Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/64 E. 2022/71 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/64 Esas
KARAR NO : 2022/71

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … -(Aynı adres )
DAVALI : 2- … -… …
DAVA : Marka … sayılı YİDK Kararı İptali- Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022 Yazım Tarihi:16/03/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:”Davacının 1998 yılından bu yana aralıksız “gıda/ temizlik ve her türlü tüketim maddesi üretimi ve satışı”nda faaliyet gösteren ve İstanbul’un çeşitli ilçelerinde ve çevre illerde olmak üzere toplamda 55 şubesi bulunan bir şirket olduğu; Davacının mağazalarında satışa sunduğu ürünlerin birçoğunu da kendi markaları altında satışa sunduğu; “…” markasının gerek 55 şubede şube tabela, katalog, fatura vs. Her türlü ticari, özel, resmi evrak üzerinde, gerek internet sitesinde kullandığı; www.cagri.com internet sitesi kayıtları incelendiğinde “…” markasının Davacıya ait seri marka olduğunun anlaşılacağı; “…” markasının bilinen bir marka haline geldiği; Davacı tarafça, 2019/56904 başvuru numaralı ve “… …&teens” ibareli başvurunun yayınına, davacı adına tescilli “…” ibaresini münhasır ya da esas unsur olarak içeren … sayılı “… unsurlu itiraza gerekçe olarak gösterilen markaları ile itiraza konu asli unsuru “…” olan “… …&teens” markası tüketici nezdinde iltibas teşkil edecek düzeyde benzerlik arz ettiği; … ibaresi esas tescil edilmek istenen kelime olup, “…” ile “kids& teens” ibarelerinin ayırt edici özelliği bulunmayan genel kelimeler olduğu; Başvurunun yayına çıktığı 35. sınıf bakımından reddedilirken 25. sınıf yönünden tescile devam edildiği; oysa bu sınıfın tam da Davacının ana iştigal alanını oluşturduğu; “… …&teens” markası tescil edilirse bu marka altında yapılacak olan her türlü ürün, proje ve tanıtımların, Davacıya ait olduğu izlenimini doğuracağı; Davalının kullanmama defi itirazlarının haksız ve yersiz olduğu; “…” ibaresinin aynı zamanda Davacının ticari unvanında da kullanıldığından bu üstün hak sahipliğinin Davacıya daha sonraki “…” ibareli markaların kullanımını yasaklama hakkı verdiği (SMK. Md. 6/6); Davacıya ait markaların tanınmış marka olması sebebiyle ortalama tüketicinin başvuru markasını, müvekkil markasının serisi gibi algılayacağını ve haksız rekabet oluşacağını ve davalının kötüniyetli olduğunu” gerekçeleri öne sürülerek, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 30.12.2020 tarih ve 29822383-2019/56904/E2020-0E-639191 sayılı marka başvurusuna ilişkin itirazın reddi kararının iptali ile Davalı’nın Kurum nezdinde 14.06.2019 başvuru tarihli 2019/56904 başvuru no’lu “… …&teens-şekil” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şahıs dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Davalı … -… …” ünvanlı işletmesinde 08.05.2006-03.07.2020 döneminde Denizli Pamukkale Vergi Dairesi mükellefi olarak … ve çocuk konfeksiyonu imal ve satıcılığı faaliyetinde bulunduğu; 03.07.2020’de işyerini eşine devrettiği; başvuru markasına itirazına kadar davacı şirketin varlığından dahi haberdar olmadığı, “… …&teens” ibareli başvuru markasının davacı markası ile hicbir ilgisinin olmadığını” öne sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şahsın 2019/56904 başvuru sayılı markası ile davacı tarafın kurum nezdinde ileri sürdüğü ”…” ibareli markaları arasında SMK 6/1 maddesi açısından iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, davacı tarafın markalarının tanınmışlığı ve ticaret unvanına bağlı hak iddiasının SMK 6/5 ve 6/6 maddesi açısından davalı başvurusuna engel oluşturup oluşturmayacağı, Türk Patentin … sayılı YİDK Kararının iptalinin davalı şahıs markasınında hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 04/01/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 03/03/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; ” … başvuru numaralı “… …&kids teens” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın kısmen reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, yayına itiraz sahibi firma tarafından, başvurunun … , “…” ibareli markalar hakkında SMK m. 19(2) çerçevesinde “tüm mal ve hizmetler ” bakmından kullanım ispatı talebinde bulunduğu; inceleme konusu başvurunun yapıldığı 14/06/2019 tarihinde söz konusu markaların beş yıldan uzun süredir tescilli durumda olduğu, dolayısıyla anılan markalar bakımından kullanım ispatı talebinin geçerli ve incelenebilir nitelikte bir talep olduğu; bu kapsamda yayına itiraz sahibi tarafından söz konusu markaların kullanım ispati herhangi bir delil/belge gönderilmediği, MDB’nın söz konusu markalar bakımından “kullanımın ispatına ilişkin delil sunulmadığı veya sunulan delillerin yeterli bulunmadığı tespit edildiğinden, Md. 6/1 kapsamında yapılan incelemede dikkate alınmamıştır.” değerlendirmesinde bulunduğu ve bu çerçevede, kullanım ispatı talebine konu sözkonusu markalar bakımından SMK m. 6(1) kapsamındaki itirazı reddettiği görülmektedir. Diğer bir ifadeyle, MDB kararına göre, anılan markalar yönünden SMK m 6 (1) kapsamındaki yayına itirazın reddedilmesinin temel gerekçesi, “markaların benzer olmaması” değil, bu markaların kullanıldıkların yeterli delillerle ispatlanmamış olmasıdır. Yayına itiraz sahibinin MDB’nin bu kararına karşı Kurul nezdinde yapmış olduğu ve işbu incelemenin konusunu oluşturan itirazında, kullanımın yeterli delillerle ispatlanamadığı yönündeki MDK değerlendirmesine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığı ve karara itiraz dilekçesinde bu hususla ilgili herhangi bir gerekçe ya açıklamaya yer vermediği tespit edilmiş olmakla birlikte, kullanım ispatı konusunun daha önceki aşamada (MDB nezdindeki yayına itiraz sürecinde) tartışılmış olması, kullanım ispatı konusunun ana uyuşmazlığa (SMK m. 6(1) bağlı ve aynı uyuşmazlık içinde çözülmesi gereken bir mesele olması nedeniyle Kurul kararının bütünlüğü de gözetilerek yapılan incelemede, itiraz sahibi tarafından kullanım ispatına yönelik olarak ispatlayıcı delil göndermediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla MDB’nin kullanımın ispatlanmadığı yönündeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle itiraz gerekçesi sözkonusu 2006 58474, 2006 58473, 2004 44979 sayılı “… grup”, “… line”, “…” ibareli markalar 6/1 bendi incelemesine konu olmamaktadır.
Diğer itiraz gerekçesi markaların ise başvuru ile aynı/aynı türde mal/hizmetleri kapsamadığı malların/hizmetlerin benzerliği, karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabilmesi için varlığı zorunlu koşullardan birisi olduğundan (ve somut olayda, uyuşmazlığa konu işaretlerin mal/hizmetleri arasında bir benzerlik bulunmadığı tespit edilmiş olduğundan, çekişme konusu markalara arasında kalan mallar açısından karıştırılma ihtimali bulunmadığı sonucuna ulaşılmış ve 6769 sayılı SMK’nın 6(1) maddesi kapsamında yapılan itiraz haklı bulunmamıştır.
Öte yandan, 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” hükmüne amirdir. Somut olay açısından, itiraza konu başvuru tescilininin 6769 Sayılı SMK’nın 6/5 maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde de bir kanaat oluşmadığından, tanınmışlık gerekçesine dayalı itiraz haklı görülmemiştir.
Bunun yanında, itiraz dilekçesinde öne sürüldüğü gibi itiraza gerekçe markanın, 6769 s. SMK’nın 6/6 kapsamındaki hak sahipliği yönünde yeterli kanaate ulaşılmadığındna, bu iddianın kabulü mümkün olmamıştır.
Sayılan nedenle,itirazın reddi gerekmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını,fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir. “,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
SMK 6/6 madde kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı girer. Marka ve ticaret unvanı da sınaî mülkiyet hakkı olarak maddenin koruma kapsamına alınmıştır. Ancak sınaî mülkiyet hakları kapsamında korunacak bir markadan veya ticaret unvanından söz edebilmek için “tescil” şarttır. Örneğin bir ticaret unvanına dayanarak başkasına ait marka tescilinin engellenmesi isteniyorsa bu ticaret unvanının ticaret sicilinde tescilli olması gerekmektedir.

Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
Şekil+… … …
Kids&Teens …

Bilirkişi heyetinden alınan 04/12/2021 tarihli raporda ÖZETLE; ” (1) “Şekil +… …” ibareli başvuru markası ile Davacının itiraza mesnet gösterdiği ve kullanımın ispatı mükellefiyeti olmayan markalarından sadece 2016/23694 sayılı “…” markası arasındaki görsel, işitsel ve kavramsal farklılıkların, başvurusu markasının 25. sınıfa kapsadığı KEMER emtiası ile Davacı markasının kapsadığı 18. sınıfa konu mallar ve bu malların 35. sınıfta pazarlanması hizmetler ile yüksek benzerliğinden kaynaklanan karıştırılma ihtimalini bertaraf edemediği ve başvuru markasının SMK 6/1 kapsamında “kemer emtiası” bakımından karar iptal ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu,
(2) Celbedilen işlem dosyasında Davacının itiraza mesnet gösterdiği ve kullanımının ispatı talep edilen … sayılı markalarının kullanımına ve başvuru markası açısından tescil engeli teşkil ettiğine dair herhangi bir delile rastlanmadığı;
(3) Davacının ilk kez huzurdaki davada dayandığı 62 adet markanın da davaya konu marka başvurusu bakımından SMK 6/1 kapsamında tescil engeli teşkil etmediği;
(4) SMK md.6/6 çerçevesinde; Davalı kurumdan celbedilen belgeler veya Davacı yanca sunulan deliller arasında, Davalının marka tescil başvuru tarihi olan 14.06.2019 tarihinden daha önce ve hatta herhangi bir tarihte, Davacı tarafından … ibaresinin marka, ticaret ünvanı veya alan adı olarak başvuru markasının tescil edildiği 25. sınıfa konu mallarla ayniyet veya benzerlik taşıyan herhangi bir mal ve hizmetler bakımından fiilen kullandığına dair delile rastlanmadığı;
(5) Davaya konu başvuru tarihi itibarıyla, Davacının … veya … markasının ilgili sektördekiler tarafından refleks halinde müdahaleye ihtiyaç duymadan hatırlanan tanınmış bir marka olduğu ve SMK 6/5 hükmünde öngörülen şartlar/durumlardan birinin gerçekleşebileceğine ilişkin somut olgu ve delile rastlanmadığı; ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor ve aynı heyetten ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka ile başvuru konusu sonraki marka işareti arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının ” Şekil+… …&Teens ” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle markaların bütünselliği ilkesi de gözetildiğinde , davacının şekil unsurunun da baskınlığı da dikkate alınıp görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma / faydalanma süresi içinde, davalının ” Şekil+… …&Teens ” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının”…” ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının “…” ibareli tescilli markalı mallarından/hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalının ” Şekil+… …&Teens ” ibareli başvuru markalı malı/hizmeti satın almak / yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacının tescilli markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar / hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu;
Taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Davacı tarafın ” Şekil+… …&Teens ” ibareli başvuru üzerinde SMK 6/6 maddesi anlamında ticaret ünvanı dahil diğer fikri ve sınai mülkiyet hak iddiası kanıtlanmadığı;
Tüm bu gerekçelerle YİDK kararı doğru olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4‬ TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı kuruma verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şahsın yokluğunda 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.15/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza