda uzman olan akademik görevlinin görüşünün yer aldığı oyçokluğu görüşüne daha çok itibar edilmesi kanaati oluşmuştur.
Dava konusu … sayılı tasarıma ilişkin olarak da ; bilirkişi heyetinin oy çokluğu görüşündeki “… sayılı tasarıma ilişkin, sunulan kataloglar, … … verilerinin incelendiği, çok sayıda görselin sunulduğu, tarihlerinin tasarım tescilli üründen sonra olduğu, doğru ve hakkaniyetli bir karşılaştırmanın yapılabilmesi için mesnet görsellerin somut deliller ile sunulması, referanslarının somut olarak verilmesi gerektiği, mevcut dosyada bu ürüne ilişkin sunulan delillerin karışıklığı, tescilli üründen daha yeni olması gibi nedenlerden dolayı değerlendirmeye tabi olmadığı, ” ve karşı görüşteki “… sayılı tasarıma ilişkin olarak ise görüşüm yukarıda sonuç kısmından farklı olarak “dosya içeriği dikkate alındığında yenilik ve ayırt edicilikten yoksun olduğu ispatlanamayan davacının anılan tasarımının hükümsüzlüğü şartlarının bulunmadığı” yönündedir. ” şeklinde izahtan hareket edildiğinde;
2006/04385-2 sıra sayılı tasarımının davacı tarafın ileri sürdüğü deliller nazarında davalı tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığı kanıtlanmadığından bu tasarım açısından da davanın reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 04/07/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza